Bolu Kartalkaya’da çıkan yangında 78 vatandaşımız maalesef yanarak can verdi.
İhmalkarlığın sonucu gerekli tedbirler alınmadığı için çıkan yangında yanarak vefat
eden 78 vatandaşımızın daha toprağı kurumadan, kim haklı, kim suçlu tartışması
başladı ki böylesi bir durum ülke olarak hepimizi fazlası ile üzdü.
Yangının sorumluluğunu kimse üstüne almıyor, herkes suçu ve sorumluluğu bir
başkasının üzerine yıkmaya, kendisi ise işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Hükümet Bolu Belediyesini, CHP ve Bolu Belediyesi ise Hükümeti, otel sahibi de
otel çalışanlarından ızgaracıyı suçluyor.
Böylesi karmaşık ve trajik, can yakıcı ve 78 vatandaşımızın yanarak can verdiği
faciada ne hükümetin avukatı ne de muhalefetin savcısıyız.
Toplum olarak, acılarımızı paylaşmalı ve dayanışma içinde hareket etmeliyiz.
Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine destek olmalı ve onların
acısını hafifletmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bu tür olayların bir daha
yaşanmaması için alınması gereken tedbirleri göz ardı etmemeli ve her zaman
tetikte olmalıyız.
Hal böyle olmasına rağmen ortada ihmaller sonucu ortaya çıkmış bir yangın ve
yangında ölen 78 tane vatandaşımız var iken onların ve ailelerin acısını
paylaşmamız ve ihmali kusuru olanların gerekli cezaları alması ve bundan sonra
böylesi acıklı olayların yaşanmaması için neler yapılması gerektiği tartışılması
gerekirken kayıkçı kavgası benzeri tartışmalar ile kamuoyu ile dalga geçercesine,
çözüm aramak ve çare bulmak yerine algı oluşturup sorumluluktan kaçmak için laf
kalabalığı ile üste çıkma gayretlerini esefle izliyoruz.
Bu tür trajik olaylar, toplumsal duyarlılığı ve sorumluluk bilincini artırmalıdır ki
yangının nedenleri ve sorumluları hakkında adil ve tarafsız bir yargı süreci
işletilebilsin. İnsanların can güvenliğini sağlamak ve bu tür olayların tekrar
yaşanmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınmasındaki eksiklikler tespit
edilebilsin.
Bu olayda yaşanan can kayıpları, sadece bir istatistik olarak görülmemeli, her bir
kayıp için derin bir üzüntü ve sorumluluk hissedilmelidir. Ailelerin yaşadığı acı,
toplumun her kesiminde yankı bulmalı ve birlikte çözüm yolları aranmalıdır. Yangın
öncesinde alınması gereken güvenlik önlemlerinin yetersizliği, acil müdahale
ekiplerinin eksiklikleri ve koordinasyon hataları gibi konular üzerinde durulmalı ve
bunlar ciddi şekilde ele alınmalıdır.
Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da siyaset hastalığımız nüksetti ve
yetkililerden daha çok siyasiler görüş bildirmeye başladılar. Bu tür trajik olaylar,
toplumda duyulan güvenin kaybına ve herkesin sorumluluk paylaşımını gerektirir.
Siyasi tartışmaların ötesine geçip, insan hayatının değerini ön planda tutarak
hareket etmeliyiz.
Yanan otelin sayfasına girdiğimiz zaman Kıbrısçık/Bolu adresi görünüyor. Bu
durum da ruhsat vermeye yetkili idarenin Bolu İl Özel İdaresi olduğunu gösteriyor.
Ancak buradan hareketle sorumluluğun doğrudan İl Özel İdaresinde ve otelin
Kültür ve Turizm Bakanlığından belgesi olduğu için bütün sorumluluğun bu iki
kuruluşta olduğu söylenerek Bolu Belediyesi temize çıkarılmaya çalışılıyor ki bu
sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir.
