SON DAKİKA
Hava Durumu

Ne kadar demokrasi o kadar ekmek

Yazının Giriş Tarihi: 29.12.2019 16:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.12.2019 16:38

Türkiye hayati ihtiyacı olan normalleşme sürecine girmek yerine tam aksine hızla uzaklaşıyor.Sağ cenahın iktidara eklemlenmiş sağ duyusunu kaybetme noktasına gelen ,radikalleşmiş yazar,çizer,akademisyen,siyasetçi ve bürokratları, iktidarın karşısında olan suçu yargı kararıyla kesinleşmemiş,kim var kim yoksa önlerine çıkan herkesi ,siyasi muhaliflerin tümünü aynı torbaya koyup, ihanetçi,hain,bölücü gibi artık ele ayağa işportaya düşmüş bir harfi değişmemiş,aynı ezber cümlelerle insani değerleri de yok sayarak küfürle,tehditle,hakaretle,iftirayla en acımasız,en can yakıcı cümlelerle eleştiriyor.Sol cenahın radikalleri,militanlaşmış iktidar karşıtı isimleri senkronize olmuş bir notayı bile yanlış basmayan senfoni orkestrası gibi aynı parçayı çalıp duruyorlar 'iktidar ülkeyi kötü yönetiyor,yaptıkları birtek doğru iş yok,ülkeyi ateşe sürüklüyorlar,Erdoğan gitsin' bu dört cümle dışında beşincisi yok. Millet bu seslerden bıktı,yoruldu,yıldı.Çünkü bunlar yüzünden ne doğru ne yanlış anlaşılmaz oldu,at izi it izine karıştı.

Çakalı,mafyası,katili,teröristi,hırsızı itibarlı vatansever gibi bu topluma gösterilmeye,algılatılmaya çalışılırken,bu ülkenin geleceği için samimi olarak dertlenen içi kan ağlayan siyasetçisine akademisyenine,aydınına,devlet adamına,kıymetli işinsanlarına,yazarlarına,çizerlerine vatanhaini damgası vurmak zaman kaybıdır boş çırpınıştır hiçbir karşılığı yoktur.Böyle bir kutuplaşmadan her iki cenahın çığırtkanları,küfürbazları,laf ebeleri statülerini koruyarak karnını doyururken aynı gemide yaşayan makul insanların bütünü yoksullaşır ve kaybeder.Ne yapmalıyız ? İki cenahında içinde yada destekçisi olan mafyavari konuşmalar yapan,atarlı,giderli,vurdulu kırdılı,akçeli işlere bulaşan bulunduğu yada desteklediği cenaha destek verdiğini işlediği suçların hesabı sorulmasın diye gösterme mecburiyeti olan karşı tarafı tehdit edenlere zerre prim vermeyin bu tipleri gördüğünüz yerde yüzlerine tükürün.Korkaklar tehdit eder.Bu millet korku eşiğini aşmıştır,ölümden öte köy yok herkes yasalar dairesinde düşündüğünü konuşacak,yazacak,çizecek siyasetini yapacak.


Sığ ve derinliği olmayan kısır çekişmelerin bu ülkeye faydası yok.Suni gündemlerle,kahvehane tartışmalarıyla beynimizin esir alınmasına,hafızamıza kuru gürültü,boş laf doldurulmasına izin vermeyelim.Kini,öfkeyi,düşmanlığı değil,barışı,huzuru,kardeşliği güçlendirelim.Türkiye'nin siyasi lokomotifi arkasındaki vagonları güç kaybettiği için çekmekte zorlanıyor, Kürt,Alevi ve terör gibi temel siyasi sorunların olduğu vagonların arkasına yenileri eklendi işsizlik ,yargı sorunları ,sosyal sorunlar ,ekonomik ve dış politika sorunları. Devamlı yeni sorunların olduğu vagonlar lokomotife eklendikçe çekiş gücü azalıyor ve biz bunu evimize giren ekmeğin azalmasından anlıyoruz.Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye'nin bütün temel siyasi,sosyal,ekonomik,bürokratik sorunlarını çözecek milletin evine giren ekmeği çoğaltacaktı ne oldu ? Tam tersi lokomotife yeni sorunların olduğu vagonlar eklendi.Şimdi ağlama sızlama zamanı değil ortak geleceğimiz için neler yapabiliriz ? Nasıl katkı koyabiliriz ? Bunları düşünme ve eyleme koyma zamanıdır.Demek ki sorun sistemde değil yasama,yürütme,yargı dengesinin doğru ve sağlıklı işlememesindeymiş bunun çözümü yeni anayasadır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tutmamıştır.Yasamanın güç derecesi ölçülebilirken,yürütmenin üstünlüğünün derecesi ölçülemez boyuttadır.Hükümetlerin ömürleri uzadıkça dayanıklılıkları artar yasama ve yargı üzerinde tahakküm ve güç dengelerinin derecesi daha çok güçlenir.İşte bu noktada kuvvetler ayrılığının gücü devreye girmelidir ancak bizim sistemimizde buna imkan yoktur.Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kim destekledi ? Bu millet oylarıyla bu yeni sisteme destek vermiştir.Cumhurbaşkanı Erdoğan gücünü Anayasadan,meclisteki partisinin milletvekili çoğunluğundan ve halktan almaktadır.Dolayısı ile bu noktada konuşacak kelime yoktur.Türkiye'nin geldiği bugünkü iç açmayan noktadan iktidar kadar muhalefette sorumludur.

Beklentiler karşılanmamış sorunlar çözülememiştir.Yeni sistemin tutmadığının bir diğer örneği ise Türkiye'nin her noktasında var olan AK Parti'yi MHP gibi dar bir bölgeye sıkışmış sadece etnik köken siyasetiyle varlığını sürdüren bir siyasi hareketle ortak politika üretmeye zorunlu hale getirmesidir.Bazıları şunu diyebilir yeni sisteme biraz daha süre verilmeli sıkışmışlık tıkanmışlık aşılabilir haklı olabilirler ancak lokomotif durduğunda eve ekmek girmez ise neler olacağını aynı zamanda düşünmeleri gerekiyor.Türkiye'nin yeni maceralara değil aşa,işe ihtiyacı var.Bunun tek yolu ortak akılla yapılacak yeni anayasadadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.