24 Haziran 2018 seçimlerinin kazananı Sayın Erdoğan'dır.Siyasette gerçekten şapka çıkarılacak bir ustalığa geldiğini taraflı tarafsız herkesin kabul ettiğini bu seçimde bir kez daha gördük. Milli iradeyi baskıyla ipotek altına alma devri kapanmıştır.Korku vermek,yıkma,yakma söylemlerinin hiçbir hükmünün olmadığı görülmüştür. yoktur.Millet kendisini idare etmesi için Devlet Başkanı olarak R.Tayyip Erdoğan'ı seçmiştir.Seçimler şeffaf bir zeminde yapılmıştır.Kazananlar kadar kaybedenlerinde büyük dersler çıkaracağı sonuçlar elde edilmiştir.24 Haziran'ın diğer kazananları MHP'dir, HDP'dir, Sayın İncedir.
MHP için 24 Haziran seçim sonuçları muhteşemdir.Sayın Devlet Bahçeli'de bunu çok açık ifade etti. “Türkiye bugün resmen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmiştir. Sayın Erdoğan yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir” dedi mutluluğunu gösterdi ve asıl önemli cümleyi sona sakladı. “Partimiz hem kilit partisi olmuş hem de denge ve denetleme görevi almıştır.” Sayın Bahçeli gibi tecrübeli bir siyasetçinin söylediği sözleri dikkatle dinlemek gerekir aksi halde yanılgıya düşersiniz.Gerek referandum gerekse erken seçim kararı alınma sürecinin ateşini o yakmıştır.Seçimlere ittifak kurarak girilmesi fikrinin Ak Parti tarafından kabul görmesiyle,hem eriyen oylarının önüne geçmiş, hem de Ak Parti gibi güçlü bir iktidara eklemlenerek mensuplarına umut ışığı olmuş yeniden meclise girmeyi başarmıştır. Evet MHP kimlik siyasetiyle bugünlere gelmiştir ancak etki alanı görüldü ki aldığı oydan çok fazladır.Dahası eklemlendiği yeri kimlik siyasetine,milliyetçilik çizgisi eksenine çekmesi başarıdır.Bu tek taraflı bir ilişki değildir önümüzdeki süreçlere bakmak lazım sonuçta bu iki tarafında menfaatine olmuştur.Zemin ve zamanın ruhu bunu gerektirmiştir.Kilit kelime anlamıyla anahtarla kapının açılıp kapanmasına yarayan aygıtın adıdır.Sayın Bahçeli bu yönüyle aslında herkese şu mesajı veriyor ki hakkıdır. Çünkü Cumhur ittifakına ne kendisinin nede partisinden bir kişinin hiçbir mevki makam beklentisi olmadan destek vereceğini açıkladı.Aksi bir açıklama yapsaydı bugün bırakın kilidi dış kapının dış mandalı dahi olamazdı.Bahçeli kilit olduğunun farkında ve ilk olarak fırsatını bulduğu anda 'genel affı' ve bunun gibi birçok konuyu meclisin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemine sokacaktır.
İşte bu noktada Sayın Erdoğan'ın miting meydanlarında söylediği 'güçlü bir meclis' talebinin hayati önemi ortaya çıkıyor.Çünkü bu meclis aritmetiğine göre 'gündemimizde yok' sözünü söylemek çok kolay değil. 40 yıllık evlilikte bile sorunlar çıkarken mayınlı tarlaya benzeyen siyasette sorun çıkmayacağını düşünmek hayalcilikten öteye geçemez.Kaldı ki 16 yıl boyunca hizmet siyasetiyle ve yaptıklarıyla öne çıkmış Ak Parti'yle, kimlik siyaseti dışında bu milletin hafızasında hiçbir iz bırakmayan MHP'nin aynı eksende uzun soluklu yürüyebilmesi kolay olmayacaktır.