İşyeri Açma ve Çalışma Yönetmeliği hükümleri açıktır. Yetkili idare ilgili
kurumlardan uygunluk görüşü doğrultusunda ruhsatını düzenler ki yanan otelin
yangın tertibatı ve tedbirleri yönünden uygunluk görüşü veren kurum Bolu
Belediyesi görülüyor. Ruhsatı düzenleyen kurum, ilgili kurumun uygunluk görüşüne
göre ruhsat düzenlediği için sorumluluk, yangın tertibatını inceleyen ve uygunluk
veren kuruluşu bağlamaktadır.
En doğru kararı da Türk Milleti adına Türk Mahkemeleri verecektir.
Bu trajik olayda bugün gelinen durum maalesef öyle bir noktaya geldi ki ölen 78
canımız unutuldu ve olay tamamen siyasi bir şova dönüştü.
Koparılan gürültü ve yaygaralara baktığımız zaman neredeyse ölenlerin
suçlanmadığı için şükür edecek hale geldik. O insanlar çoluk çocuğu ile dinlenmek
için geceliği asgari ücretin çok çok üstünde bedelini ödeyerek devletten, İşyeri
Açma Ruhsatı, Turizm Belgesi ve Yangın tertibatı Belediye tarafından uygunluk
görüşü almış bir otele gitmişler ama çıkan yangın sonucunda da hayatlarını
kaybetmişler.
Olanlardan hiçbirinin sorumluluğu olmayan masum olan insanlar ama birilerinin
ihmali sonucu hayatlarını kaybettiler.
Onların hayatta olmamalarının sorumlusu olanlar ise bugün suçsuz olduklarını
ispat etmek için bütün imkanlarını seferber etmişler. Oysaki bu gayreti yangından
önce görevlerini yapmak için sarf etseydiler bugün 78 canımızın ölümünü
tartışmıyor olacaktık.
Maalesef bugün Bolu Kartalkaya yangının da sorumluluğu olduğu halde haklı
olduğunu ispata çalışanlarının ve halk olarak yaptığımız siyasi tercihlerimiz ile
seçip iş başına getirdiklerimizden dolayı hepimizin olayda dolaylı ve dolaysız
sorumluluğu var. Yüzde yüz haklı olan ama bugün haklı olduklarını ispat etmeye
çalışanlarının ihmalkarlığı sonucu hayatını kaybedenler haklı oldukları halde ölmüş
oldukları için hepiniz suçlusunuz, haklı ve masum olan bizleriz diyemiyorlar.
Çünkü onlar haklı olduklarını bizim ihmalkarlığımız sonucu öldükleri için
haykıramıyorlar.
Toplumda siyaset kurumlarına olan güven kaybı en üst seviyeye ulaştı. Bu güveni
yeniden tesis etmek, tüm tarafların iş birliği ve sorumluluk anlayışıyla da ancak
bizlerin doğru kararları ile mümkün olacaktır. İnsan hayatının hiçbir şeyle
ölçülemeyecek kadar kıymetli olduğu, böylesi acı bir durumun bir gün bizim ve
sevdiklerimizin de başına gelebileceği unutmamalı ve bu değeri korumak için
gerekli tüm adımları atmalıyız.
Suçlular hesaplarını adalet önünde, orada olmazsa ahirette mutlaka
vereceklerdir... Haklı olanlarda hakkını elbette alacaklardır... Ama bugün ama
yarın... Buna inancım tamdır...
Yorum Ekle
Yorumlar
Anketlerde Buluşalım!
12.02.2025 10:17
Türk halkını yok saymayın ve hafife almayın... İlgilenmiyor, takip etmiyor gibi görünse de aslında her
şeyin farkında...
