Türkiye konumu ,doğal kaynakları ve tarihi zenginlikleriyle çok önemli bir noktada bulunuyor.Böyle değerli bir coğrafyada bulunmanın elbette büyük bedeli var. Hiçbir devlet eğer ki yoğun menfaat ve çıkarı yoksa, hiçbir devletin gelişmesini,zenginleşmesini istemez.Türkiye'nin de güçlenmesini,büyümesini komşu devletlerin, ABD'nin,İsrail'in Avrupa devletlerinin istememesi devlet olmanın acı bir gerçeğidir.Çıkarlar ölçüsünde herkes birbirine orantılı destek verir.Türkiye kendi göbeğini kendisi kesmek zorundadır.Dış güçler terör örgütlerini kullanarak Türkiye'nin enerjisini heba etmeye çalışıyorlar,ekonomik dengelerini bozup yüzde yüz dışa bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar, bunların tamamı doğrudur.Türkiye bu saldırılara gerekli cevabı veriyor ancak sürekli savunmada kalmak yönetilebilir değildir.Sebep ve sonuçları kaynağında değerlendirmek,sorunların çözümünü kendi içimizde bulmalıyız.Her devlet kendi vatandaşının huzurunu,güvenliğini,refahını sağlamak zorundadır. Bunun için ne gerekiyorsa yapar kimi ülkeler uluslararası hukuka,ticarete,diplomasiye uygun şekilde yapar kimisi ABD gibi vurması gerekiyorsa vurur çökmesi gerekiyorsa çöker.24 Haziran seçimleri bitti Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yeni bir dönem başladı.Toplumdaki gerginlik son bulmalıdır herkesin beklentisi ve temennisi budur.Türkiye'nin acilen normalleşmeye ihtiyacı vardır.

Türkiye kendi içinde birliktelik ve kardeşlik ruhunu ayağa kaldırabilirse, Türkiye'yi güçsüz kılmak isteyen hiçbir dış gücün etkisi olmaz. Türkiye'de herşey normale dönerse, Türkiye'yi işte o zaman hiç kimse bölmeye,yıkmaya çalışmaz.Bugün yaşanılanlar umut edilen Türkiye'de yaşanacak vakalar değildir.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu durumdan son derece rahatsız olduğunu düşünüyorum.Kısa sürede toplumu gereksiz tartışmaların içine sokan sorumsuz açıklamaların son bulacağına inanıyorum.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın çok güzel bir sözü vardı ve hepimiz ayakta alkışlamıştık 'Racon kesilecekse bizzat kendim keserim'.Bu millet tek yetkili olarak Sayın Erdoğan'ı seçti.Sayın Erdoğan adına konuşma yetkisi sözcüsü Sayın İbrahim Kalın'dır.Durumdan vazife çıkarıp toplumu gerecek açıklamalar yapmak kimsenin haddi değildir.Bütün renklerimizle,farklılıklarımızla,inançlarımızla özgürce,korkmadan bir arada yaşamalıyız.

Savcılarımızın ve hakimlerimizin görevleri,yetkileri yasalarla bellidir.Bırakalım özgürce onlarda korkmadan görevlerini yapsınlar ekonomide,siyasette,özel yaşamda güzelliğe,güvene,huzura adalete dair ne varsa emin olun onların bağımsız kararlarının altında yatıyor.

Savcı veya hakim yerine geçip suç veya suçlu kararı vermek doğru değildir.O zaman kaos olur önlemez bir çatışma ortamına sürükleniriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni yardımcıları ve bakanlarının açıklanmasıyla birlikte normalleşme adımlarının hızla atılacağına inanıyorum.Birlikte olmak,kardeş olmak birbirimizi itmeden,kakmadan kucaklaşmak zorundayız denenmedik tek yol bu kaldı.Birde böyle deneyelim bakalım ekonomik sorunlarımız,dış güçler,terör örgütleri bitiyor mu ?.Kapıyı açık

bıraktığımızda hırsız evi soyar, hem kapıyı açık bırakıp, hemde tüm suçu hırsıza yüklemek sizce adil midir?