AK Parti 13 yıllık iktidarı boyunca toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir dil kullanmaya özen gösterdi. İdeolojik saplantıları olanlar dışında yeri geldi siyasi rakiplerinin bile takdirini aldı. AK Parti'yi AK Parti yapan herkesin kendisinden bir parça gördüğü o dil bugün tehlike altındadır. Millet o dili anladığı için AK Parti'ye sahip çıktı. O dilde samimiyet, hoşgörü,empati,sevgi,birleştirme vardı. O dili kullananlar bin düşünür bir konuşurlardı. Hz.ALİ'nin çok güzel bir sözü var ‘‘Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz''. AK Parti kendi içinde hiç zaman kaybetmeden toplumda ayrışmayı körükleyen bir dil kullanan isimleri ivedilikle kızağa çekmelidir. Bu isimler AK Parti'ye oy vermeyi düşünen birçok kararsız seçmenin tercihini ters istikamette değiştiriyor. Haziran seçimlerinde yaşanan oy kaybının sebebi işte bu nobran ve tahrik edici dildir. Geçen gün Habertürk'te Didem Arslan'ın konuğu AK Parti genel başkan yardımcısı Yasin Aktay'dı öyle bir konuşuyordu ki anlamak mümkün değildi, MHP genel başkan yardımcısı gibiydi. İşin ilginç yanı Aktay Siirt milletvekili. Ağzından inciler birbir dökülüyordu son incisi ; ‘‘Barışa şans tanındı, artık kimse çözüm kelimesini ağzına alamaz'' oldu. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan Çözüm süreci için asla böyle bir şey dememiş iken Aktay'ın bu sözü hangi hakla söylediğini kim izah edebilir. Kim ne derse desin aslolan toplumun ne anladığıdır. Bu çıkışların önü kesilmelidir. Bir diğer açıklama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'dan geldi, akademisyen, gazeteci ve sanatçıların da aralarında yer aldığı HDP'ye destek çağrısı yapan 100 aydın için “PKK'ya kim destek veriyorsa hepsi hukuk önünde yargılanacak” dedi. Özdağ'ın bu açıklaması özünde HDP'ye ciddi destek veriyor. Çünkü daha düne kadar HDP'li bakanlar anayasa gereği AK Parti'yle birlikte seçim hükümetindeydi. Dolayısı ile Özdağ'ın bu sözlerinin altı boştur. AK Parti'ye düşmanlık eden zihniyetin değirmenine su taşımaktan başka işe yaramamıştır. AK Parti'de her kafadan bir ses çıkması AK Parti'ye zarar veriyor. Mehmet Metiner, Şamil Tayyar'ın yüzü eskidi sivri çıkışları ve tahrik edici konuşmaları AK Parti'ye oy kaybettiriyor. Yalçın Topçu seçim sürecinde mikrofonlardan uzak tutulması gereken bir isimdir. Tuğrul Türkeş ise herkesi şaşırtan bir olgunlukla ilerliyor ayakları yere basan açıklamaları kıymetlidir. Ömer Çelik gibi makul,bilgili ve ortak uzlaşı isimleri daha çok ön plana çıkmalıdır.
AK Parti Kasım seçimlerinde toplumun anlayacağı yalın diline dönmelidir. Seçmen son tahlilde evine giren ekmeğe bakar. Yok ihracatmış, ithalatmış,makro,mikro ekonomiymiş bunları anlayan sayısını hepimiz çok iyi biliyoruz. Elbette bunlar işin omurgasıdır ve çok önemlidir ancak seçmen artık kendisine dokunan hissedebileceği politikalar görmek istiyor.
AK Parti Türkiye'ye çağ atlattı büyük hizmetler yaptı ve daha da yapacaktır. Ancak Kasım seçimlerine giderken AK Parti milleti heyecanlandıracak, gençlerin, emeklilerin, kadınların yaşam koşullarını ve imkanlarını bir üst seviyeye çıkartacak toplumda giderek yaygınlaşan karamsarlığı dağıtacak uygulanabilir projeleri en anlaşılabilir dille herkese anlatmalıdır.
AK Parti'yi Kürt düşmanı gibi göstermeye çalışan, sistemli bir şekilde algı operasyonları düzenleyen şer odaklarına maalesef en büyük destek düşünülmeden yapılmış açıklamalarla
yine AK Parti içerisinden gelmektedir. AK Parti bir millet hareketidir. Milletimiz ne yapacağını biliyor. İnsanın aklına şu soru takılıyor acaba AK Parti bazı illerde teşkilatları kapatsa daha çok oy alır mı ? İzmir için kesinlikle daha çok oy alır diyorum. İzmir Ak Parti il başkanı Bülent Delican seçim sürecinde AK Parti'nin selameti için mutlak surette dinlendirilmelidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Çok dilli AK Parti başarılı olabilir mi ?