Köy kahveleri, sokak... Piknik yerleri... Dost ve yaren sohbetleri... Kısacası halkın yoğun olduğu her yer,
olan bitenin ne kadar farkında olduğunu anlamanız için gözlemlemeniz
Asker, Polis; İmamoğlu ve Portakal: Çifte Standart Tartışmaları
03.02.2025 19:30
Ocak 2025'in son haftası, Türkiye gündemini sarsan olaylarla dolu geçti.
Askerlerin, kılıç çekerek yaptıkları yemin ritüeli, Bolu'daki otel yangını ve
gazetecilerin gözaltına alınması, ülkenin dört bir yanında tartışmalara yol açtı.
Kimine göre korsan yemin, kimine göre de bir başkaldırı olarak değ
Bolu Kartalkaya’da çıkan yangında 78 vatandaşımız maalesef yanarak can verdi.
İhmalkarlığın sonucu gerekli tedbirler alınmadığı için çıkan yangında yanarak vefat
eden 78 vatandaşımızın daha toprağı kurumadan, kim haklı, kim suçlu tartışması
başladı ki böylesi bir durum ülke olarak hepimizi fazlası
CHP’de Koltuk Savaşları: İmamoğlu Öncesi ve Sonrası
22.01.2025 13:58
CHP'deki koltuk savaşları ve hizipçilik, geçmişten bugüne kadar
süregelen bir durum. Bu tür entrikalar ve iç çekişmeler, parti içindeki
dinamikleri ve güç mücadelelerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Toplum olarak bizler de her birimiz pencerelerimizden
çekirdeklerimizi çıtlatarak izlemekten ke
Çocukluğumdan beri balık avı yapmayı seviyorum. O zamanlar sanayi
tesisleri kurulmadığı, köylerin kanalizasyonlarının derelere
bağlanmadığı, sulu tarıma geçilmediği ve dereler kurumadığı için
70'li yıllarda kara dikiş ipliğinden misina, toplu iğneden olta iğnesi,
mısır sapından şamandıra, günebakan
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Kaya
Haklı Ölü...!
Bolu Kartalkaya’da çıkan yangında 78 vatandaşımız maalesef yanarak can verdi.
İhmalkarlığın sonucu gerekli tedbirler alınmadığı için çıkan yangında yanarak vefat
eden 78 vatandaşımızın daha toprağı kurumadan, kim haklı, kim suçlu tartışması
başladı ki böylesi bir durum ülke olarak hepimizi fazlası ile üzdü.
Yangının sorumluluğunu kimse üstüne almıyor, herkes suçu ve sorumluluğu bir
başkasının üzerine yıkmaya, kendisi ise işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Hükümet Bolu Belediyesini, CHP ve Bolu Belediyesi ise Hükümeti, otel sahibi de
otel çalışanlarından ızgaracıyı suçluyor.
Böylesi karmaşık ve trajik, can yakıcı ve 78 vatandaşımızın yanarak can verdiği
faciada ne hükümetin avukatı ne de muhalefetin savcısıyız.
Toplum olarak, acılarımızı paylaşmalı ve dayanışma içinde hareket etmeliyiz.
Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine destek olmalı ve onların
acısını hafifletmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bu tür olayların bir daha
yaşanmaması için alınması gereken tedbirleri göz ardı etmemeli ve her zaman
tetikte olmalıyız.
Hal böyle olmasına rağmen ortada ihmaller sonucu ortaya çıkmış bir yangın ve
yangında ölen 78 tane vatandaşımız var iken onların ve ailelerin acısını
paylaşmamız ve ihmali kusuru olanların gerekli cezaları alması ve bundan sonra
böylesi acıklı olayların yaşanmaması için neler yapılması gerektiği tartışılması
gerekirken kayıkçı kavgası benzeri tartışmalar ile kamuoyu ile dalga geçercesine,
çözüm aramak ve çare bulmak yerine algı oluşturup sorumluluktan kaçmak için laf
kalabalığı ile üste çıkma gayretlerini esefle izliyoruz.
