Bayan Voleybol Milli Takımı Avrupa Şampiyonu oldu. Bayan Voleybol Milli Takımının bu başarısı ile milletimize yaşatmış oldukları milli gururdan dolayı Gençlik ve Spor Bakanımız başta olmak üzere emeği geçen herkesi, Bayan Voleybol takımının oyuncularını ve teknik adamlarını tebrik ederim…
Aslında bu haftaki yazım, ilk Diyanet İşleri Başkanımız Rıfat Börekçi ile ilgili son günlerde ortaya atılan ve sosyal medyada dolaşan ciddi iddialar ile ilgili idi.
Ancak, Bayan Voleybol Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu üzerinden takım oyuncularından Ebrar Karakurt'un gelenek ve göreneklerimiz ile ahlaki, dini değerlerimize aykırı cinsel tercihi ile Ulu Hakan Abdülhamit Han ile ilgili paylaşımları nedeniyle toplumda ki oluşan tepki üzerinden algı yürütülmesi ile dindar ve mütedeyyin insanlara yapılan çirkin saldırılarla işin o kadar çamurunu çıkardılar ki sıcağı sıcağına bu konuyu gündeme getirmek mecburiyeti hasıl oldu…
Bayan Voleybol Milli Takımımız adı üstünde birden çok insandan oluşan bir takım. Bu takımda sadece Ebrar Karaduman bulunmuyor. Ondan başka Bayan Voleybol Milli Takımında beş kişi daha var. Ayrıca teknik adamları, antrenörleri, yöneticileri ve hepsinden önemlisi onlara bu imkânı sağlayan Türk Milleti, Hükümeti ve devleti var…
Bazıları bütün bu gerçekleri görmezden gelip, Milli Takımın başarısını, altı oyuncusundan birisi olan Ebrar Karakurt'un hanesine yazma gayretleri, toplum ahlakına ve dini inançları ile uyuşmayan cinsel tercihi ve akla ziyan paylaşımları ile konuyu öyle değişik yönlere çektiler ki konu iyice çığırından çıktı ve bu durum toplum nezdinde büyük tepkilere neden oldu…
Çünkü bu toplumun geleneği, ahlakı ve dini inançları her türlü uyuşmayan ve aykırılık teşkil eden yaşam tarzını ret ediyor… Bu nedenle de toplumun inanç ve değerleri ile uyuşmayan, toplum anlayışına taban tabana ters gelen her türlü aykırı hareketi toplumumuzun bünyesi kabullenmiyor…
Buna rağmen bazıları toplumun bu konulardaki hassasiyetini çok iyi bildikleri halde benzeri konuları ısrarla topluma diretmeye çalışmaları haklı olarak tepki topluyor…
Kimsenin Bayan Voleybol Milli Takımının başarısını istemediği falan olmamasına rağmen, sesi çok çıkan ancak toplumun az bir kısmını teşkil eden azınlık olan güruh her zaman ki gibi toplumun büyük çoğunluğunu teşkil eden kesimini ötekileştirmek adına akla ziyan, iftiraya varan yalanları üretmekten ve bu yalanlarını paylaşmaktan bulunmaktan geri durmadılar…
Aslında bu ve buna benzer birçok konuda kadın hakları diye ortaya çıkan, toplumun inanç ve ahlaki değerlerine ters olan her şeye mal bulmuş mağribi gibi sarılanların gayesinin kadın haklarını savunmak olmadığını başta kendileri olmak üzere herkesin bildiği bu iki yüzlü fikirsizlikleri tescillendiği için inandırıcılıklarını kaybettiklerinden dolayı kimse kaale almıyor ve önemsemiyor… Bu durumda azınlık güruhu çileden çıkarıyor.