AK Parti 13 yıllık iktidarı boyunca toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir dil kullanmaya özen gösterdi. İdeolojik saplantıları olanlar dışında yeri geldi siyasi rakiplerinin bile takdirini aldı. AK Parti'yi AK Parti yapan herkesin kendisinden bir parça gördüğü o dil bugün tehlike altındadır. Millet o dili anladığı için AK Parti'ye sahip çıktı. O dilde samimiyet, hoşgörü,empati,sevgi,birleştirme vardı. O dili kullananlar bin düşünür bir konuşurlardı. Hz.ALİ'nin çok güzel bir sözü var ‘‘Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz''. AK Parti kendi içinde hiç zaman kaybetmeden toplumda ayrışmayı körükleyen bir dil kullanan isimleri ivedilikle kızağa çekmelidir. Bu isimler AK Parti'ye oy vermeyi düşünen birçok kararsız seçmenin tercihini ters istikamette değiştiriyor. Haziran seçimlerinde yaşanan oy kaybının sebebi işte bu nobran ve tahrik edici dildir. Geçen gün Habertürk'te Didem Arslan'ın konuğu AK Parti genel başkan yardımcısı Yasin Aktay'dı öyle bir konuşuyordu ki anlamak mümkün değildi, MHP genel başkan yardımcısı gibiydi. İşin ilginç yanı Aktay Siirt milletvekili. Ağzından inciler birbir dökülüyordu son incisi ; ‘‘Barışa şans tanındı, artık kimse çözüm kelimesini ağzına alamaz'' oldu. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan Çözüm süreci için asla böyle bir şey dememiş iken Aktay'ın bu sözü hangi hakla söylediğini kim izah edebilir. Kim ne derse desin aslolan toplumun ne anladığıdır. Bu çıkışların önü kesilmelidir. Bir diğer açıklama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'dan geldi, akademisyen, gazeteci ve sanatçıların da aralarında yer aldığı HDP'ye destek çağrısı yapan 100 aydın için “PKK'ya kim destek veriyorsa hepsi hukuk önünde yargılanacak” dedi. Özdağ'ın bu açıklaması özünde HDP'ye ciddi destek veriyor. Çünkü daha düne kadar HDP'li bakanlar anayasa gereği AK Parti'yle birlikte seçim hükümetindeydi. Dolayısı ile Özdağ'ın bu sözlerinin altı boştur. AK Parti'ye düşmanlık eden zihniyetin değirmenine su taşımaktan başka işe yaramamıştır. AK Parti'de her kafadan bir ses çıkması AK Parti'ye zarar veriyor. Mehmet Metiner, Şamil Tayyar'ın yüzü eskidi sivri çıkışları ve tahrik edici konuşmaları AK Parti'ye oy kaybettiriyor. Yalçın Topçu seçim sürecinde mikrofonlardan uzak tutulması gereken bir isimdir. Tuğrul Türkeş ise herkesi şaşırtan bir olgunlukla ilerliyor ayakları yere basan açıklamaları kıymetlidir. Ömer Çelik gibi makul,bilgili ve ortak uzlaşı isimleri daha çok ön plana çıkmalıdır.
AK Parti Kasım seçimlerinde toplumun anlayacağı yalın diline dönmelidir. Seçmen son tahlilde evine giren ekmeğe bakar. Yok ihracatmış, ithalatmış,makro,mikro ekonomiymiş bunları anlayan sayısını hepimiz çok iyi biliyoruz. Elbette bunlar işin omurgasıdır ve çok önemlidir ancak seçmen artık kendisine dokunan hissedebileceği politikalar görmek istiyor.
AK Parti Türkiye'ye çağ atlattı büyük hizmetler yaptı ve daha da yapacaktır. Ancak Kasım seçimlerine giderken AK Parti milleti heyecanlandıracak, gençlerin, emeklilerin, kadınların yaşam koşullarını ve imkanlarını bir üst seviyeye çıkartacak toplumda giderek yaygınlaşan karamsarlığı dağıtacak uygulanabilir projeleri en anlaşılabilir dille herkese anlatmalıdır.
AK Parti'yi Kürt düşmanı gibi göstermeye çalışan, sistemli bir şekilde algı operasyonları düzenleyen şer odaklarına maalesef en büyük destek düşünülmeden yapılmış açıklamalarla
yine AK Parti içerisinden gelmektedir. AK Parti bir millet hareketidir. Milletimiz ne yapacağını biliyor. İnsanın aklına şu soru takılıyor acaba AK Parti bazı illerde teşkilatları kapatsa daha çok oy alır mı ? İzmir için kesinlikle daha çok oy alır diyorum. İzmir Ak Parti il başkanı Bülent Delican seçim sürecinde AK Parti'nin selameti için mutlak surette dinlendirilmelidir.