24 Haziran'ın bir diğer kazananı HDP'dir.Onlarda varlıklarını kimlik siyaseti üzerinden tanımlıyorlar ve sürekli Kürt kimliği üzerinden siyaset yapıyorlar.MHP gibi HDP'ninde toplumun belli kesiminde karşılığı var.Nitekim meclise gönderecekleri şuan itibariyle 67 milletvekili dikkate alınması gereken bir çoğunluktur.MHP ve HDP'nin mecliste olması temsiliyet açısından önemlidir Türkiye'nin menfaatinedir.Kürt seçmenlerin Ak Parti'ye karşıda yoğun bir ilgisi olduğu görüldü ancak gerek adaylar gerekse Ak Parti genel merkezinin yeterince halka dokunacak stratejiler geliştirememesi hem doğuda hem batıda Ak Parti'ye ciddi oranda oy kaybettirdi.AK Parti genel merkezinde çok köklü bir değişim zamanı gelmiştir.İl bazında baktığımızda da aynı tabloyu görüyoruz yüzde 10 oy kaybı asla izah edilemez açıklanamaz.Lider kendi partisinden 10 puan fazla alamaz demek ki partide çok büyük sorun ve yetersiz kişiler var.
Son olarak Sayın Muharrem İnce 24 Haziran'ın kazananıdır.Yıllar sonra CHP ilk defa böyle bir oy aldı meydanları doldurdu.Muharrem İnce'nin bariz hataları olmasaydı daha farklı bir oy oranına ulaşabilirdi.Mesela Temel paşa'ya 'Apoletlerini sökeceğim' sözü yanlıştı milletin bir kısmı cezayı buradan kesti. 'Kanal İstanbul projesini durduracağım' sözü de yanlıştı bir çiziği de oradan yedi.Milletin sorunları,Türkiye'nin sorunları yerine Sayın Erdoğan'ın şahsına takıldı kaldı buradan da büyük bir çizik yedi.Seçim sonuçlarına baktığımızda Sayın Erdoğan kendi partisine 10 puan fark
atmış demek ki 'Erdoğan düşmanlığı' yapmak siyasette kimseye kar değil zarar getiriyor.Seçim sonuçlarının Ülkemize,Milletimize hayırlı olmasını,milletvekili seçilen tüm adaylara da başarılar diliyorum.Vakit artık gerçekten 'Türkiye Vakti ' diyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Cumhur'un 24 Haziran mesajı alındı mı?
24 Haziran 2018 seçimlerinin kazananı Sayın Erdoğan'dır.Siyasette gerçekten şapka çıkarılacak bir ustalığa geldiğini taraflı tarafsız herkesin kabul ettiğini bu seçimde bir kez daha gördük. Milli iradeyi baskıyla ipotek altına alma devri kapanmıştır.Korku vermek,yıkma,yakma söylemlerinin hiçbir hükmünün olmadığı görülmüştür. yoktur.Millet kendisini idare etmesi için Devlet Başkanı olarak R.Tayyip Erdoğan'ı seçmiştir.Seçimler şeffaf bir zeminde yapılmıştır.Kazananlar kadar kaybedenlerinde büyük dersler çıkaracağı sonuçlar elde edilmiştir.24 Haziran'ın diğer kazananları MHP'dir, HDP'dir, Sayın İncedir.
MHP için 24 Haziran seçim sonuçları muhteşemdir.Sayın Devlet Bahçeli'de bunu çok açık ifade etti. “Türkiye bugün resmen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmiştir. Sayın Erdoğan yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir” dedi mutluluğunu gösterdi ve asıl önemli cümleyi sona sakladı. “Partimiz hem kilit partisi olmuş hem de denge ve denetleme görevi almıştır.” Sayın Bahçeli gibi tecrübeli bir siyasetçinin söylediği sözleri dikkatle dinlemek gerekir aksi halde yanılgıya düşersiniz.Gerek referandum gerekse erken seçim kararı alınma sürecinin ateşini o yakmıştır.Seçimlere ittifak kurarak girilmesi fikrinin Ak Parti tarafından kabul görmesiyle,hem eriyen oylarının önüne geçmiş, hem de Ak Parti gibi güçlü bir iktidara eklemlenerek mensuplarına umut ışığı olmuş yeniden meclise girmeyi başarmıştır. Evet MHP kimlik siyasetiyle bugünlere gelmiştir ancak etki alanı görüldü ki aldığı oydan çok fazladır.Dahası eklemlendiği yeri kimlik siyasetine,milliyetçilik çizgisi eksenine çekmesi başarıdır.Bu tek taraflı bir ilişki değildir önümüzdeki süreçlere bakmak lazım sonuçta bu iki tarafında menfaatine olmuştur.Zemin ve zamanın ruhu bunu gerektirmiştir.Kilit kelime anlamıyla anahtarla kapının açılıp kapanmasına yarayan aygıtın adıdır.Sayın Bahçeli bu yönüyle aslında herkese şu mesajı veriyor ki hakkıdır. Çünkü Cumhur ittifakına ne kendisinin nede partisinden bir kişinin hiçbir mevki makam beklentisi olmadan destek vereceğini açıkladı.Aksi bir açıklama yapsaydı bugün bırakın kilidi dış kapının dış mandalı dahi olamazdı.Bahçeli kilit olduğunun farkında ve ilk olarak fırsatını bulduğu anda 'genel affı' ve bunun gibi birçok konuyu meclisin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündemine sokacaktır.
