Kürt meselesinde her şey konuşuluyor zannediliyor .aslında hiç bir şey konusulmuyor.eğer doğru konuşulup doğru tanımlamalar yapılsaydı bugün kürd meselesi bu evrede her şeyi tıkıyan bir soruna dönüsmezdi.peki nerede hata yapılıyor.ana hataları birden fazla başlıklarda sıralayabiliriz.
1 Kürt meselesi iki ana başlık üzerinden değerlendirildi hep. Sadece şiddetle ilişkisi ve kimlik sorunu olarak görülmek istendi. Evet doğrudur Kürt meselesi bugün bir şiddet meselesi ve bir kimlik meselesidir. Ama her etnik sorunda olduğu gibi bir geçmiş yani bir tarihsellik içerisinde yaşanmış meselelerin bir toplamıdır da... Burada esas olan Kürtleri yok sayan ezici çoğunluğun bu sorun karşısındaki karşıtlık ve sahiplenmeme sorunudur. Yani sorunun temel çıkmazı Türk toplumunun bu sorunun öncesinden bihaberliği ve onu sürekli kaygı ve endişeyle tanımasıdır.
2 Kürt sorunu insani bir sorun olarak içselleştirilmedi. Devlet Küçük Emrah misali önce benden değil diye yok saydı. Sonra DNA testiyle doğrulanınca kabul etti. Ama sorumluluk almadı. Nafaka ve harçlıkla görevini yerine getirmiş olduğunu sandı. Kendi evladı gibi yüreğini açmadı. Tanıyorum derken bile ötekileştirdi.
3 Devlet Kürt sorununu bir çıkarlar sorunu olarak hiç okuyamadı. Evet Kürt sorunu bir devasa çıkarlar sorunudur. Hem iç hem de dört devlet arasında paylaşıldığı için sürekli komşuda kalsın bana bulaşmasın adına kendini yeniden üreten bir girdap olarak kaldı. Çok daha önemlisi Ortadoğu'nun en verimli enerji yatakları üzerinde duran bir sorun olarak da kaldı. Hal böyle olunca otomatikman uluslararası bir sorun da olmuş oldu Kürt sorunu...
4 Siyasi bir sorun olarak hiç görülmek istenmedi. En acısı da bu bakış acısı oldu. Evet Kürt sorunu tümüyle Çözülse dahi hep siyasi bir sorundu ve öyle olacak. Tıpkı İskoçya gibi devlete sahip olsa bile siyaseten taleplerin bitmeyeceği bir sorundur. Veya aynen İspanya Bask bölgesi gibi.
5 Kürt sorunu bir dil sorunu olarak hiç kabul edilmedi. İlginç olan bir halkın varlığı kabul ediliyor ama dili mümkünse buhar olsun isteniyor. Böylesine bir anlayış bu sorunun ana muhatabı olan Türklerin de soruna olumlu yaklaşmalarını engellediği hiç görülmek istenmiyordu gibi... Ve en kötüsü de dil sorununu pazarlık sorunu yapmak gibi incitici bir ruh halinin egemen olmasıydı..
6 Kürt sorununu PKK gibi stalinist bir örgütten onu dönüştürerek kabul edilebilir bir duruma pratikte hiç inanmama sorunudur. Bu sorunun sadece son 35 yılında var olabilen ama bugün itibariyle sorunla özdeşleşen bir PKK'yi daha iyi tanıma neden ve niçin bu dev sorunu sürükleme gücüne eriştiğini sahici olarak değerlendirme ihtiyacı hisetmeme gibi vahim bir yanlıştan ısrarla kaçınmamak hepimize derin acılar yaşatarak devam ediyor.
7 Kürt sorununda her şeyi Türk kimliği üzerinden görme alışkanlığının inançlı müslüman kesimde de kendisine derin yer bulmasını doğal görmenin vahameti. Oluşan algı önce Türk sonra Müslüman bakış... Bu bile siyaseten taleplerin ırkçı bir refleksle karşılamasına giden yolu açmaya yeter de artar bile.
8 Bir etnik mesele aynı zamanda bir ideolojik meseleye veyahut bir mezhep ve de bir inanç meselesine bürünebilir sosyolojik tespitinden ısrarla bihaber davranmak. Evet Kürt meselesi hem ideolojiktir hem mezhepseldir... Hem de git gide inançsal bir hal almaktadır. Soğuk savaşta tümüyle ideolojik bugün ise yükselen İslami durumdan ötürü mezhepsel ve inanç olarak yola devam etmektedir.
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere siz en temel talepleri bile yerine getirirseniz yine bu mesele devam eder. Burada temel fark taleplerin kimi çok uzun bir süreye yayılması gerektiği kimisi ise hemen olması gerektiğidir. Ama can yakıcı olanının sorunun şiddet ile bağının en kısa zamanda koparılmasıdır. Diğer tüm sorunlar ve talepler doğru zaman ölçeğinde ve bir çatışmaya mahal vermeden cözülebilmelidir. Bu mümkün müdür? Evet mümkündür. Yeterki kendimizden bir sorun olarak görelim. Kürt sorunu ötekilerin sorunu değil bizim sorunumuzdur diyebilelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhami Işık
Kürt meselesinde derin yanılgılar
Kürt meselesinde her şey konuşuluyor zannediliyor .aslında hiç bir şey konusulmuyor.eğer doğru konuşulup doğru tanımlamalar yapılsaydı bugün kürd meselesi bu evrede her şeyi tıkıyan bir soruna dönüsmezdi.peki nerede hata yapılıyor.ana hataları birden fazla başlıklarda sıralayabiliriz.
