-Geleneksel şeyhlerden farklı olarak sakal bırakmazlar hatta sinekkaydı traşlı olup bazıları papyon takıp opera eşliğinde ilahi söylerler.

 

-Hadislerin hepsinin uydurma olduğuna inanırlar. Ancak Aristo'dan Sokrat'a yaşamış en eski filozofların sözlerinin hiç değişmeden günümüze geldiğine iman ederler. 

 

-Dini anlamda sadece Kuran'ın kaynak olabileceğini söylerler. Fakat her ayetin zahiri değil batıni manasını esas alırlar. Yani ayetin akla gelen ilk anlamını değil mecaz anlamlarını bilhassa tercih ederler. 

 

-Arapça'dan, Arap harfleriyle yazılmış tabelalardan nefret ederler. İngilizce, Almanca, Fransızca olduğunda büyük bir heves ve  kompleksle onu anlamaya çalışırlar. Yabancı dil bilmedikleri için kendilerine kızarlar.

 

-Cemaatleri eleştiririr görüntüsünde dine saldıran diziler muhteşem zeka ürünüdür. Geleneksel tarikatleri hedef aldığı ve laikliği kutsadığı için şaheser niteliğinde dizilerdir. Yeşilçam'ın sakallı, dindar yobaz tiplemesinden çok büyük keyif alırlar. 

 

-Hz. Adem'le başlayan bir yaratılışı hurafe olarak görüp Darwin ve gorilden evrilip insana dönüşme teorisini son derece bilimsel ve gerçekçi bulurlar. 

 

-Avrupalı bilim adamlarının tıpla, fitoterapiyle ve psikolojiyle ilgili sözlerine hayranlık duyarken Peygamber Efendimiz'in (sav) bitkilerin faydası, beden ve ruh sağlığı hakkındaki hadislerini alaya alarak reddederler. 

 

-Peygamberimiz'in eşleri hakkında nazil olan ayetlere rağmen saygı ve hürmetten uzak ifadeler kullanırlar. Onların tüm Müslüman hanımlar için örnek olma hususiyetlerini kabul etmezler.

 

-Peygamber Efendimiz'in yaşadığı şehirlere, mekanlara, Kudüs'e, Kabe'ye hürmet, hac, umre ibadetleri gereksizdir. Avrupa'nın, ABD'nin herhangi bir şehrine turistik seyahat, Allah'ın ayetlerinde yeminle birlikte zikrettiği beldeleri ziyaretten daha önemli ve değerlidir.

 

-Hedef aldıkları insanlar umumiyetle siyonist, ateist, satanist, deist değil Müslümanlardır. Küfre taş atmak gibi kötü huyları hiç yoktur.

 

Özetle, yalnızca seküler eğitimle, anti İslamic dizilerle değil sözde din eğitimiyle bile zihinler işgal ediliyor. 28 Şubat döneminin çağdaş hocaları Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz'ın benzer zihin yapıları farklı yüz ve kimliklerle yeniden revaçtalar.  İbadet ve dini yükümlülükten arındırılmış, temiz kalplerden ibaret, MODERN SOFİ'lerden oluşan tarikatlar, kendi dininden, dilinden, milletinden, tarihinden, kıyafetinden, tesettüründen kompleks duyan ve Batılı olan herşeye tutkun bireyleri kontrol altına almayı başarmıştır...