Uzun bir süredir sistemli olarak Kürt seçmenler ile AK Parti'nin arasını açmaya çalışan bir yapı var.
Bu yapı özellikle Kürtler AK Parti'den uzaklaşsın diye her türlü kirli propagandayı yapıyorlar.
Kürtleri AK Parti'den kopartmaya çalışan şer odaklarının amaçları belli toplumda derin ayrışmalar
yaratmak ve HDP'yi Kürtler için oy verilecek tek alternatif seçenek haline getirmek.
Bu kirli yapı algı operasyonlarıyla Kürtler üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor çünkü Kürt
seçmenlerin büyük bir kısmı AK Parti'ye oy veriyor.Hedeflerinde Kürt seçmenleri AK Parti'den
uzaklaştırıp AK Parti'yi zayıflatmak var…AK Parti ile Kürtler arasında duygusal bir kopuş
oluşturmaya çalışan şer odakları aslında en azılı Kürt düşmanlarıdır işte görülmesi gereken en temel
nokta da burasıdır… Çünkü HDP oy oranını AK Parti'ye karşı etkili bir muhalefet yaparak değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlık besleyen şer odaklarının da desteğini alarak arttırdı..Görmemiz
gereken kirli tezgah tam da burasıdır.Neden mi ? Çünkü şer odakları için mesele HDP değildir…
Onlar Türkiye içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığını körükleyecek bir Parti arıyorlardı
CHP ve MHP bu anlamda yetersizdi ne Bahçeli nede Kılıçdaroğlu'nda en ufak bir çıkış ümidi yoktu
partilerinin oyları yerinde sayıyordu.
HDP lideri Selahattin Demirtaş genç oluşu ve karizmasıyla bu şer odakları için biçilmiş kaftandı.
Sonuçta yaratılan algı tuttu ve HDP oyları patlama yaptı…Siyaset öngörü işidir. HDP'nin yükselişe
geçeceği oylarını arttıracağı belliydi. Üç yaşında çocuğa sorsanız ‘HDP barajı çok rahat aşacaktır'
derken gerekli ve yeterli çalışmayı yapmayan AK Parti kurmayları şapkalarını önlerine
koymalıdır.Çünkü HDP'nin ciddi oy alacağı tek adres Ak Parti'ydi…Bu tablo 7 Haziran öncesi
okunamadı…
Seçimler bitti AK Parti birinci olmasına rağmen tek başına iktidar olmayı kaybetti…Bundan sonra
AK Parti açısından yapılması gereken HDP'ye giden emanet oyları geri alabilmek için yeni bir
uzlaşmacı dil geliştirmektir.Ki ben bu oyların geri geleceğine inanıyordum ancak fincancı dükkanına
giren fil misali AK Parti İzmir Milletvekili Cemil Şeboy'un "Şu anda ölen askerlerimiz, sivil
insanlarımız var. Bu sivil insanların kanında hepsinin parmak izi vardır. Hatta HDP'ye oy verenlerin
de vardır" açıklaması geldi. Şeboy'dan sonra aynı bölgenin diğer milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın
"Şehitlerimizin vebali HDP ye oy veren şerefsizlerin üzerindedir. Allah onların belasını versin" tweeti
geldi. Herkes gibi bende bu açıklamaların HDP'ye büyük katkı sağladığına inanıyorum. Bu dil faili
meçhul dönemlerin dilidir,bu dil demokrasiyi içine sindiremeyen zihniyetin dilidir,bu dil sandığın
milli iradeyi temsil ettiğini anlamayanların dilidir.Bu dil bir önceki seçimde 6 milletvekili kazanılan
İzmir 1.Bölgede Kocabıyık ve Şeboy isimlerinin karşılığının olmadığının tescilidir.Bu dil suçluluk
psikolojisiyle kendi başarısızlıklarını unutturmaya çalışan, seçmen iradesini sorgulama gafletine
düşenlerin dilidir.Elbette bu dil durduk yerde ortaya çıkmadı.Taklacı eski bakan İdris Naim Şahin'in
AK Parti'ye yerleştirdiği Bülent Delican'ın bu dilin oluşumunda büyük katkısı vardır.Her ne
yaparlarsa yapsınlar ne kadar kirli ve ayrıştırıcı bir dil kullanırlarsa kullansınlar Cumhurbaşkanı
Erdoğan sevgisini Kürtlerin gönlünden silemezler.Bu isimlerin açıklamalarının AK Parti'yle alakası
yoktur tamamen kendi siyasi ikballeri doğrultusunda kişisel isim parlatma hamleleridir ve hiçbir yerde
karşılıkları yoktur. AK Parti için seçmen iradesi her şeyin üzerindedir.
HDP terör örgütü PKK'nın uzantısıdır diyebilirsiniz, HDP'yi en sert sözlerle eleştirebilirsiniz ancak
HDP'ye oy veren 6 milyon seçmene şerefsiz diyemezsiniz belki de sizin akrabalarınızın büyük kısmı
HDP'ye oy verdi hayır veya evet diyemezsiniz çünkü elinizde belgeniz yok…Böyle çirkin ve
yakışıksız bir dil kullanıp HDP'ye destek vermek doğru değildir böyle yapmak yerine Bülent
Delican,Cemil Şeboy ve Hüseyin Kocabıyık İzmir'de kaybedilen şerefli oyları yeniden nasıl
kazanabiliriz bunun yolunu arasınlar… Kimin şerefli kimin şerefsiz olduğuna da kararı bırakalım
millet versin… Böyle sorumsuzca açıklamalar yaparak milli iradeye saygıyı anayasası yapmış AK
Parti'ye zarar vermek kimsenin haddine değildir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Kendini sorgulama zamanı seçmenin şerefini değil
Uzun bir süredir sistemli olarak Kürt seçmenler ile AK Parti'nin arasını açmaya çalışan bir yapı var.
