CHP diyor ki; Türkiye'de ''devleti kuran partiyiz'' eyvallah Türkiye'de devleti siz kurdunuz ancak eksik söylüyorsunuz Kıbrıs' ta da devleti siz kurdunuz. Eserleriniz ortada hiç kimse itiraz edemez bütün kurumlarıyla iki devlette tıkır tıkır işliyor millete güven ve ekmek veriyor, sorunlarını çözüyor.
Düne dayanarak, geçmişe yaslanarak konforlu alanlar içerisinde neredeyse her söylemine ''devletin mülkiyet sahibi biziz'' eklentisi yaparak CHP'nin geldiği nokta Yüzde 25 ile 30 bandının arası. Var mı ötesi? Yok?
CHP üst düzey yöneticileri milletin aynı tekrarları dinlemekten yorulduğunu görmelidir. İktidar ve Devletin ayrı mekanizmalar olduğunu en iyi sizlerin bilmesi gerekiyor ancak açıklamalarınızla, söylemlerinizle durumu öyle bir karmaşık hale getirdiniz ki devlet ve iktidar iç içe girdi neredeyse yekvücut oldu. Sorumlusu sizsiniz çünkü AK Parti son 18 yıl öncesinde yoktu ama siz hep vardınız. Dilinizde sürekli bir devlet söylemiyle partinizin devlet olduğuna inandınız, böyle sandınız milleti de buna inanmaya zorladınız, baskı yaptınız, ötekileştirdiniz. Çünkü yaklaşık 80 sene devletin her kurumunda çok güçlüydünüz, iktidar kim olursa olsun yeterince ilgilenmediniz, devletin içerisinde yer almayı kişi yerleştirmeyi esas aldınız. İktidarların gelip geçici olduğu, hükümet ettiği sürece varlık gösterebileceği fikri sizi korkuttu işte bu korkularınızdan dolayı siz iktidara değil devlete talip oldunuz ''CHP olarak devleti biz kurduk onu koruyacak olan CHP olmalıdır '' dediniz.
Asker değilsiniz, polis değilsiniz, hiçbir kolluk kuvveti değilsiniz ve böyle olmadığınız halde böyle olduğunuza inandınız siyasi bir parti olduğunuzu unuttunuz devlet aygıtı gibi çalışma yaptınız. Devletini korkuyla seven bir millet yarattınız, milletle devletin arasını açtınız, milletle devlet arasında olması gereken sevgi bağlarını baltaladınız. Darbelerden, muhtıralardan bıkmış bir millete bıkmadan, usanmadan darbeleri hatırlattınız, korkuttunuz. Siyasi bir partiden çok silahlı güç gibi, kolluk kuvveti gibi asker, polis vurgusu yaptınız bundan hiçbir rahatsızlık duymadınız. Sizin bu söylemleriniz ve durduğunuz nokta devletin tüm kolluk kuvvetlerini, kurumlarını iç ve dış terör örgütlerine hedef göstermiştir. Devleti ele geçirmeye çalışan terör örgütlerine ilham kaynağı oldunuz. Evet ağır bir söz ancak meseleye geniş bir açıdan bakılırsa devlete sızmak isteyen terör örgütleri için siyasi anlamda CHP en önemli örnektir. Normalde devleti koruma görevi siyasi bir partinin işi değilken, CHP korumacı söylemleriyle terör örgütlerine ayakta kalmak için önce siyasallaşmalarını, ardından devletin silahlı kuvvetlerini ele geçirince devletin sahibi olunabileceği aklını vermiştir. Böyle sanmıştır ancak milleti hiç hesaba katmamıştır. CHP'ye göre siyaset kurumu önemsizdir, değersizdir iktidar olmanın ehemmiyeti yoktur, kıymetli olan devleti ele geçirmektir. İşte bu zihniyetin bizi getirdiği yer aç gene aç, işsiz gene işsiz, fukara gene fukara güven desen o da yok. 2020 yılındayız hala darbe konuşuluyorsa tek sorumlusu CHP'dir. CHP'nin iki lafından birisi Silahlı kuvvetlerdi ne oldu? Terör örgütlerinin ilk hedefi Türk silahlı kuvvetleri oldu.
