Bir hafta sonra genel seçimler yapılacak üç aşağı beş yukarı herkes sonuçlar hakkında fikir sahibi ya AK Parti tek başına kıl payı iktidar olacak ya da koalisyon hükümeti kurulacak.
Buraya kadar hiçbir sorun yok. Asıl cevabı net olmayan sorular bundan sonra başlıyor. Diyelim ki ilk seçenek gerçekleşti Ak Parti tek başına iktidar oldu toplumdaki gerginlik bitecek mi ? Terör duracak mı ? AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olanlar köşelerine çekilecek mi ? Türkiye'yi dünyaya yönetilemez bir ülke gibi lanse edenler daha da azgınlaşacak mı yoksa demokratik bir seçim yapıldı deyip milletin kararına saygı duyacaklar mı ? .Maalesef bu soruların cevapları iç açıcı değil.
Aynı soruları Koalisyon hükümeti olduğunda da sorabiliriz. Çünkü Haziran seçimlerinden sonra yapılan koalisyon görüşmeleri tam bir komedidir milletin zekasıyla düpedüz alay edildi…Koalisyon görüşmelerine başlarken CHP'nin de MHP'nin de AK Parti'ye sundukları ön şartları vardı ancak sundukları şartlara AK Parti ‘evet' dese bile Anayasa değişikliği gerekiyordu dolayısı ile çelik çomak oynadılar. Koalisyon hükümetini kurarsın ne şartın varsa samimi isen şartlarının peçeteye yazılıp heba olmasını istemiyorsan, yasalaşmasını Anayasaya yazılmasını istiyorsan tek adres meclistir. Hem meclisten kaçacaksın hem bağıracaksın yok öyle yağma… Koalisyon hükümeti kurulsaydı şartlarınızı topluma rahatça anlatma imkanı bulacaktınız karşılığınız olacaktı şimdi yok…Sayın Bahçeli seçimlerden umudunu kesmiş. 1 Kasım seçimlerinden sonra meclisten 5. Parti çıkar mı ? onun hesabına düşmüş. Dediği doğru olabilir. MHP bölünebilir 20 milletvekili ayrılıp yeni bir parti kurabilirler.
Kemal Kılıçdaroğlu'da bugünkü tablonun oluşmasında masum değildir. Sorumluluğunun gereğini yerine getirmemiştir. Koalisyon görüşmelerinde masanın devrilmesi için gerekçelerin zemininin hazırlanmasına büyük katkı sunmuştur.
Toplumda gözle görülür bir gerginlik var. Türkiye biran önce normalleşmelidir. Ortadoğu'daki siyasi dalgalanmaları, kırılmaları, çatışmaları birtek Allah anlar. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Birbirine düşman kanlı bıçaklı iki grup bir bakıyorsunuz etle tırnak gibi olmuş. Ortadoğu politikasının revizyonu normalleşme sürecinin ilk adımıdır.
Başbakan Ahmet Davutoğlu son günlerde sürekli gaf yapıyor. Kraldan fazla kralcılık yapanlar ,AK Parti'ye en büyük zararı onlar veriyor bir bakıyorsunuz Davutoğlu'nun sözlerini düzeltme yarışına giriyorlar ‘‘yok öyle demedi de böyle dedi siz yanlış anlıyorsunuz'' falan filan…Bir kere bu tarzdan vazgeçilmelidir. Siz ne söylerseniz söyleyin aslolan toplumun anladığıdır. Daha sonra toplumun anladığını değiştirmeye çalışmak hiçbir işe yaramaz. Hele ki hakkınızda bir önyargı oluşmuş ise hiç uğraşmayın. AK Parti beceriksiz bir muhalefet karşısında Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamadı bunun sebepleri yeterince incelenmemiş gözüküyor.
Davutoğlu'nun Van mitinginde söylediği "Ak Parti iktidardan inerse buralarda terör çeteleri ya da eskiden olduğu gibi Beyaz Toroslar dolaşacak" sözleri bugünün Türkiye'sinde anında alıcı bulur üç yıl önceki Türkiye'de bulmaz. Her sözün dikkate alındığı bir zamandan geçiyoruz. Millet huzur istiyor, istikrar ve güven istiyor, gelecek korkularını tarihe gömmek istiyor.