Bu yapı özellikle Kürtler AK Parti'den uzaklaşsın diye her türlü kirli propagandayı yapıyorlar.
Kürtleri AK Parti'den kopartmaya çalışan şer odaklarının amaçları belli toplumda derin ayrışmalar
yaratmak ve HDP'yi Kürtler için oy verilecek tek alternatif seçenek haline getirmek.
Bu kirli yapı algı operasyonlarıyla Kürtler üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor çünkü Kürt
seçmenlerin büyük bir kısmı AK Parti'ye oy veriyor.Hedeflerinde Kürt seçmenleri AK Parti'den
uzaklaştırıp AK Parti'yi zayıflatmak var…AK Parti ile Kürtler arasında duygusal bir kopuş
oluşturmaya çalışan şer odakları aslında en azılı Kürt düşmanlarıdır işte görülmesi gereken en temel
nokta da burasıdır… Çünkü HDP oy oranını AK Parti'ye karşı etkili bir muhalefet yaparak değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlık besleyen şer odaklarının da desteğini alarak arttırdı..Görmemiz
gereken kirli tezgah tam da burasıdır.Neden mi ? Çünkü şer odakları için mesele HDP değildir…
Onlar Türkiye içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığını körükleyecek bir Parti arıyorlardı
CHP ve MHP bu anlamda yetersizdi ne Bahçeli nede Kılıçdaroğlu'nda en ufak bir çıkış ümidi yoktu
partilerinin oyları yerinde sayıyordu.
HDP lideri Selahattin Demirtaş genç oluşu ve karizmasıyla bu şer odakları için biçilmiş kaftandı.
Sonuçta yaratılan algı tuttu ve HDP oyları patlama yaptı…Siyaset öngörü işidir. HDP'nin yükselişe
geçeceği oylarını arttıracağı belliydi. Üç yaşında çocuğa sorsanız ‘HDP barajı çok rahat aşacaktır'
derken gerekli ve yeterli çalışmayı yapmayan AK Parti kurmayları şapkalarını önlerine
koymalıdır.Çünkü HDP'nin ciddi oy alacağı tek adres Ak Parti'ydi…Bu tablo 7 Haziran öncesi
okunamadı…
Seçimler bitti AK Parti birinci olmasına rağmen tek başına iktidar olmayı kaybetti…Bundan sonra
AK Parti açısından yapılması gereken HDP'ye giden emanet oyları geri alabilmek için yeni bir
uzlaşmacı dil geliştirmektir.Ki ben bu oyların geri geleceğine inanıyordum ancak fincancı dükkanına
giren fil misali AK Parti İzmir Milletvekili Cemil Şeboy'un "Şu anda ölen askerlerimiz, sivil
insanlarımız var. Bu sivil insanların kanında hepsinin parmak izi vardır. Hatta HDP'ye oy verenlerin
de vardır" açıklaması geldi. Şeboy'dan sonra aynı bölgenin diğer milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın
"Şehitlerimizin vebali HDP ye oy veren şerefsizlerin üzerindedir. Allah onların belasını versin" tweeti
geldi. Herkes gibi bende bu açıklamaların HDP'ye büyük katkı sağladığına inanıyorum. Bu dil faili
meçhul dönemlerin dilidir,bu dil demokrasiyi içine sindiremeyen zihniyetin dilidir,bu dil sandığın
milli iradeyi temsil ettiğini anlamayanların dilidir.Bu dil bir önceki seçimde 6 milletvekili kazanılan
İzmir 1.Bölgede Kocabıyık ve Şeboy isimlerinin karşılığının olmadığının tescilidir.Bu dil suçluluk
psikolojisiyle kendi başarısızlıklarını unutturmaya çalışan, seçmen iradesini sorgulama gafletine
düşenlerin dilidir.Elbette bu dil durduk yerde ortaya çıkmadı.Taklacı eski bakan İdris Naim Şahin'in
AK Parti'ye yerleştirdiği Bülent Delican'ın bu dilin oluşumunda büyük katkısı vardır.Her ne
yaparlarsa yapsınlar ne kadar kirli ve ayrıştırıcı bir dil kullanırlarsa kullansınlar Cumhurbaşkanı
Erdoğan sevgisini Kürtlerin gönlünden silemezler.Bu isimlerin açıklamalarının AK Parti'yle alakası
yoktur tamamen kendi siyasi ikballeri doğrultusunda kişisel isim parlatma hamleleridir ve hiçbir yerde
karşılıkları yoktur. AK Parti için seçmen iradesi her şeyin üzerindedir.
HDP terör örgütü PKK'nın uzantısıdır diyebilirsiniz, HDP'yi en sert sözlerle eleştirebilirsiniz ancak
HDP'ye oy veren 6 milyon seçmene şerefsiz diyemezsiniz belki de sizin akrabalarınızın büyük kısmı
HDP'ye oy verdi hayır veya evet diyemezsiniz çünkü elinizde belgeniz yok…Böyle çirkin ve
yakışıksız bir dil kullanıp HDP'ye destek vermek doğru değildir böyle yapmak yerine Bülent
Delican,Cemil Şeboy ve Hüseyin Kocabıyık İzmir'de kaybedilen şerefli oyları yeniden nasıl
kazanabiliriz bunun yolunu arasınlar… Kimin şerefli kimin şerefsiz olduğuna da kararı bırakalım
millet versin… Böyle sorumsuzca açıklamalar yaparak milli iradeye saygıyı anayasası yapmış AK
Parti'ye zarar vermek kimsenin haddine değildir.