1 Kürt meselesi iki ana başlık üzerinden değerlendirildi hep. Sadece şiddetle ilişkisi ve kimlik sorunu olarak görülmek istendi. Evet doğrudur Kürt meselesi bugün bir şiddet meselesi ve bir kimlik meselesidir. Ama her etnik sorunda olduğu gibi bir geçmiş yani bir tarihsellik içerisinde yaşanmış meselelerin bir toplamıdır da... Burada esas olan Kürtleri yok sayan ezici çoğunluğun bu sorun karşısındaki karşıtlık ve sahiplenmeme sorunudur. Yani sorunun temel çıkmazı Türk toplumunun bu sorunun öncesinden bihaberliği ve onu sürekli kaygı ve endişeyle tanımasıdır.
2 Kürt sorunu insani bir sorun olarak içselleştirilmedi. Devlet Küçük Emrah misali önce benden değil diye yok saydı. Sonra DNA testiyle doğrulanınca kabul etti. Ama sorumluluk almadı. Nafaka ve harçlıkla görevini yerine getirmiş olduğunu sandı. Kendi evladı gibi yüreğini açmadı. Tanıyorum derken bile ötekileştirdi.
3 Devlet Kürt sorununu bir çıkarlar sorunu olarak hiç okuyamadı. Evet Kürt sorunu bir devasa çıkarlar sorunudur. Hem iç hem de dört devlet arasında paylaşıldığı için sürekli komşuda kalsın bana bulaşmasın adına kendini yeniden üreten bir girdap olarak kaldı. Çok daha önemlisi Ortadoğu'nun en verimli enerji yatakları üzerinde duran bir sorun olarak da kaldı. Hal böyle olunca otomatikman uluslararası bir sorun da olmuş oldu Kürt sorunu...
4 Siyasi bir sorun olarak hiç görülmek istenmedi. En acısı da bu bakış acısı oldu. Evet Kürt sorunu tümüyle Çözülse dahi hep siyasi bir sorundu ve öyle olacak. Tıpkı İskoçya gibi devlete sahip olsa bile siyaseten taleplerin bitmeyeceği bir sorundur. Veya aynen İspanya Bask bölgesi gibi.
5 Kürt sorunu bir dil sorunu olarak hiç kabul edilmedi. İlginç olan bir halkın varlığı kabul ediliyor ama dili mümkünse buhar olsun isteniyor. Böylesine bir anlayış bu sorunun ana muhatabı olan Türklerin de soruna olumlu yaklaşmalarını engellediği hiç görülmek istenmiyordu gibi... Ve en kötüsü de dil sorununu pazarlık sorunu yapmak gibi incitici bir ruh halinin egemen olmasıydı..
6 Kürt sorununu PKK gibi stalinist bir örgütten onu dönüştürerek kabul edilebilir bir duruma pratikte hiç inanmama sorunudur. Bu sorunun sadece son 35 yılında var olabilen ama bugün itibariyle sorunla özdeşleşen bir PKK'yi daha iyi tanıma neden ve niçin bu dev sorunu sürükleme gücüne eriştiğini sahici olarak değerlendirme ihtiyacı hisetmeme gibi vahim bir yanlıştan ısrarla kaçınmamak hepimize derin acılar yaşatarak devam ediyor.
7 Kürt sorununda her şeyi Türk kimliği üzerinden görme alışkanlığının inançlı müslüman kesimde de kendisine derin yer bulmasını doğal görmenin vahameti. Oluşan algı önce Türk sonra Müslüman bakış... Bu bile siyaseten taleplerin ırkçı bir refleksle karşılamasına giden yolu açmaya yeter de artar bile.
8 Bir etnik mesele aynı zamanda bir ideolojik meseleye veyahut bir mezhep ve de bir inanç meselesine bürünebilir sosyolojik tespitinden ısrarla bihaber davranmak. Evet Kürt meselesi hem ideolojiktir hem mezhepseldir... Hem de git gide inançsal bir hal almaktadır. Soğuk savaşta tümüyle ideolojik bugün ise yükselen İslami durumdan ötürü mezhepsel ve inanç olarak yola devam etmektedir.
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere siz en temel talepleri bile yerine getirirseniz yine bu mesele devam eder. Burada temel fark taleplerin kimi çok uzun bir süreye yayılması gerektiği kimisi ise hemen olması gerektiğidir. Ama can yakıcı olanının sorunun şiddet ile bağının en kısa zamanda koparılmasıdır. Diğer tüm sorunlar ve talepler doğru zaman ölçeğinde ve bir çatışmaya mahal vermeden cözülebilmelidir. Bu mümkün müdür? Evet mümkündür. Yeterki kendimizden bir sorun olarak görelim. Kürt sorunu ötekilerin sorunu değil bizim sorunumuzdur diyebilelim.