Geçtiğimiz haftalarda Araştırmacı-Yazar bir ağabeyimle sohbet ederken ilginç bir konuya değindik.Kendisinin bu konuda ki araştırmasını size bizzat aktarıyorum.
Dünyaca ünlü National Geographic dergisi bünyesinde son derece ikginç bir proje başlatıldı. “Geographic Project” adı verilen proje hakkında yapılan açıklamaya göre dergiye bir miktar para gönderirseniz size bir test paketi yolluyorlarmış. Paketin içindeki ucuna pamuk sarılı çubukları ağzınızın içine sokarak yanaklarınızın iç kısmından tükürük örnekleri alıyorsunuz. Bu tükürük örneklerini yine paketin içinde olan tüplere koyarak paketi geri postalıyorsunuz. Birkaç hafta sonra size verilen giriş şifresi ile projenin internet sitesine girerek test sonuçlarınızı görüyorsunuz. Genleriniz de hangi ırkın veya ırkların izinin olduğunu anlayabiliyormuşsunuz.Doğrusu hayretle dinlemeye devam ettim. Bu projeyi yapanlarda edindikleri veriler sayesinde geçmişte yapılan göçleri ve insan ırklarının dağılımını anlayabilmekte imiş. Hadi canım yok artık! Dedim. Fakat anlatılanlar doğruydu.Şu bir gerçek ki Proje insan ırklarının gen yapısını inceliyor, bu konu hakkında size bilgi veriyor. Bu şu demek milyarlarca insanın gen yapısı kontrol altında! Projenin tanıtımını ve test paketlerinin satışını National Geographic dergisi, toplanan verilerin analizi için gereken süper bilgisayarları IBM firması ve parasal desteği de Waitt Ailesi Vakfı karşılıyormuş.Yani Küresel sermaye bu projeye dolaylı yoldan destek oluyor. Neden acaba? Diye soru sormaya gerek yok. Herşey net ortada. Projenin bilimsel yönetimini dünyaca ünlü genetik uzmanları Dr.Spencer Welles ve Dr. Luca Cavalli Sforza yönetiyor. Şimdi tabiki aklımıza sorularda takılıyor. Projenin sponsoru olan Waitt ailesi vakfı genç yaşta kurduğu bilgisayar şirketlerinden Theodore Wait'e ait. Fakat projenin arkasında esas adam olan Theodore Waitt'in şirketlerini idare eden ve vakfın başkanlığını yapan John Heubush. Yine bütün bu işlerin perde arkasında olan da John Heubush. 1980-1981 arasında Pentagon Hava Kuvvetleri istihbaratında görev yapmış biri Heubush 1988 yılına kadar sa senato bütçe komitesinde memur olarak görünüyor ama esas işinin de bu olmadığı belli. 1989 -1991 arası Cumhuriyetçilerin önde gelenlerinden Bob Dole'nun eşi Elizabethin özel asistanlığını yapıyor. Ve 1995-1996 yılları arasında Cumhuriyetçi partinin seçim işlerinde görev alıyor.Bu kadar derin ilişkileri olan bir adamın aniden bilgisayar sektöründe bir firmanın ikinci adamı olması çok ilginç değilmi? Peki buraya kadar bunda ne var ki diyebilirsiniz. Ama şunu net söyleyeyim.National Geopraphic dergisinin pazarladığı ve Türkiye'nin de kapsamında olduğu bu projenin Çin'de uygulanması yasa dışıdır.Çünkü Çin devletinin yasalarına göre genetik araştırmalarda kullanılabilecek örneklerin ülkeden dışarıya çıkartılması kesinlikle yasaktır. Şimdi dünyanın süper güçlerinden biri olmaya doğru giden ya da küresel sermayenin güç olarak odaklamayı plandığı Çin'in yöneticileri de bizim gibi komplo teoricisi mi ? Yoksa bildikleri birşeyler mi var? Tabi ki bildikleri şeyler çok. İlk olarak şunu söyleyeyim bugün genetik bilimin geldiği seviye dehşet verecek aşamalarda biyolojik silahlar ve kimyasal silahlar sadece tek bir ırkı yada belli bir hedefi etkiler duruma getirilmiştir. Bu gibi konuları hatırlarsanız BİYOLOJİK SİLAHLAR isimli makalemde belirtmiştim. Neyse konumuza DEVAM.. Amerikanın “Yeni Dünya Düzeni”nde yeniden şekillendirmek istediği ülkelerin bir çoğunda etnik sorunlar vardır.ve bu ülkelerin bölünmesinin yollarından biride o ülke nüfuslarının tam bir etnik haritasının çıkarılarak bu haritalara göre parçalayıcı operasyonların yapılmasıdır.