Çünkü bu güruh bu memlekette halkın oyları ile seçilmiş ve mazbatasını alıp Meclise gelmiş olan Milletvekilini sırf inancı için örttüğü başörtüsü/türbanı ile Mecliste yemin ettirilmesini ve vahşi bir linç ile Meclisten çıkarılmasını görmezden geldikleri gibi yapılan zulmü de desteklemekten geri durmamışlardı…
Aynı şekilde üniversite kapılarından geri çevrilen, kaydı silinen başörtülü/türbanlı kızlarımıza ve sırf eşi veya kendisi başörtülü/türbanlı olduğu için sorgusuz sualsiz memuriyeti ile ilişkisi kesilenleri görmezden geldiler…
Bütün bunlar apaçık yaşanmış ve yaşanmakta iken Ebrar Karakurt ile ilgili yalan ve kurgu haberler üzerinden kızılca kıyamet koparılmasındaki gerçek niyetin herkes farkında…
Aslında kendileri de bu gerçeği çok iyi biliyor ve görüyorlar ama kısa gün karı diye saldırmadan duramıyorlar. Sonrada uzun vadede, aslında biz öyle demek istememiştik, yanlış anlaşıldık gibi bilindik ve kanıksadığımız mazeretler dokuz takla ile özür dileyip, bugün canhıraş bir şekilde savundukları fikirlerinden ve suçladıkları kişilere yaptıklarından pişman olup “U” dönüşü yapıyorlar ama bu millet artık bunları yemiyor…
Kuru gürültü, yalan haber ve algılara ayırdıkları zamanı ve boşa harcadıkları çabalarını azıcık içinde yaşadıkları toplumun değerlerini anlamaya çalışsalar, kendi fikirlerini faşistçe diretmek yerine kendilerinden başka insanlarında farkklı düşünceleri ve değerlerini olduğunu anlamaya çalışsalar ne güzel olurdu.
Aslında kendi aralarındaki tartışmalarında birbirlerini suçlarken de ipin uçunu kaçırdıkları ve alışkın oldukları üzere birbirlerini de suçluyorlar…
CHP'den ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem TV programında tartışıyorlar…
Eren Erdem, Tanju Özcan'ı “Tanju Özcan, başörtülü bayanları aşağıladığı için, başörtülü bayanlar partimize mesafeli duruyor.” Diye suçluyor…
Bu halk bütün algılara rağmen kime neden mesafeli duracağını çok iyi biliyor… Halkın kendilerine neden mesafeli durduğunu da mesafeli durulanların hepsi neden ve niçinlerini en inçe detayına kadar biliyorlar…
Ama her nedense kimse yaptığından geri durmuyor…Geçmişte böyleydi, bugün de böyle… Umarım yarın ve gelecekte böyle olmaz, sağduyu kazanır…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Kaya
Filenin Sultanları ve Ebrar Karakurt …
Bayan Voleybol Milli Takımı Avrupa Şampiyonu oldu. Bayan Voleybol Milli Takımının bu başarısı ile milletimize yaşatmış oldukları milli gururdan dolayı Gençlik ve Spor Bakanımız başta olmak üzere emeği geçen herkesi, Bayan Voleybol takımının oyuncularını ve teknik adamlarını tebrik ederim…
Aslında bu haftaki yazım, ilk Diyanet İşleri Başkanımız Rıfat Börekçi ile ilgili son günlerde ortaya atılan ve sosyal medyada dolaşan ciddi iddialar ile ilgili idi.
Ancak, Bayan Voleybol Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu üzerinden takım oyuncularından Ebrar Karakurt'un gelenek ve göreneklerimiz ile ahlaki, dini değerlerimize aykırı cinsel tercihi ile Ulu Hakan Abdülhamit Han ile ilgili paylaşımları nedeniyle toplumda ki oluşan tepki üzerinden algı yürütülmesi ile dindar ve mütedeyyin insanlara yapılan çirkin saldırılarla işin o kadar çamurunu çıkardılar ki sıcağı sıcağına bu konuyu gündeme getirmek mecburiyeti hasıl oldu…
Bayan Voleybol Milli Takımımız adı üstünde birden çok insandan oluşan bir takım. Bu takımda sadece Ebrar Karaduman bulunmuyor. Ondan başka Bayan Voleybol Milli Takımında beş kişi daha var. Ayrıca teknik adamları, antrenörleri, yöneticileri ve hepsinden önemlisi onlara bu imkânı sağlayan Türk Milleti, Hükümeti ve devleti var…