1 Kasım seçimlerinden sonra toplumdaki güven duygusunun yeniden tesis edilebileceği zemini liderlerin söylemleri ve davranışları belirleyecek. Bütün dilek ve temennilerimiz bu yönde…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Milletin anladığını değiştirmeye çalışmak beyhude çırpınıştır
Bir hafta sonra genel seçimler yapılacak üç aşağı beş yukarı herkes sonuçlar hakkında fikir sahibi ya AK Parti tek başına kıl payı iktidar olacak ya da koalisyon hükümeti kurulacak.
Buraya kadar hiçbir sorun yok. Asıl cevabı net olmayan sorular bundan sonra başlıyor. Diyelim ki ilk seçenek gerçekleşti Ak Parti tek başına iktidar oldu toplumdaki gerginlik bitecek mi ? Terör duracak mı ? AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olanlar köşelerine çekilecek mi ? Türkiye'yi dünyaya yönetilemez bir ülke gibi lanse edenler daha da azgınlaşacak mı yoksa demokratik bir seçim yapıldı deyip milletin kararına saygı duyacaklar mı ? .Maalesef bu soruların cevapları iç açıcı değil.
Aynı soruları Koalisyon hükümeti olduğunda da sorabiliriz. Çünkü Haziran seçimlerinden sonra yapılan koalisyon görüşmeleri tam bir komedidir milletin zekasıyla düpedüz alay edildi…Koalisyon görüşmelerine başlarken CHP'nin de MHP'nin de AK Parti'ye sundukları ön şartları vardı ancak sundukları şartlara AK Parti ‘evet' dese bile Anayasa değişikliği gerekiyordu dolayısı ile çelik çomak oynadılar. Koalisyon hükümetini kurarsın ne şartın varsa samimi isen şartlarının peçeteye yazılıp heba olmasını istemiyorsan, yasalaşmasını Anayasaya yazılmasını istiyorsan tek adres meclistir. Hem meclisten kaçacaksın hem bağıracaksın yok öyle yağma… Koalisyon hükümeti kurulsaydı şartlarınızı topluma rahatça anlatma imkanı bulacaktınız karşılığınız olacaktı şimdi yok…Sayın Bahçeli seçimlerden umudunu kesmiş. 1 Kasım seçimlerinden sonra meclisten 5. Parti çıkar mı ? onun hesabına düşmüş. Dediği doğru olabilir. MHP bölünebilir 20 milletvekili ayrılıp yeni bir parti kurabilirler.
Kemal Kılıçdaroğlu'da bugünkü tablonun oluşmasında masum değildir. Sorumluluğunun gereğini yerine getirmemiştir. Koalisyon görüşmelerinde masanın devrilmesi için gerekçelerin zemininin hazırlanmasına büyük katkı sunmuştur.
Toplumda gözle görülür bir gerginlik var. Türkiye biran önce normalleşmelidir. Ortadoğu'daki siyasi dalgalanmaları, kırılmaları, çatışmaları birtek Allah anlar. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Birbirine düşman kanlı bıçaklı iki grup bir bakıyorsunuz etle tırnak gibi olmuş. Ortadoğu politikasının revizyonu normalleşme sürecinin ilk adımıdır.
Başbakan Ahmet Davutoğlu son günlerde sürekli gaf yapıyor. Kraldan fazla kralcılık yapanlar ,AK Parti'ye en büyük zararı onlar veriyor bir bakıyorsunuz Davutoğlu'nun sözlerini düzeltme yarışına giriyorlar ‘‘yok öyle demedi de böyle dedi siz yanlış anlıyorsunuz'' falan filan…Bir kere bu tarzdan vazgeçilmelidir. Siz ne söylerseniz söyleyin aslolan toplumun anladığıdır. Daha sonra toplumun anladığını değiştirmeye çalışmak hiçbir işe yaramaz. Hele ki hakkınızda bir önyargı oluşmuş ise hiç uğraşmayın. AK Parti beceriksiz bir muhalefet karşısında Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamadı bunun sebepleri yeterince incelenmemiş gözüküyor.
Davutoğlu'nun Van mitinginde söylediği "Ak Parti iktidardan inerse buralarda terör çeteleri ya da eskiden olduğu gibi Beyaz Toroslar dolaşacak" sözleri bugünün Türkiye'sinde anında alıcı bulur üç yıl önceki Türkiye'de bulmaz. Her sözün dikkate alındığı bir zamandan geçiyoruz. Millet huzur istiyor, istikrar ve güven istiyor, gelecek korkularını tarihe gömmek istiyor.
1 Kasım seçimlerinden sonra toplumdaki güven duygusunun yeniden tesis edilebileceği zemini liderlerin söylemleri ve davranışları belirleyecek. Bütün dilek ve temennilerimiz bu yönde…