Çocuğunun ne kadar yetenekli ve özel olduğunu anlatan bir anneyi dinliyordum. Hararetle anlatırken kızına aldırdığı özel dersleri, yedirdiği vitaminli mamaları, altını bezlerken kullandığı pişik kremini sesinde, emeğinde bir anne şefkati vardı. Özverili, dünyaya getirdiği canın sorumluluğunu taşıyan, vârından, hayatından ne varsa ona akıtmaya hazırdı.
Dinlerken, kulağıma gelen sesin yavaşça uğultuya dönüştüğünü zihnimin bulanıklaştığını, gördüğüm başka çocukların hayatlarını düşünürken buldum kendimi...
Can ağrısı tesir etti koluma, yüreğim ağladı.. kendimden utandım...
Kimin suçuydu? doğduğu coğrafya ve aile açısından "şanslı" olan çocuk muydu suçlu, yoksa onu doyurmak için beş ayrı yemeği sunmaya çalışan, tercih etme yetisi gelişsin diye mağazada onlarca oyuncağı önüne koyup "seç evladım" diyen anne ve baba mı suçluydu?
Mülteci, sığınmacı, kaçak...ne dersek diyelim, ölümü göze alarak gelenlerin, başka ülkelere umut yolculuğuna çıkanların suçu mu?
Ben söyleyeyim, hepimizin!
Önceliği, zıvanaya hiç bir zaman oturmamış dünya düzenini değiştirmek yerine uyum sağlamayı tercih eden bizlerin payı yok mu bu trajedide...
Daha iyi evler, markalı giysiler, büyük ihaleler, "daha çok daha çok" diyerek tükenmişliğe ittiğimiz insanlığımızın marifeti bu!
Afilli manşetlere, ölenin hangi taraf olduğuna göre tavır alanlara, Hala "bugünden nasıl nemalanırız" diye ajitasyonlu konuşmalar yapan siyasetçilere yol verdiğimiz sürece ölen çocuklardan hepimiz sorumluyuz!
Hani o yaşarken...
ertelediği birini kaybettikten sonra...
mezarı başında vicdanının sesini susturmak için... en yüksek sesle ağlayanımız var ya...onun suçu bu!
Yüksek sesle ağlamak...
Yetmez...
Ertelemeyin!
Çocuğunuzun oyuncakları az oluversin, bir tane mont ona yeter bu kış! Az veren candan misali el uzatın! Paranızı değil özverinizi gösterin.
Dünyanın her bölgesinde, her ne sebeple olursa olsun hayatlarını kaybeden çocukları düşünün...
Umuda yolculuğa çıkıp da denizin ortasında kaybolup, günler sonra karaya vuran melekleri, Suriyeli Aylan ve Galip'i düşünün...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Suriyeli Aylan ve Galip'i düşünmek...
03.09.2015 20:47
Çocuğunun ne kadar yetenekli ve özel olduğunu anlatan bir anneyi dinliyordum. Hararetle anlatırken kızına aldırdığı özel dersleri, yedirdiği vitaminli mamaları, altını bezlerken kullandığı pişik kremini sesinde, emeğinde bir anne şefkati vardı. Özverili, dünyaya getirdiği canın sorumluluğunu taşıyan
Geldiğimiz süreçte Türkiye'de bir akademisyene yazdırılacak en acınası cümlelerden biri bu olsa gerek:
Derenin yatağına, ağacın fidanına, insanın onuruna el uzattıkça alınan cevaplar ağır oluyor
Aklıma bu cümleyi düşürüp kaleme almama sebep olan elbette, sadece siyasi gelişmeler değil ancak 7 Hazi
Toplumsal barışın karşısında kinleriyle yaşayan ‘Ölüseviciler'in en sevdiği günlerdeyiz…
Ankara'da hükümet arayışları sürerken fırsat bu fırsat, silahlar, bombalar, çatışmalar, katliamlar had safhada…
Gencecik vatan evlatlarının kanı üzerinden siyaset yapan uluslararası komplon
Ankara'da siyaset karışık, dünyada mülteci sorunu… Açlık sınırı yüksek, kafalar kollar kesik… Enerji koridorları için savaş, etnik kimlik oyunları, düşünce fukaralığı… “ben yaparım olur” hissiyatı… Ve “Silahım olmuş kalemim” zamanlarında yükselen d
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehtap Demir
Suriyeli Aylan ve Galip'i düşünmek...
Çocuğunun ne kadar yetenekli ve özel olduğunu anlatan bir anneyi dinliyordum. Hararetle anlatırken kızına aldırdığı özel dersleri, yedirdiği vitaminli mamaları, altını bezlerken kullandığı pişik kremini sesinde, emeğinde bir anne şefkati vardı. Özverili, dünyaya getirdiği canın sorumluluğunu taşıyan, vârından, hayatından ne varsa ona akıtmaya hazırdı.
Suriyeli Aylan ve Galip'i düşünmek...
03.09.2015 20:47Çocuğunun ne kadar yetenekli ve özel olduğunu anlatan bir anneyi dinliyordum. Hararetle anlatırken kızına aldırdığı özel dersleri, yedirdiği vitaminli mamaları, altını bezlerken kullandığı pişik kremini sesinde, emeğinde bir anne şefkati vardı. Özverili, dünyaya getirdiği canın sorumluluğunu taşıyan
Orta halli siyasi kırılma'lar...
30.08.2015 17:04Geldiğimiz süreçte Türkiye'de bir akademisyene yazdırılacak en acınası cümlelerden biri bu olsa gerek: Derenin yatağına, ağacın fidanına, insanın onuruna el uzattıkça alınan cevaplar ağır oluyor Aklıma bu cümleyi düşürüp kaleme almama sebep olan elbette, sadece siyasi gelişmeler değil ancak 7 Hazi
Eli tetikte kardeşlik olur mu?
13.08.2015 17:40Toplumsal barışın karşısında kinleriyle yaşayan ‘Ölüseviciler'in en sevdiği günlerdeyiz… Ankara'da hükümet arayışları sürerken fırsat bu fırsat, silahlar, bombalar, çatışmalar, katliamlar had safhada… Gencecik vatan evlatlarının kanı üzerinden siyaset yapan uluslararası komplon
Savrulan maddiyat, psikolojik zayiat
24.06.2015 08:17Ankara'da siyaset karışık, dünyada mülteci sorunu… Açlık sınırı yüksek, kafalar kollar kesik… Enerji koridorları için savaş, etnik kimlik oyunları, düşünce fukaralığı… “ben yaparım olur” hissiyatı… Ve “Silahım olmuş kalemim” zamanlarında yükselen d