Türkiye erken seçime gidiyor. Çok değil daha birkaç ay önce yapılan genel seçimler yeniden yapılacak. Çünkü Meclis'te bulunan 4 siyasi parti hükümeti kurmak için uzlaşamadılar. Uzlaşmalarını beklemek saflıktı ancak çıkmayan candan umut kesilmez hesabı, milyonda birde olsa uzlaşırlar sandık. Bu açıdan baktığımızda toplumda büyük bir uzlaşı beklentisi olduğu aşikardır. Şimdi gelelim Ak Parti, CHP, MHP ve HDP'nin neden uzlaşamadığının sebeplerine?
Çünkü 7 Haziran genel seçimlerinden önce siyasi parti liderlerimiz birbirlerine ana-avrat sövmek dışında her şeyi söylediler. Hani derler ya tüküreceğin suratta bile öpmek için bir yer bırak ki gün gelir barışırsan tokalaşmaya yüzün olsun… Böyle bir tablodan koalisyon çıkar mı? Elbette çıkmaz. Nitekim de çıkmadı… Kimse kimseyi kandırmasın hiçbir siyasi partide güçlü bir koalisyon isteği yoktu… 4 siyasi partimizde milletin iradesini yok saymışlardır. Milletin uzlaşın emrine uymamışlardır.
Yeniden tekrarlanacak genel seçimlerde sonuçlar ne olur?
Ak Parti 7 Haziran seçimlerine ciddi hatalar yaparak girdi, aday listeleri ve sıralamalar çok yanlıştı… Toplumun beklentilerini karşılayacak yeni bir dil geliştiremedi, kendisini tekrar etti. 13 yıl boyunca yapmış olduğu devrim niteliğindeki hizmetleri millete anlatacak nitelikli kadroyu belirlemede ikilemler yaşadı… Teşkilatlarındaki yorgun, yıpranmış, heyecanı bitmiş isimleri dinlendirmek yerine yeniden sahaya sürdü.2015 genel seçimlerinde aday listelerinde yeni isimlerde vardı… Ancak bu isimlerin bir çoğu Ak Parti ile doku uyuşmazlığı yaşadı. Millette yeterli karşılığı göremediler. Büyük şehirlerde Kürt seçmen üzerinde etkinliği olan isimler seçilemeyecek sıralarda yer aldı.Tüm bu sebepler alt alta toplandığında şunu söyleyebiliriz: Ak Parti'nin oyunu millet değil Ak Parti yaptığı yanlışlarla kendisi düşürmüştür.
CHP 7 Haziran seçimleri öncesinde siyasette kabul edilemeyecek sert ifadeler kullandı. 7 Haziran sonrası kendisinin de beklemediği hükümet ortağı olma durumuyla karşılaştı. Bir anlamda kullandığı nezaketsiz ve gayri ahlaki dilin kurbanı oldu. Siyasette elbette ki eleştiri olacaktır , ancak siz eleştiri ile hakaret etmeyi birbiriyle karıştırırsanız ve daha sonra uzlaşıcı bir profil vermeye çalışırsanız inandırıcılığınız kalmaz. CHP'nin Ak Parti'yle koalisyon kurma isteği samimi değildi.CHP sürecin başından beri hükümet ortağı olmayı değil stratejik bakanlıkları ele geçirerek Ak Parti'yi bitirme planları kurdu. CHP inanıyorum ki yaptığı yanlışların farkındadır. MHP koalisyon tecrübesi yaşamış bir parti.7 Haziran'dan sonra tüm pozisyonunu erken seçim üzerine kurdu . Etnik köken milliyetçiliği dışında hiçbir toplumsal projesi olmayan MHP duruşunu ‘'Çatışmalar olsun, ben oyumu arttırayım'' noktasında belirledi. Çünkü olası bir koalisyon hükümetinde yetersizliği toplum nezdinde tüm yönleriyle ortaya çıkacaktı. MHP için kendileri açısından en doğru tercih , ortalığın karışmasını beklemek almış olduğu oyları muhafaza etmektir.
HDP 7 Haziran öncesi ne kadar Ak Parti düşmanı varsa hepsi tarafından desteklendi. Bu oran %4 civarındadır. Bu blok HDP'yi sivil siyaset içerisinde yer alması için değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a siyasi ahlak sınırlarını aşan bir üslupla saldırması için destekledi. HDP'ye oy veren bu kitle azılı Kürt düşmanıdır. Celladına aşık mahkum gibi dün öldürmek istedikleri bir siyasi partiye bütün güçleriyle destek oldular. HDP bu kirli tezgahı göremedi. Bir anda Türkiye'de Kürtlerle Türkleri barıştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı.