Bu tür trajik olaylar, toplumsal duyarlılığı ve sorumluluk bilincini artırmalıdır ki
yangının nedenleri ve sorumluları hakkında adil ve tarafsız bir yargı süreci
işletilebilsin. İnsanların can güvenliğini sağlamak ve bu tür olayların tekrar
yaşanmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınmasındaki eksiklikler tespit
edilebilsin.
Bu olayda yaşanan can kayıpları, sadece bir istatistik olarak görülmemeli, her bir
kayıp için derin bir üzüntü ve sorumluluk hissedilmelidir. Ailelerin yaşadığı acı,
toplumun her kesiminde yankı bulmalı ve birlikte çözüm yolları aranmalıdır. Yangın
öncesinde alınması gereken güvenlik önlemlerinin yetersizliği, acil müdahale
ekiplerinin eksiklikleri ve koordinasyon hataları gibi konular üzerinde durulmalı ve
bunlar ciddi şekilde ele alınmalıdır.
Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da siyaset hastalığımız nüksetti ve
yetkililerden daha çok siyasiler görüş bildirmeye başladılar. Bu tür trajik olaylar,
toplumda duyulan güvenin kaybına ve herkesin sorumluluk paylaşımını gerektirir.
Siyasi tartışmaların ötesine geçip, insan hayatının değerini ön planda tutarak
hareket etmeliyiz.
Yanan otelin sayfasına girdiğimiz zaman Kıbrısçık/Bolu adresi görünüyor. Bu
durum da ruhsat vermeye yetkili idarenin Bolu İl Özel İdaresi olduğunu gösteriyor.
Ancak buradan hareketle sorumluluğun doğrudan İl Özel İdaresinde ve otelin
Kültür ve Turizm Bakanlığından belgesi olduğu için bütün sorumluluğun bu iki
kuruluşta olduğu söylenerek Bolu Belediyesi temize çıkarılmaya çalışılıyor ki bu
sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir.
İşyeri Açma ve Çalışma Yönetmeliği hükümleri açıktır. Yetkili idare ilgili
kurumlardan uygunluk görüşü doğrultusunda ruhsatını düzenler ki yanan otelin
yangın tertibatı ve tedbirleri yönünden uygunluk görüşü veren kurum Bolu
Belediyesi görülüyor. Ruhsatı düzenleyen kurum, ilgili kurumun uygunluk görüşüne
göre ruhsat düzenlediği için sorumluluk, yangın tertibatını inceleyen ve uygunluk
veren kuruluşu bağlamaktadır.
En doğru kararı da Türk Milleti adına Türk Mahkemeleri verecektir.
Bu trajik olayda bugün gelinen durum maalesef öyle bir noktaya geldi ki ölen 78
canımız unutuldu ve olay tamamen siyasi bir şova dönüştü.
Koparılan gürültü ve yaygaralara baktığımız zaman neredeyse ölenlerin
suçlanmadığı için şükür edecek hale geldik. O insanlar çoluk çocuğu ile dinlenmek
için geceliği asgari ücretin çok çok üstünde bedelini ödeyerek devletten, İşyeri
Açma Ruhsatı, Turizm Belgesi ve Yangın tertibatı Belediye tarafından uygunluk
görüşü almış bir otele gitmişler ama çıkan yangın sonucunda da hayatlarını
kaybetmişler.
Olanlardan hiçbirinin sorumluluğu olmayan masum olan insanlar ama birilerinin
ihmali sonucu hayatlarını kaybettiler.
Onların hayatta olmamalarının sorumlusu olanlar ise bugün suçsuz olduklarını
ispat etmek için bütün imkanlarını seferber etmişler. Oysaki bu gayreti yangından
önce görevlerini yapmak için sarf etseydiler bugün 78 canımızın ölümünü
tartışmıyor olacaktık.