İşte bu noktada Sayın Erdoğan'ın miting meydanlarında söylediği 'güçlü bir meclis' talebinin hayati önemi ortaya çıkıyor.Çünkü bu meclis aritmetiğine göre 'gündemimizde yok' sözünü söylemek çok kolay değil. 40 yıllık evlilikte bile sorunlar çıkarken mayınlı tarlaya benzeyen siyasette sorun çıkmayacağını düşünmek hayalcilikten öteye geçemez.Kaldı ki 16 yıl boyunca hizmet siyasetiyle ve yaptıklarıyla öne çıkmış Ak Parti'yle, kimlik siyaseti dışında bu milletin hafızasında hiçbir iz bırakmayan MHP'nin aynı eksende uzun soluklu yürüyebilmesi kolay olmayacaktır.
24 Haziran'ın bir diğer kazananı HDP'dir.Onlarda varlıklarını kimlik siyaseti üzerinden tanımlıyorlar ve sürekli Kürt kimliği üzerinden siyaset yapıyorlar.MHP gibi HDP'ninde toplumun belli kesiminde karşılığı var.Nitekim meclise gönderecekleri şuan itibariyle 67 milletvekili dikkate alınması gereken bir çoğunluktur.MHP ve HDP'nin mecliste olması temsiliyet açısından önemlidir Türkiye'nin menfaatinedir.Kürt seçmenlerin Ak Parti'ye karşıda yoğun bir ilgisi olduğu görüldü ancak gerek adaylar gerekse Ak Parti genel merkezinin yeterince halka dokunacak stratejiler geliştirememesi hem doğuda hem batıda Ak Parti'ye ciddi oranda oy kaybettirdi.AK Parti genel merkezinde çok köklü bir değişim zamanı gelmiştir.İl bazında baktığımızda da aynı tabloyu görüyoruz yüzde 10 oy kaybı asla izah edilemez açıklanamaz.Lider kendi partisinden 10 puan fazla alamaz demek ki partide çok büyük sorun ve yetersiz kişiler var.
Son olarak Sayın Muharrem İnce 24 Haziran'ın kazananıdır.Yıllar sonra CHP ilk defa böyle bir oy aldı meydanları doldurdu.Muharrem İnce'nin bariz hataları olmasaydı daha farklı bir oy oranına ulaşabilirdi.Mesela Temel paşa'ya 'Apoletlerini sökeceğim' sözü yanlıştı milletin bir kısmı cezayı buradan kesti. 'Kanal İstanbul projesini durduracağım' sözü de yanlıştı bir çiziği de oradan yedi.Milletin sorunları,Türkiye'nin sorunları yerine Sayın Erdoğan'ın şahsına takıldı kaldı buradan da büyük bir çizik yedi.Seçim sonuçlarına baktığımızda Sayın Erdoğan kendi partisine 10 puan fark
atmış demek ki 'Erdoğan düşmanlığı' yapmak siyasette kimseye kar değil zarar getiriyor.Seçim sonuçlarının Ülkemize,Milletimize hayırlı olmasını,milletvekili seçilen tüm adaylara da başarılar diliyorum.Vakit artık gerçekten 'Türkiye Vakti ' diyorum.