İlkokulda öğretmen olan arkadaşım anlatıyor..." Bizim yaş grubu ufak olduğundan samimiyetle anlatıyorlar, akşam olunca annem babam evde hep telefona bakıyor ,sürekli telefona bakıyorlar bizimle konuşmuyorlar... " diye...
Eeee... Mecbur !
Gündem çok yoğun...
Du bakalım Abd içişleri Bakanı neler yapir ,Dışişleri Bakanı bugün nereyi işgal edelim demiş...Ya Rusya, Ukranya ???
Hangi sanatçı hangi belediyeye konser verecekmiş bu yılbaşı?
Kaynımız eltimiz bu haftasonu nerde hangi mesirelikte nasıl mangal yellemişler ?
Hangi akraba hangi akrabaya laf sokmuş ?
Bu gibi mühim sorunsallar bizi beklerken kim meşgul olacak çocuğun ruhsal ve bedensel doyumu ile Allasen ? Ver önüne tableti ver eline hamburgeri... Sonra gelsin Samuray kılıçlı yok efendim Sur canili hayatı pislik bir sosyopatın kodladığı bir bilgisayar oyunu zanneden ergenler... Mantara vurup para kazanan Mario gibi para ve güç odaklı karşısına çıkan herkesi ezen yok eden insanlardan bebeklerden her şeyden nefret eden psikopatlar...
1984 ' te çocuk, yalan yere iftira olarak ,Büyük Birader ' e yaranmak için ana - babasını ihbar ederdi , korku ve işkence sevgi ve aileyi yok etmişti ya...
Gidişat pek de hayra alamet değil ki CB Erdoğan evlilikte zorlanan gençler konusuna değiniyor tvde ve çokça boşanan...
Bu kadar bireyselleşen insan...Nasıl evlensin ? Nasıl boşanmasın?
Atı yatı katı maaşı olmayanla evlenilmez , kaşının üstünde alnı,saçı vs. olanla da derhal boşanılır... Hayata bir kere gelinmiştir ve kendine kendi kusurlarına bakmayan insanoğlu, kusursuz karşı cins aramaktadır...
Çocukların tek başına odalarda başıboş ekran karşısına terk edilişi...
Hani yalnız ve içe dönük işkolik insanların dünyası Japonlar'ın sarılan yastık/ kiralık doğum günü sevgilisi gibi absürtlüklerine gülerdik? İşte evlenmeye evlenmeye boşana boşana çocukları bırakıp yeni heyecanlara kaça kaça toplumumuzu bekleyen distopya...
Düşünme yok artık asla, anlık zevklerin heyecanların duyguların kölesi tüketim bağımlısı güdülebilir insan yığını var sadece... Ne çikolatası yemelisin , ne kahvesi içmelisin neyi ne zaman yapmalısın bunu gerektiğinde biz sana söyleriz diyor büyük büyük birader !!!
İnsan, hani düşünen "hayvan"dı? Düşünemiyoruz...
Düşündürtmüyorlar...
YUKARI BAKMA diyorlar...
Trafikte hele hiç düşünme yok direkt beyzbol sopası var..
Oysa tasavvuf düşün tefekkür et , sessizliği bozmaya değmiyorsa konuşma der...
İtikaf vardır bizde , 10 gün de olsa...
Stoacı felsefe de aşağı yukarı aynı şeyi söyler, dünyayı sessize al ve sessiz inzivaya çekil... Çekil ve kendini dinle...
Tepki verme...
He...
"Barış söyler kendi bir ders alır mı? "
Derseniz...
Ne diyelim ?
Siz de haklısınız...
Çünkü:
"Su üstüne yazı yazsan kalır mı? "
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nüket Belsan Taşören
Çocuklar