Son tahlilde böyle bir tablodan koalisyonun çıkması Türkiye adına bir felaket olabilirdi. Dilerim ki tüm partiler yanlışlarından ders çıkarmışlardır. Türkiye'nin en önemli ihtiyacı yeni anayasadır. Çözüm sürecinin devamı güçlü Türkiye yolunda atılması gereken en önemli adımdır. Türkiye'nin normalleşme sürecine girmesi birlik ve beraberliğin yeniden tesis edilmesi için liderler sorumluluk almalıdırlar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Gönülsüz koalisyondan erken seçim çıktı
Türkiye erken seçime gidiyor. Çok değil daha birkaç ay önce yapılan genel seçimler yeniden yapılacak. Çünkü Meclis'te bulunan 4 siyasi parti hükümeti kurmak için uzlaşamadılar. Uzlaşmalarını beklemek saflıktı ancak çıkmayan candan umut kesilmez hesabı, milyonda birde olsa uzlaşırlar sandık. Bu açıdan baktığımızda toplumda büyük bir uzlaşı beklentisi olduğu aşikardır. Şimdi gelelim Ak Parti, CHP, MHP ve HDP'nin neden uzlaşamadığının sebeplerine?
Çünkü 7 Haziran genel seçimlerinden önce siyasi parti liderlerimiz birbirlerine ana-avrat sövmek dışında her şeyi söylediler. Hani derler ya tüküreceğin suratta bile öpmek için bir yer bırak ki gün gelir barışırsan tokalaşmaya yüzün olsun… Böyle bir tablodan koalisyon çıkar mı? Elbette çıkmaz. Nitekim de çıkmadı…
Kimse kimseyi kandırmasın hiçbir siyasi partide güçlü bir koalisyon isteği yoktu… 4 siyasi partimizde milletin iradesini yok saymışlardır. Milletin uzlaşın emrine uymamışlardır.
Yeniden tekrarlanacak genel seçimlerde sonuçlar ne olur?
Ak Parti 7 Haziran seçimlerine ciddi hatalar yaparak girdi, aday listeleri ve sıralamalar çok yanlıştı… Toplumun beklentilerini karşılayacak yeni bir dil geliştiremedi, kendisini tekrar etti. 13 yıl boyunca yapmış olduğu devrim niteliğindeki hizmetleri millete anlatacak nitelikli kadroyu belirlemede ikilemler yaşadı… Teşkilatlarındaki yorgun, yıpranmış, heyecanı bitmiş isimleri dinlendirmek yerine yeniden sahaya sürdü.2015 genel seçimlerinde aday listelerinde yeni isimlerde vardı… Ancak bu isimlerin bir çoğu Ak Parti ile doku uyuşmazlığı yaşadı. Millette yeterli karşılığı göremediler. Büyük şehirlerde Kürt seçmen üzerinde etkinliği olan isimler seçilemeyecek sıralarda yer aldı.Tüm bu sebepler alt alta toplandığında şunu söyleyebiliriz: Ak Parti'nin oyunu millet değil Ak Parti yaptığı yanlışlarla kendisi düşürmüştür.
CHP 7 Haziran seçimleri öncesinde siyasette kabul edilemeyecek sert ifadeler kullandı. 7 Haziran sonrası kendisinin de beklemediği hükümet ortağı olma durumuyla karşılaştı. Bir anlamda kullandığı nezaketsiz ve gayri ahlaki dilin kurbanı oldu. Siyasette elbette ki eleştiri olacaktır , ancak siz eleştiri ile hakaret etmeyi birbiriyle karıştırırsanız ve daha sonra uzlaşıcı bir profil vermeye çalışırsanız inandırıcılığınız kalmaz. CHP'nin Ak Parti'yle koalisyon kurma isteği samimi değildi.CHP sürecin başından beri hükümet ortağı olmayı değil stratejik bakanlıkları ele geçirerek Ak Parti'yi bitirme planları kurdu. CHP inanıyorum ki yaptığı yanlışların farkındadır.
MHP koalisyon tecrübesi yaşamış bir parti.7 Haziran'dan sonra tüm pozisyonunu erken seçim üzerine kurdu . Etnik köken milliyetçiliği dışında hiçbir toplumsal projesi olmayan MHP duruşunu ‘'Çatışmalar olsun, ben oyumu arttırayım'' noktasında belirledi. Çünkü olası bir koalisyon hükümetinde yetersizliği toplum nezdinde tüm yönleriyle ortaya çıkacaktı. MHP için kendileri açısından en doğru tercih , ortalığın karışmasını beklemek almış olduğu oyları muhafaza etmektir.
HDP 7 Haziran öncesi ne kadar Ak Parti düşmanı varsa hepsi tarafından desteklendi. Bu oran %4 civarındadır. Bu blok HDP'yi sivil siyaset içerisinde yer alması için değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a siyasi ahlak sınırlarını aşan bir üslupla saldırması için destekledi. HDP'ye oy veren bu kitle azılı Kürt düşmanıdır. Celladına aşık mahkum gibi dün öldürmek istedikleri bir siyasi partiye bütün güçleriyle destek oldular. HDP bu kirli tezgahı göremedi. Bir anda Türkiye'de Kürtlerle Türkleri barıştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı.
Son tahlilde böyle bir tablodan koalisyonun çıkması Türkiye adına bir felaket olabilirdi. Dilerim ki tüm partiler yanlışlarından ders çıkarmışlardır. Türkiye'nin en önemli ihtiyacı yeni anayasadır. Çözüm sürecinin devamı güçlü Türkiye yolunda atılması gereken en önemli adımdır. Türkiye'nin normalleşme sürecine girmesi birlik ve beraberliğin yeniden tesis edilmesi için liderler sorumluluk almalıdırlar.