Çin Devletinin yaptığı yasal düzenlemelerin bir benzerinin mutlaka ülkemizde de gündeme getirilmesi acil olarak ele alınması gereklidir.Malesef ülkemizde bu gibi durumlara dikkat çekilşmiyor dersem haklı konumda olurum.. Bu konular hakkında en detaylı çalışmalar Abd yapıyor. Yıllarca bu konular üzerinde çalışıyor.731.Mançurya Birliğini duymuşsunuz dur. İkinci Dünya Savaşında Abd CIA aracılığı ile bu birliğin uzmanlarını,proflarını pazarlık karşılığı kendi ülkesine almış.Tüm genetik ve kimyasal çalışmalarını kendine almıştır.Şurada sonlandırmak gerekirse Genetik çalışmalar ile insan ırkının ayrıştırılması hususunda Abd klinik çalışmalarını sürdürüyor. Şunu hiçbir zaman unutmayalım her an değişen dünya şartlarına ayak uyduramayan milletler önce köle olurlar sonra da yok olup giderler. İnanmak istemeyen değişimlere ayak uyduramadığı için yok olan milletlerin kalıntılarını müzede bulabilirler...
kaynak; Ali Kuzu
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erkan Macit
Genetik kodlarımızı mı çözüyorlar?
Geçtiğimiz haftalarda Araştırmacı-Yazar bir ağabeyimle sohbet ederken ilginç bir konuya değindik.Kendisinin bu konuda ki araştırmasını size bizzat aktarıyorum.
Dünyaca ünlü National Geographic dergisi bünyesinde son derece ikginç bir proje başlatıldı. “Geographic Project” adı verilen proje hakkında yapılan açıklamaya göre dergiye bir miktar para gönderirseniz size bir test paketi yolluyorlarmış. Paketin içindeki ucuna pamuk sarılı çubukları ağzınızın içine sokarak yanaklarınızın iç kısmından tükürük örnekleri alıyorsunuz. Bu tükürük örneklerini yine paketin içinde olan tüplere koyarak paketi geri postalıyorsunuz. Birkaç hafta sonra size verilen giriş şifresi ile projenin internet sitesine girerek test sonuçlarınızı görüyorsunuz. Genleriniz de hangi ırkın veya ırkların izinin olduğunu anlayabiliyormuşsunuz.Doğrusu hayretle dinlemeye devam ettim. Bu projeyi yapanlarda edindikleri veriler sayesinde geçmişte yapılan göçleri ve insan ırklarının dağılımını anlayabilmekte imiş. Hadi canım yok artık! Dedim. Fakat anlatılanlar doğruydu.Şu bir gerçek ki Proje insan ırklarının gen yapısını inceliyor, bu konu hakkında size bilgi veriyor. Bu şu demek milyarlarca insanın gen yapısı kontrol altında! Projenin tanıtımını ve test paketlerinin satışını National Geographic dergisi, toplanan verilerin analizi için gereken süper bilgisayarları IBM firması ve parasal desteği de Waitt Ailesi Vakfı karşılıyormuş.Yani Küresel sermaye bu projeye dolaylı yoldan destek oluyor. Neden acaba? Diye soru sormaya gerek yok. Herşey net ortada. Projenin bilimsel yönetimini dünyaca ünlü genetik uzmanları Dr.Spencer Welles ve Dr. Luca Cavalli Sforza yönetiyor. Şimdi tabiki aklımıza sorularda takılıyor. Projenin sponsoru olan Waitt ailesi vakfı genç yaşta kurduğu bilgisayar şirketlerinden Theodore Wait'e ait. Fakat projenin arkasında esas adam olan Theodore Waitt'in şirketlerini idare eden ve vakfın başkanlığını yapan John Heubush. Yine bütün bu işlerin perde arkasında olan da John Heubush. 