CHP bugün aynı yanlışta devam ediyor, milleti korkutuyor, tehdit ediyor. Devletin işlerini nasıl yapacağı kanunlarımızda yazılıdır, işleyişinde devlet mekanizması aksayan dişlisi olursa anında söker atar. CHP'nin işi devletin dişlileri arasına girmek değildir ya da nasıl girileceğini salık vermek hiç değildir.
Bu aziz millet CHP'yi Ana muhalefet partisi olarak siyaset kurumu içerisinde tutuyorsa CHP bunun kıymetini bilmeli bu sorumlulukla hareket ederek millete nasıl daha iyi hizmet edilebileceğini millete açıklamalıdır. Eğer bunun yerine devletin memurlarını konuşursa millete kötülük etmiş olur. CHP ısrarla yanlışlarına devam ediyor, siyasi olarak durmadan büyük hataların altına imza atıyor hiçbir şey için geç değildir yeter ki millete inansın .CHP'nin işlerine akıl sır ermiyor işsizlik,ekmeksizlik milleti vurmuş borç gırtlağa gelmiş intiharlar başlamış milletin tek derdi var o da ekmek ancak CHP'nin değil. Özgür Özel bu ahval ve şerait içinde Türk Tarih Kurumu Başkanlığına atanan Prof. Dr. Ahmet Yaramış'ı hedef aldı. Ne olmuş işte geçmişte Atatürk'e şunu demiş bunu demiş bu sebepten dolayı CHP iktidara gelirse hemen o koltuğu terk etsinmiş.
Ana muhalefet partisi milletin ekmek, aş, iş, borç derdini dile getirmeyi ve çözüm önerileri sunmayı bırakmış başka işi gücü yok gibi atanan bir memurun derdine düşmüş? Eğer varsa bir suçu bu adli yargının işidir. Kendisini 'devlet' görme hastalığına kaptıran CHP'nin işi devletin memurlarını hedef göstermek değil varsa kanıtı yargıya vermektir. Bir tarafta milyonlarca işsizin derdi sorunu diğer tarafta bir memurun koltuğu. Devletin siyasallaşmasından en çok şikayet eden CHP devleti siyasallaştırandır. CHP'nin bir an önce bu paradokstan kurtulup milletin sorunlarına nasıl çare olurumun derdine düşmesi gerekir. CHP'nin bu vurdumduymazlığı ve yetersizliğidir yeni partilere kapıyı ardına kadar açan ki CHP'nin de iktidar olma derdi yok. Belki bugünün kutuplaştırıcı siyasi koşullarında İş bankası yönetiminden çekilmemekte kendince gerekçeleri olabilir ancak ilk fırsatta normalleşme adımları atıldığı anda İş bankasını bırakmalıdır. İş bankası CHP'nin milletle arasını açıyor bunu görmeyecek okuyamayacak kadar da siyasetten bu milletten bi haberler.
İYİ Parti kurulur kurulmaz meclise girdi önemli bir siyasetçi büyüğüme ' İYİ Parti meclise girer' dediğimde gülmüş ' hayal görüyorsun' demişti. Yeni kurulan Deva Partisi ve Gelecek Partisi de meclise girecektir çünkü merkez sağda açık büyüyor. CHP meşru siyaset alanına çekilir devletçi dili terk eder ,milleti korkutmaktan,tehdit etmekten vazgeçerse işte o zaman hürriyetçi demokrasi olur millete hizmet eder.Bugün demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan ana muhalefet ayağı yoksa herkes elini vicdanına koyup söylesin sorumlusu AK Parti mi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Devletin sahibi CHP ise millet kiracı mı?
