SON DAKİKA
Hava Durumu

İstakoz, teleferik, İran

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2024 07:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2024 07:52

Birbirinden bağımsız görünen ancak üzerinde konuşuldukça birbirine kolayca bağlanıveren mevzular... Ak Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, Monaco'da yediği istakozu paylaşınca kamuoyunun yoğun tepkisiyle karşılaştı. Sonra da paylaşımını silip özür diledi. Bununla birlikte kendisini eleştirenleri, Antalya teleferik faciasını unutturmak istemekle suçladı. Şebnem Bursalı'ya sormak icap eder. "Siz yurt dışında yediğiniz istakozu sosyal medyadan paylaşırken hangi sorumluluğunuzu unutmak istediniz. Sürekli kemer sıkma görevi omuzlarına yüklenmiş emeklileri mi, açlıktan birbiri ardına şehit olan, İsrail'in zumüne terk edilmiş Gazzelileri mi? Yoksa kaybedilen seçimin mesuliyetini mi?

Yine Bursalı gibi yerel seçimlerde Çankırı Belediye Başkan adayı olan ancak seçilemeyen eski milletvekili Hüseyin Filiz de Maldivler'den bir fotoğraf paylaştı. Ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan vatandaşı tahrik etmekle, onlara karşı duyarsızlıkla suçlandı ve sosyal medyada gündem oldu.

CHP'liler Ramazan'da içse de depremde, selde kayak yapsa da tsunamide halay çekse de bu göze batmaz. Eğer Ak Partililer de mesuliyetlerini unutup gününü gün etmek, buna rağmen tepkiyle karşılaşmak istemiyorlarsa CHP'den aday olmalılar. Zira Ak Parti kurulduğu yıllarda Anadolunun mütevazi köylerinde yetişmiş, dindar, ahlaklı, zeki, idealist, başarılı ve cesur gençlerle yola çıkıp siyasi yolculuğunu son 8-10 yılda kısa yoldan köşeyi dönmeye hevesli, sonradan görme, feminizmi ve kemalizmi benimsemiş, oportünist ve seküler kişilerle sürdürmeyi seçti. 2019 seçimlerinde de bu halkın gözünden kaçmadı, tepkiler sandığa yansıdı. Ancak gereken dersler alınamadı. Daha olumsuz sonuçlar 2024 yerel seçimlerde görüldü. Ak Parti seçim sonuçlarını yine doğru okuyup sağlam tedbirler alamazsa neticeleri tüm millet için acı olacaktır.
...

Son birkaç gündür "Vuramaz ki, vuramaz ki" denilen İran füzeleri İsrail'i vurdu. 6 aydır Gazze'de 14 bini çocuk, 9 bini kadın 33 bin Filistinli şehit oldu. Bizim televizyonlar da dahil ekranlarda Gazze son birkaç saniyelik haber olarak yer alıyordu. İran'ın İsrail'e dolu ya da boşa attığı söylenen füzeler dünyada büyük yankı uyandırdı. Haber bültenlerinde ilk haber olarak dakikalarca yayınlandı. Filistin'de organları paramparça olmuş çocuklara, duyarlı vatandaşlar dışında kimse dönüp bakmazken savaş bize de sıçrar mı korkusuyla pek çok ülke liderleriyle birlikte teyakkuza geçti. İran bilinçli olarak İsrail'e vuracağını önceden haber etti kanaatindeyim. Amacı yeni bir savaşa yol açacak zayiatı yüksek bir karşılık değildi. Misillemeyi, ölçülü ve ses getirecek düzeyde yaptı ve bitirdi. Şayet İsrail gibi nükleer silahlara sahip olsaydı belki daha fazla riski göze alabilirdi.

"Filistin haklıyken haksız konuma düştü. Uyuyan devi uyandırdı. Artık İsrail'in Gazze'yi vurması meşru hale geldi, İran İsrail'le danışıklı dövüş, tiyatro çevirdi." diyenlerin sözlerini çok da ciddiye almamak lazım. Zira 7 Ekim'de Hamas'a ve Ebu Ubeyde'ye de benzer tepkiler gösterildi. Nihayetinde Ebu Ubeyde her konuşmasında bize değil Hizbullah'a ve İran'a teşekkür etti.

İran'ın geçmişte yahut günümüzde itikadi yahut siyasi yanlışları muhakkak olmuştur, olmaya devam ediyordur. Ancak Yahudi İsrail, Hristiyan ülkelerini de arkasına alarak Müslümanlara zulmünü genişlettiği yerde Müslümanların sen sünnisin, sen şiasın deme lüksü olmamalı. Zannetmeyelim ki Müslümanlar sessizce, tepkisizce, en pasif haliyle kurdun önünde yenilmeyi bekleyen kuzu gibi teslimiyet içerisinde beklerse İsrail avını yemekten vazgeçecek. Vampir İsrail, kanın kokusunu ve tadını aldı artık. Başka bir deyişle kurdun dişine kan değdi bir kere. Önce Müslümanları daha sonra da şu an müttefiki olan Hristiyanların bebeklerini de Epstein ayinlerinde yemek isteyecektir. Yahudilere karşı birlik olup düşmanı bozguna uğrattıktan sonra tarihi anlaşmazlıklarımızı, mezhepsel farklılarımızı oturup konuşabiliriz. Geçmişte yaşanılan mezhep savaşlarını bahane edip Müslümanların birbirini boğazlaması gücümüzü azaltır ve bizi zayıflatır. Bu tutum ancak İsrail ve ABD'yi mutlu eder diye düşünüyorum.

Allah'u Taâlâ kafirlere karşı bizden birlik içerisinde ve güçlü olmamızı istiyor:

"Ey mü'minler! Hepiniz birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O'nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz." (Ali İmran, 103)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.