Bazıları bütün bu gerçekleri görmezden gelip, Milli Takımın başarısını, altı oyuncusundan birisi olan Ebrar Karakurt'un hanesine yazma gayretleri, toplum ahlakına ve dini inançları ile uyuşmayan cinsel tercihi ve akla ziyan paylaşımları ile konuyu öyle değişik yönlere çektiler ki konu iyice çığırından çıktı ve bu durum toplum nezdinde büyük tepkilere neden oldu…
Çünkü bu toplumun geleneği, ahlakı ve dini inançları her türlü uyuşmayan ve aykırılık teşkil eden yaşam tarzını ret ediyor… Bu nedenle de toplumun inanç ve değerleri ile uyuşmayan, toplum anlayışına taban tabana ters gelen her türlü aykırı hareketi toplumumuzun bünyesi kabullenmiyor…
Buna rağmen bazıları toplumun bu konulardaki hassasiyetini çok iyi bildikleri halde benzeri konuları ısrarla topluma diretmeye çalışmaları haklı olarak tepki topluyor…
Kimsenin Bayan Voleybol Milli Takımının başarısını istemediği falan olmamasına rağmen, sesi çok çıkan ancak toplumun az bir kısmını teşkil eden azınlık olan güruh her zaman ki gibi toplumun büyük çoğunluğunu teşkil eden kesimini ötekileştirmek adına akla ziyan, iftiraya varan yalanları üretmekten ve bu yalanlarını paylaşmaktan bulunmaktan geri durmadılar…
Aslında bu ve buna benzer birçok konuda kadın hakları diye ortaya çıkan, toplumun inanç ve ahlaki değerlerine ters olan her şeye mal bulmuş mağribi gibi sarılanların gayesinin kadın haklarını savunmak olmadığını başta kendileri olmak üzere herkesin bildiği bu iki yüzlü fikirsizlikleri tescillendiği için inandırıcılıklarını kaybettiklerinden dolayı kimse kaale almıyor ve önemsemiyor… Bu durumda azınlık güruhu çileden çıkarıyor.
Çünkü bu güruh bu memlekette halkın oyları ile seçilmiş ve mazbatasını alıp Meclise gelmiş olan Milletvekilini sırf inancı için örttüğü başörtüsü/türbanı ile Mecliste yemin ettirilmesini ve vahşi bir linç ile Meclisten çıkarılmasını görmezden geldikleri gibi yapılan zulmü de desteklemekten geri durmamışlardı…
Aynı şekilde üniversite kapılarından geri çevrilen, kaydı silinen başörtülü/türbanlı kızlarımıza ve sırf eşi veya kendisi başörtülü/türbanlı olduğu için sorgusuz sualsiz memuriyeti ile ilişkisi kesilenleri görmezden geldiler…
Bütün bunlar apaçık yaşanmış ve yaşanmakta iken Ebrar Karakurt ile ilgili yalan ve kurgu haberler üzerinden kızılca kıyamet koparılmasındaki gerçek niyetin herkes farkında…
Aslında kendileri de bu gerçeği çok iyi biliyor ve görüyorlar ama kısa gün karı diye saldırmadan duramıyorlar. Sonrada uzun vadede, aslında biz öyle demek istememiştik, yanlış anlaşıldık gibi bilindik ve kanıksadığımız mazeretler dokuz takla ile özür dileyip, bugün canhıraş bir şekilde savundukları fikirlerinden ve suçladıkları kişilere yaptıklarından pişman olup “U” dönüşü yapıyorlar ama bu millet artık bunları yemiyor…
Kuru gürültü, yalan haber ve algılara ayırdıkları zamanı ve boşa harcadıkları çabalarını azıcık içinde yaşadıkları toplumun değerlerini anlamaya çalışsalar, kendi fikirlerini faşistçe diretmek yerine kendilerinden başka insanlarında farkklı düşünceleri ve değerlerini olduğunu anlamaya çalışsalar ne güzel olurdu.
Aslında kendi aralarındaki tartışmalarında birbirlerini suçlarken de ipin uçunu kaçırdıkları ve alışkın oldukları üzere birbirlerini de suçluyorlar…
CHP'den ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem TV programında tartışıyorlar…
Eren Erdem, Tanju Özcan'ı “Tanju Özcan, başörtülü bayanları aşağıladığı için, başörtülü bayanlar partimize mesafeli duruyor.” Diye suçluyor…
Bu halk bütün algılara rağmen kime neden mesafeli duracağını çok iyi biliyor… Halkın kendilerine neden mesafeli durduğunu da mesafeli durulanların hepsi neden ve niçinlerini en inçe detayına kadar biliyorlar…
Ama her nedense kimse yaptığından geri durmuyor…Geçmişte böyleydi, bugün de böyle… Umarım yarın ve gelecekte böyle olmaz, sağduyu kazanır…