CHP diyor ki; Türkiye'de ''devleti kuran partiyiz'' eyvallah Türkiye'de devleti siz kurdunuz ancak eksik söylüyorsunuz Kıbrıs' ta da devleti siz kurdunuz. Eserleriniz ortada hiç kimse itiraz edemez bütün kurumlarıyla iki devlette tıkır tıkır işliyor millete güven ve ekmek veriyor, sorunlarını çözüyor.
Düne dayanarak, geçmişe yaslanarak konforlu alanlar içerisinde neredeyse her söylemine ''devletin mülkiyet sahibi biziz'' eklentisi yaparak CHP'nin geldiği nokta Yüzde 25 ile 30 bandının arası. Var mı ötesi? Yok?
CHP üst düzey yöneticileri milletin aynı tekrarları dinlemekten yorulduğunu görmelidir. İktidar ve Devletin ayrı mekanizmalar olduğunu en iyi sizlerin bilmesi gerekiyor ancak açıklamalarınızla, söylemlerinizle durumu öyle bir karmaşık hale getirdiniz ki devlet ve iktidar iç içe girdi neredeyse yekvücut oldu. Sorumlusu sizsiniz çünkü AK Parti son 18 yıl öncesinde yoktu ama siz hep vardınız. Dilinizde sürekli bir devlet söylemiyle partinizin devlet olduğuna inandınız, böyle sandınız milleti de buna inanmaya zorladınız, baskı yaptınız, ötekileştirdiniz. Çünkü yaklaşık 80 sene devletin her kurumunda çok güçlüydünüz, iktidar kim olursa olsun yeterince ilgilenmediniz, devletin içerisinde yer almayı kişi yerleştirmeyi esas aldınız. İktidarların gelip geçici olduğu, hükümet ettiği sürece varlık gösterebileceği fikri sizi korkuttu işte bu korkularınızdan dolayı siz iktidara değil devlete talip oldunuz ''CHP olarak devleti biz kurduk onu koruyacak olan CHP olmalıdır '' dediniz.
Asker değilsiniz, polis değilsiniz, hiçbir kolluk kuvveti değilsiniz ve böyle olmadığınız halde böyle olduğunuza inandınız siyasi bir parti olduğunuzu unuttunuz devlet aygıtı gibi çalışma yaptınız. Devletini korkuyla seven bir millet yarattınız, milletle devletin arasını açtınız, milletle devlet arasında olması gereken sevgi bağlarını baltaladınız. Darbelerden, muhtıralardan bıkmış bir millete bıkmadan, usanmadan darbeleri hatırlattınız, korkuttunuz. Siyasi bir partiden çok silahlı güç gibi, kolluk kuvveti gibi asker, polis vurgusu yaptınız bundan hiçbir rahatsızlık duymadınız. Sizin bu söylemleriniz ve durduğunuz nokta devletin tüm kolluk kuvvetlerini, kurumlarını iç ve dış terör örgütlerine hedef göstermiştir. Devleti ele geçirmeye çalışan terör örgütlerine ilham kaynağı oldunuz. Evet ağır bir söz ancak meseleye geniş bir açıdan bakılırsa devlete sızmak isteyen terör örgütleri için siyasi anlamda CHP en önemli örnektir. Normalde devleti koruma görevi siyasi bir partinin işi değilken, CHP korumacı söylemleriyle terör örgütlerine ayakta kalmak için önce siyasallaşmalarını, ardından devletin silahlı kuvvetlerini ele geçirince devletin sahibi olunabileceği aklını vermiştir. Böyle sanmıştır ancak milleti hiç hesaba katmamıştır. CHP'ye göre siyaset kurumu önemsizdir, değersizdir iktidar olmanın ehemmiyeti yoktur, kıymetli olan devleti ele geçirmektir. İşte bu zihniyetin bizi getirdiği yer aç gene aç, işsiz gene işsiz, fukara gene fukara güven desen o da yok. 2020 yılındayız hala darbe konuşuluyorsa tek sorumlusu CHP'dir. CHP'nin iki lafından birisi Silahlı kuvvetlerdi ne oldu? Terör örgütlerinin ilk hedefi Türk silahlı kuvvetleri oldu.