1980-1981 arasında Pentagon Hava Kuvvetleri istihbaratında görev yapmış biri Heubush 1988 yılına kadar sa senato bütçe komitesinde memur olarak görünüyor ama esas işinin de bu olmadığı belli. 1989 -1991 arası Cumhuriyetçilerin önde gelenlerinden Bob Dole'nun eşi Elizabethin özel asistanlığını yapıyor. Ve 1995-1996 yılları arasında Cumhuriyetçi partinin seçim işlerinde görev alıyor.Bu kadar derin ilişkileri olan bir adamın aniden bilgisayar sektöründe bir firmanın ikinci adamı olması çok ilginç değilmi? Peki buraya kadar bunda ne var ki diyebilirsiniz. Ama şunu net söyleyeyim.National Geopraphic dergisinin pazarladığı ve Türkiye'nin de kapsamında olduğu bu projenin Çin'de uygulanması yasa dışıdır.Çünkü Çin devletinin yasalarına göre genetik araştırmalarda kullanılabilecek örneklerin ülkeden dışarıya çıkartılması kesinlikle yasaktır. Şimdi dünyanın süper güçlerinden biri olmaya doğru giden ya da küresel sermayenin güç olarak odaklamayı plandığı Çin'in yöneticileri de bizim gibi komplo teoricisi mi ? Yoksa bildikleri birşeyler mi var? Tabi ki bildikleri şeyler çok. İlk olarak şunu söyleyeyim bugün genetik bilimin geldiği seviye dehşet verecek aşamalarda biyolojik silahlar ve kimyasal silahlar sadece tek bir ırkı yada belli bir hedefi etkiler duruma getirilmiştir. Bu gibi konuları hatırlarsanız BİYOLOJİK SİLAHLAR isimli makalemde belirtmiştim. Neyse konumuza DEVAM.. Amerikanın “Yeni Dünya Düzeni”nde yeniden şekillendirmek istediği ülkelerin bir çoğunda etnik sorunlar vardır.ve bu ülkelerin bölünmesinin yollarından biride o ülke nüfuslarının tam bir etnik haritasının çıkarılarak bu haritalara göre parçalayıcı operasyonların yapılmasıdır.
Çin Devletinin yaptığı yasal düzenlemelerin bir benzerinin mutlaka ülkemizde de gündeme getirilmesi acil olarak ele alınması gereklidir.Malesef ülkemizde bu gibi durumlara dikkat çekilşmiyor dersem haklı konumda olurum.. Bu konular hakkında en detaylı çalışmalar Abd yapıyor. Yıllarca bu konular üzerinde çalışıyor.731.Mançurya Birliğini duymuşsunuz dur. İkinci Dünya Savaşında Abd CIA aracılığı ile bu birliğin uzmanlarını,proflarını pazarlık karşılığı kendi ülkesine almış.Tüm genetik ve kimyasal çalışmalarını kendine almıştır.Şurada sonlandırmak gerekirse Genetik çalışmalar ile insan ırkının ayrıştırılması hususunda Abd klinik çalışmalarını sürdürüyor. Şunu hiçbir zaman unutmayalım her an değişen dünya şartlarına ayak uyduramayan milletler önce köle olurlar sonra da yok olup giderler. İnanmak istemeyen değişimlere ayak uyduramadığı için yok olan milletlerin kalıntılarını müzede bulabilirler...
kaynak; Ali Kuzu