SON DAKİKA
Hava Durumu

Sokak Hayvanı ve İnsanlar

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2024 07:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2024 07:53

Deniz Çakır, Hülya Avşar'ın programında "Sokak hayvanlarını ve kedileri değil önce beni uyutun." dedi. Köpekseverler bilinçli olarak sorunun başıboş, vahşi köpek sorunu değil de sokak hayvanları ve kedicikler olduğu izlenimini vermeğe çalışıyorlar. Kedilerle, kuşlarla, kaplumbağalarla kimsenin sorunu yok. Aksine misal bahçede beslediğimiz kedilerimizin yavrularının neredeyse tamamını vahşi sokak köpekleri öldürdüğü için biz de mağduruz.

On yıl kadar önce oğlum, yavru bir Sibirya kurdu sahiplenmişti. Bahçede küçük bir kulübede bakıyorduk. Küçükken sevimliydi tabi. Konu komşu, çocuklar herkes çok seviyordu. Oynamak için bahçemize geliyorlardı. Aşılarına, bakımına dikkat ediyorduk. Ne zaman ki büyüdü, güçlendi, arada tasmasını koparıp kaçmaya, sokak kedilerini boğmaya başladı. Bu ortamın ona uygun olmadığına karar verip onun için daha elverişli ortamı olduğunu düşündüğümüz birine teslim ettik.

Hiçbir hayvan çocuklardan, yaşlılardan, gençlerden daha kıymetli değil. Hayvanları Hindistan'dakiler gibi kutsallaştırıp insanları, onların yoluna kurban vermek hangi akla, mantığa sığar? Ahırında onlarca ineği, koyunu köpeklerin saldırısına uğradığı için telef olan köylüye neden Deniz Çakır ve hayvanseverler taziyeye gitmedi. Masraflarını üstlenmediler. Bu tip sanatçıların ailesi, çocukları olmadığı için köpekleri çocuklarıymış gibi kıymetli olabilir. Bu durumda tüm sokak köpeklerini 50'şer 100'er evlat edinip bakımlarını üstlenmeliler. Hem onların mama masraflarını karşılayarak mama lobilerini memnun etmiş olsunlar. Hem de sokaklar kuduz tehlikesinden arınsın.

Kedilere gelince... Onlar bu dünyanın en masum, en naif, en güzel canlıları. Onların kısırlaştırılıp ev bitkisi gibi yapayalnız yaşamasına bile gönlümüz razı değil. Bahçemdeki kedim her sene doğum yapar. Yavrularını emzirir, yalar, paklar. Onlarla oynar, yuvarlanır. Çimlerin, papatyaların arasında onların aile saadetini izlemek dünyalara bedel. Yavrular büyüyüp de sokakta gezmeğe başlayınca vahşi bir köpek gelir ve ...

Neden uzun uzun kedileri anlattım? Köpekperestlerin amacı insanları geçtik hayvanların hayatı ve güvenliği olsaydı bile böylesine sorumsuz konuşmazlardı. Gazze'de 35 bin insan ölürken binlerce kedi köpek de telef oldu. Neden İsrail'i insanlar için lanetleyemedilerse kedi, köpek için telin edemediler. Zira onların yegane gayeleri mama lobilerinin sözcülüğünü yapmak. Ne insan hayatı, ne de hayvanlarınki umurlarında. Önümüzdeki günlerde yani Kurban Bayramında anti-İslamic hislerle koyunlara, ineklere yas tutarlar, "katliam yapılıyor" derler. Yılbaşı hindileri, sosislik, salamlık inekler, istakozlar, hamburgerlik atlar yine sahipsiz ve kimsesizdir...

...
Küçük oğlumu geçen gün hastaneye götürmüştüm. Muayene sırası alırken birbirine çok benzeyen sekreterler dikkatimi çekti. Bazılarını hariç tutarak söylüyorum, açığı da kapalısı da artık gerçek değiller. Neredeyse tüm organları takma. Klavyeye 10 cm'lik takma ojeli tırnaklarla tak tak tak leylek gagası gibi vururken yanlışlıkla elime, yüzüme değmesin, yaralanmayayım diye dikkat ediyorum. Kirpikler yapıştırma, kaşlara kadar değiyor. Kaşlar olması gereken yerde değil. Tamamı kazınmış, kaş tümsekliği bomboş asfalt görünümünde. Alnın ortasına kalkık iki kaş dövmesi yapılmış. Kadın kızıyor mu, gülüyor mu kolay anlaşılmıyor. Zira mimikler de gerçek uzuvlarla birlikte yolunmuş gitmiş. Estetik, ünlülerin yaptırdığı özel birşey değil artık. NOW TV'de peynir, zeytin, domates alamayan pazardaki pahalılıktan şikayet eden bayanlar bile güzellik salonlarında çok kolay dolgu, botox yaptırabiliyorlar.

Günümüzde yalnızca kadınlar değil erkekler de suni ve tuhaflar. Dövmeler, küpeler ve dar taytlar yüzünden yürümekte, oturup kalkmakta zorlanan sözüm ona delikanlılar. Bu kadar eziyet neden? Neden kimse beynini, karakterini, ahlakını güzelleştirmek için değil de yüzünü, gözünü, bedenini değiştirmek için uğraşır? Spor yaparak yahut sağlıklı beslenerek genç kalmak yerine saç, kaş, göz, kirpik, tırnak protezleriyle gösterişli görünmeyi seçerler. Ama ne yalan söyleyeyim. 72 yaşında, beş vakit abdestle parlayan annem, tüm servetini 30 kez estetik operasyona ayırmış olan 55'lik ünlülerden çok daha güzel. Sabah kalkınca da aynı kadın, gece uyuyunca da...

......

Geçen gün eski bir arkadaşımın boşanmak üzere olduğunu öğrendim. Çoluk çocuk olduğunda daha çok üzülürüm. Ancak bu boşanmaya pek üzülemedim hatta "Kadın kurtulmuş, hayırlısı olsun." dedim. Adam bugün çok moda olan bir iğrençliğe düşmüş, pavyonlara takılmaya başlamış. Yılmaz Erdoğan, toplumda çok da rağbet görmeyen mekanları ve sömürülen kadınları allayıp pullayıp kırmızı topuklu pabuçlar giydirip dans ettirerek erkeklere en paçoz yerleri harikalar diyarı gibi göstermeyi başardı. Bir Dilber de bize düşer mi diye CHP'li Tanju Özcan gibi tarlaları gözden çıkaranlar oldu. Kimse lazımla levazımın söyleniş ayrımının yahut cümlelerdeki anlatım bozukluğunun derdine düşmedi. Lakin gündüz programlarıyla pert olan aile yapısı hızla yokuş aşağı koşmaya başladı bile. Bunun için elbette zeka küpü senaristleri ve onlara hiç dokunmayan RTÜK'ü ayakta alkışlayabiliriz...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.