Günümüz Türkiye'sinde geçer akçe dalkavukluk oldu… Dalkavukluk, çıkar sağlamak için karşısındakilere yaranmak isteyen kimseler için kullanılan bir sıfattır. Kontrolsüz büyüyen hormonlu dalkavuklar Türkiye'ye en büyük zararı veriyorlar.     

        Yargıda, medyada, siyasette, bürokraside dalkavuklardan geçilmez oldu. Osmanlı'da yöneticilerin yanında daima dalkavuk bulunurdu. Dalkavuklar, uyarıcı bir görev yapmaz, sadece söylenenleri onaylar ve efendilerini eğlendirirdi. Türkiye'de yöneticilerimiz kendilerini uyaranları ve eleştirenleri ‘hain' ilan edip dalkavukların övücü ve bol yaldızlı iltifatlarına esir oluyorlar. Sonuçta en büyük zararı toplum görüyor yanlışlıklar artıyor, kutuplaşma körükleniyor, saygısızlık düzeyi tavan yapıyor.

        Türkiye'nin dalkavuklardan arınma zamanı gelmiştir. Dalkavukların faydalandığı nimetler ortadan kaldırılmadığı sürece Türkiye gerginliklerden kurtulamaz. Ak Parti'ye en büyük zararı Ak Parti içindeki dalkavuklar veriyor. Ak Parti dalkavuklarla arasına ciddi bir mesafe koymadan ve bu dalkavuklara Ak Parti'yle ilgili açıklamalar yapmalarını yasaklamadan başarıya ulaşamaz. Yöneticinin  birisine dalkavuğun biri musallat olmuş  “ Yönetici ne derse dalkavuk onu onaylıyormuş. Sonunda yöneticinin sabrı tükenmiş  'Be adam, hiç olmazsa bir kere itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım' demiş.”...

          Ak Parti bir millet hareketidir. Ak Parti dalkavukların zenginleşme aracı ,makam sahibi olma yeri değildir.Ak Parti 2015 genel seçimlerinde Türkiye genelinde kaybettiği oyları geri kazanabilecek bilgiye ve insan kaynağına sahiptir.Ak Parti Türkiye genelinde kaybettiği oyların sebeplerini araştırmak için İzmir'i inceleyebilir.Eminim ki Ak Parti genel merkezi İzmir'i sağlıklı bir şekilde analiz edebilirse yeniden daha güçlü bir şekilde iktidara gelecektir.Çünkü İzmir demek Türkiye demektir.

           Ak Parti'nin İzmir'deki il başkanı Bülent Delican sanki gizli bir el tarafından görevlendirilmiş gibi davranışlar sergiliyor. Ne yaptığı ne ettiği hiç belli değil…!!! . Sadece ortada olan tek gerçek var Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle başlayan genel seçimlerle devam eden yüzbinlerce oy kaybı …

            Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplu açılış törenleri kapsamında İzmir  Atatürk stadında yapılan organizasyonda tribünler boştu. Lafı eğip bükmeye gerek yok Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı da olsa  Ak Parti'nin tartışmasız tek doğal lideridir bu doğrumu ? Doğru…

           Elbette bu durumdan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rahatsızlığı kadar her gerçek Ak Partili de rahatsız olmuştur. Ve bu rahatsızlığı üst perdeden dile getirmiştir. Ancak birde ne görelim ? İl başkanı Delican gazetelere koşmuş ‘yetişin dostlar' ‘Stadyumun dolu olmamasının sebebi ben değilim İzmir Valisi Mustafa Toprak'tır' diyerek manşetler attırmıştır. Şimdi, bu konuyu tekrar gündeme getirmemin sebebine gelince bu il başkanı biran önce görevden alınmaz ise hatta alınması yetmez ihraç edilmez ise Ak Parti'nin İzmir'deki oy oranları daha da aşağıya düşecektir bu söylediklerimi yazın bir kenara günü gelince tekrar konuşuruz… Şimdi gelelim muhteremlerin yeni vukuatlarına… Bornova İzmir'in en önemli ilçelerindendir. İzmir siyaseti Bornova'dan şekillenir. Bornova tarihinde belki de ilk defa bir kaymakam bu kadar çok sevilip sayıldı. Kadri Canan devletin sert ve soğuk tarafını gülen yüzüyle, sıcaklığıyla bahara çevirdi. Kaymakamlık kapılarını herkese açtı, garibanın sofrasında oturdu, yetimlerin başını okşadı, vatandaşların her sorunuyla ilgilendi… Öyle lafla değil bizzat evlerini ziyaret ederek yaptı… Bütün Bornova'nın Kadri abisi oldu… Türkiye'de hiçbir güzel iş cezasız kalmaz denir ya aynen öyle oldu. Kaymakam Kadri Canan'ın Muğla'ya tayini çıktı. Elbette bu tür uygulamaların devlette yeri var ancak Bornova kaynıyor bu atamanın kişisel kaprislerden kaynaklandığını, Kadri beyin Bornova'daki sevgisinin siyasetçileri kudurttuğu herkesin dilinde. İddialar çok vahim başta Bülent Delican olmak üzere Ak Parti İzmir milletvekilleri Hamza Dağ ve Nesrin Ulema Kaymakam beyin Muğla'ya tayini noktasında yoğun çaba harcamışlar eğer bu söylenenler doğruysa bu isimler önce İzmir'de Ak Parti'nin oyları neden 10 puan birden düştü bunun hesabını versinler. Bülent Delican başarısızlığını gizlemek için Vali beyi suçlamıştı. Eğer Hamza bey ve Nesrin Hanım bu gaflete düşüyorlarsa büyük yanlış yapıyorlar. Dileğim bu adaletsiz durumdan biran önce dönülmesidir. Yukarılara yanlış bilgilendirmede bulunanlar bu vebalin altında ezilirler… Günah keçisi aranıyorsa herkes önce aynaya baksın…