CHP bugün aynı yanlışta devam ediyor, milleti korkutuyor, tehdit ediyor. Devletin işlerini nasıl yapacağı kanunlarımızda yazılıdır, işleyişinde devlet mekanizması aksayan dişlisi olursa anında söker atar. CHP'nin işi devletin dişlileri arasına girmek değildir ya da nasıl girileceğini salık vermek hiç değildir.
Bu aziz millet CHP'yi Ana muhalefet partisi olarak siyaset kurumu içerisinde tutuyorsa CHP bunun kıymetini bilmeli bu sorumlulukla hareket ederek millete nasıl daha iyi hizmet edilebileceğini millete açıklamalıdır. Eğer bunun yerine devletin memurlarını konuşursa millete kötülük etmiş olur. CHP ısrarla yanlışlarına devam ediyor, siyasi olarak durmadan büyük hataların altına imza atıyor hiçbir şey için geç değildir yeter ki millete inansın .CHP'nin işlerine akıl sır ermiyor işsizlik,ekmeksizlik milleti vurmuş borç gırtlağa gelmiş intiharlar başlamış milletin tek derdi var o da ekmek ancak CHP'nin değil. Özgür Özel bu ahval ve şerait içinde Türk Tarih Kurumu Başkanlığına atanan Prof. Dr. Ahmet Yaramış'ı hedef aldı. Ne olmuş işte geçmişte Atatürk'e şunu demiş bunu demiş bu sebepten dolayı CHP iktidara gelirse hemen o koltuğu terk etsinmiş.
Ana muhalefet partisi milletin ekmek, aş, iş, borç derdini dile getirmeyi ve çözüm önerileri sunmayı bırakmış başka işi gücü yok gibi atanan bir memurun derdine düşmüş? Eğer varsa bir suçu bu adli yargının işidir. Kendisini 'devlet' görme hastalığına kaptıran CHP'nin işi devletin memurlarını hedef göstermek değil varsa kanıtı yargıya vermektir. Bir tarafta milyonlarca işsizin derdi sorunu diğer tarafta bir memurun koltuğu. Devletin siyasallaşmasından en çok şikayet eden CHP devleti siyasallaştırandır. CHP'nin bir an önce bu paradokstan kurtulup milletin sorunlarına nasıl çare olurumun derdine düşmesi gerekir. CHP'nin bu vurdumduymazlığı ve yetersizliğidir yeni partilere kapıyı ardına kadar açan ki CHP'nin de iktidar olma derdi yok. Belki bugünün kutuplaştırıcı siyasi koşullarında İş bankası yönetiminden çekilmemekte kendince gerekçeleri olabilir ancak ilk fırsatta normalleşme adımları atıldığı anda İş bankasını bırakmalıdır. İş bankası CHP'nin milletle arasını açıyor bunu görmeyecek okuyamayacak kadar da siyasetten bu milletten bi haberler.
İYİ Parti kurulur kurulmaz meclise girdi önemli bir siyasetçi büyüğüme ' İYİ Parti meclise girer' dediğimde gülmüş ' hayal görüyorsun' demişti. Yeni kurulan Deva Partisi ve Gelecek Partisi de meclise girecektir çünkü merkez sağda açık büyüyor. CHP meşru siyaset alanına çekilir devletçi dili terk eder ,milleti korkutmaktan,tehdit etmekten vazgeçerse işte o zaman hürriyetçi demokrasi olur millete hizmet eder.Bugün demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan ana muhalefet ayağı yoksa herkes elini vicdanına koyup söylesin sorumlusu AK Parti mi?