Maalesef bugün Bolu Kartalkaya yangının da sorumluluğu olduğu halde haklı
olduğunu ispata çalışanlarının ve halk olarak yaptığımız siyasi tercihlerimiz ile
seçip iş başına getirdiklerimizden dolayı hepimizin olayda dolaylı ve dolaysız
sorumluluğu var. Yüzde yüz haklı olan ama bugün haklı olduklarını ispat etmeye
çalışanlarının ihmalkarlığı sonucu hayatını kaybedenler haklı oldukları halde ölmüş
oldukları için hepiniz suçlusunuz, haklı ve masum olan bizleriz diyemiyorlar.
Çünkü onlar haklı olduklarını bizim ihmalkarlığımız sonucu öldükleri için
haykıramıyorlar.
Toplumda siyaset kurumlarına olan güven kaybı en üst seviyeye ulaştı. Bu güveni
yeniden tesis etmek, tüm tarafların iş birliği ve sorumluluk anlayışıyla da ancak
bizlerin doğru kararları ile mümkün olacaktır. İnsan hayatının hiçbir şeyle
ölçülemeyecek kadar kıymetli olduğu, böylesi acı bir durumun bir gün bizim ve
sevdiklerimizin de başına gelebileceği unutmamalı ve bu değeri korumak için
gerekli tüm adımları atmalıyız.
Suçlular hesaplarını adalet önünde, orada olmazsa ahirette mutlaka
vereceklerdir... Haklı olanlarda hakkını elbette alacaklardır... Ama bugün ama
yarın... Buna inancım tamdır...
Anketlerde Buluşalım!
12.02.2025 10:17Türk halkını yok saymayın ve hafife almayın... İlgilenmiyor, takip etmiyor gibi görünse de aslında her şeyin farkında... Köy kahveleri, sokak... Piknik yerleri... Dost ve yaren sohbetleri... Kısacası halkın yoğun olduğu her yer, olan bitenin ne kadar farkında olduğunu anlamanız için gözlemlemeniz
Asker, Polis; İmamoğlu ve Portakal: Çifte Standart Tartışmaları
03.02.2025 19:30Ocak 2025'in son haftası, Türkiye gündemini sarsan olaylarla dolu geçti. Askerlerin, kılıç çekerek yaptıkları yemin ritüeli, Bolu'daki otel yangını ve gazetecilerin gözaltına alınması, ülkenin dört bir yanında tartışmalara yol açtı. Kimine göre korsan yemin, kimine göre de bir başkaldırı olarak değ
Haklı Ölü...!
29.01.2025 09:52Bolu Kartalkaya’da çıkan yangında 78 vatandaşımız maalesef yanarak can verdi. İhmalkarlığın sonucu gerekli tedbirler alınmadığı için çıkan yangında yanarak vefat eden 78 vatandaşımızın daha toprağı kurumadan, kim haklı, kim suçlu tartışması başladı ki böylesi bir durum ülke olarak hepimizi fazlası
CHP’de Koltuk Savaşları: İmamoğlu Öncesi ve Sonrası
22.01.2025 13:58CHP'deki koltuk savaşları ve hizipçilik, geçmişten bugüne kadar süregelen bir durum. Bu tür entrikalar ve iç çekişmeler, parti içindeki dinamikleri ve güç mücadelelerini daha da karmaşık hale getiriyor. Toplum olarak bizler de her birimiz pencerelerimizden çekirdeklerimizi çıtlatarak izlemekten ke
Kendi ile Balığa Gitmek: Bir Zamanlar ve Şimdi
16.01.2025 10:02Çocukluğumdan beri balık avı yapmayı seviyorum. O zamanlar sanayi tesisleri kurulmadığı, köylerin kanalizasyonlarının derelere bağlanmadığı, sulu tarıma geçilmediği ve dereler kurumadığı için 70'li yıllarda kara dikiş ipliğinden misina, toplu iğneden olta iğnesi, mısır sapından şamandıra, günebakan