FETÖ terör örgütü devlet kurumlarına yerleştirdiği militanları vasıtasıyla bir çok konuyu istediği zemine çekme veya yönlendirme ve sonuçlandırma imkanına sahipti. FETÖ elinde bulundurduğu devlet imkanlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmış kurumların yasalara uygun işleyişini baltalamış devleti zafiyete uğratmıştır. Türkiye'nin yurtdışında tartışılan olumsuz gelişmeler üzerinden gündem olmasının baş sorumlusu FETÖ'dür. Ergenekon, Balyoz soruşturmalarıyla ne kadar günahsız masum insan varsa cezaevlerine atan yıllarca hapislerde süründüren bunlardır, KCK operasyonlarıyla sözde terörün şehir yapılanmasını bitiriyoruz diye terör örgütlerinin daha da palazlanmasının sebebi bunlardır. FETÖ'nün bütün terör örgütleriyle organik bağı vardır.

Türkiye büyük bir belayı, korkakların gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişimini bertaraf etti. Türkiye'nin toparlanması uzun sürmedi herkes rutin yaşamına döndü ancak bu kez PKK saldırıları ve şiddeti arttı hergün şehitler veriyoruz. Artık saklanacak, gizlenecek hiçbir yer yoktur. FETÖ darbeyle ele geçiremediği devleti PKK terör örgütünün saldırılarıyla ele geçireceği hayalini kuruyor.

Hala FETÖ'yle mücadelede gevşek davrananlar var, hala bu örgütün yapabileceği kötülükleri görmezden gelenler var böyle bir ortamda FETÖ'yle mücadele etmek zorlaşıyor. FETÖ'yle hukuk içinde mücadele edilmelidir diyenler PKK'nın şehit ettiği asker ve polislerimizi, bombalarla katledilen sivilleri görmek zorundadır. FETÖ'nün yargıda yaptığı hukuksuz uygulamalar neticesinde kendisini asan yıllarca hapis yatanları görmek zorundadır. Şuan da FETÖ bu davayı sulandırmaya çalışıyor ancak herkes uyanık olmalıdır bunların zehirleri bitmez her ihbar değerlendirilmelidir. Özellikle FETÖ'nün ekonomik ayağı yok edilmelidir. FETÖ terör örgütü kurduğu ekonomik yapılanmada kendisiyle organik hiçbir bağı olmayanlara da çeşitli vasıtalarla ulaşmış kaynaklarını kendi lehine kullanmıştır.

FETÖ'nün kökü kurutuluncaya kadar mücadeleden vazgeçilmemelidir. FETÖ militanları ve destekçileri her türlü yalanı, iftirayı atmada ortalığı karıştırmada uzmandır.Bu örgütün mensupları katliam yapabilir, gözünü kırpmadan sivil siyasetçi, yazar, aydın katledebilir.

CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik yapılan suikast girişimi özünde PKK,FETÖ birlikteliğinin dışa yansımasıdır. Hedeflenen Kılıçdaroğlu vasıtasıyla toplumu karıştırmaktır Allah'ın izniyle bu şeytani planları da tutmadı.

Barolar birliği başkanı Metin Feyzioğlu iyi niyetli ancak şu gerçeği de görmelidir bu örgütün mensupları her namussuzluğu yapabilecek kadar kötüleşir her role girerler. Kimse hukuktan vazgeçilsin demiyor ama bu örgütle hukuk içinde mücadele edilemez çünkü bunlar ur gibi her yeri sarmışlar nereden çıkacakları belli değil.

Türkiye olağanüstü gelişmeler yaşarken öncelik ülkenin güvenliği ve birliğidir. FETÖ terör örgütleriyle yaptığı birlikteliği askerimize,polisimize ve sivillere saldırarak saldırtarak devam ettiriyor amaç Türkiye'nin karışması yönetilebilirliğini kaybetmesi. Böyle bir durumda Türkiye'yi seven bu devlete bu millete aşkla bağlı olan herkes uyanık olmalı bu tuzaklara düşmemelidir.

Eğer ki Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi cesaretli bir liderimiz olmasaydı bugün Türkiye kan gölüne dönmüş sömürge olmuş bir konuma düşebilirdi. Türkiye'de herkes bunu görmelidir. Gün siyaset yapma günü değildir.