“Cehennem yok; Âdem ve Havva gerçek değil” Yeni Dünya düzeninin yeni dininin sinyalleri verildi bu sözle.
Bir dönemler merak konusu olan, İlluminaticiler, Masonlar artık gölgelerinden çıkıp belirginleşmeye başladılar. Yeni Dünya düzeninde artık küresel misyonerlerini deşifre etmeye başladılar.
Suriye ve Irak savaşında Avrupa'ya göç edip kayıp olan çocukların akıbetini sormamızda fayda var diye düşünüyorum. Binlerce çocuk nerede? Hangi sistematik göç bu çocukları alıp nereye götürdü?
Yeni Dinin şekillendiği merkez üs Vatikan olabilir mi?
Ortadoğu da ölen masum sivillerin kanlarıyla şekillenen bu yeni din ölenlerin çocuklarını eğitip yetiştirerek, tüm dünyaya bir daha misyoner olarak geri gönderecek. Bu çocuklar sadece dini değil siyasi ve askeri olarak ta yetişecekler.
İlk Irak ve Afganistan savaşında bunu yaptılar. Çocukları yetiştirip ülkelerine geri gönderip misyoner, siyasetçi veya bürokrat olarak yerleştirdiler.
İnsanları duyarsız kılan, Aile yapısını yok eden, İnsanları tek tipleştiren bu yeni dinin Tanrısı kim?
Sadece Türkiye'de değil Dünyanın her ülkesinde Yeni sahte mehdiler çıkartan, sahtekâr din adamlarını milyon dolarlık sermayelerle finanse eden ve medya başta olmak üzere her türlü desteği verenler kimler?
Sanırım sorduğum soruların cevabını tahmin edebiliyorsunuz artık. Herkes istemeden eviriliyor!
Kültürel erozyonla birlikte, Medeniyet erozyonu ve ardından Din erozyonu nasıl yaşanıyor bu kapitalist ve küresel sistemde?
İnsanların, Devletlerin, Siyasilerin bir birleriyle diyalog kuramadığı bir dünyada Dinler arası diyalog isimli bir olgu ortaya çıkarttılar. Türkiye'de Acımasızca Darbe Planı gerçekleştiren ve İnsanları hunharca katleden, dünün en keskin ılımlıları ve diyalogcuları nasıl olurda bu kadar vahşi olabilirdi?
Yeni din; Kâinat imamı ilan ediyor.
Küreselleşmede artık ülkelerin ve dinlerin bir anlamı yok. Küresel güçler kendilerine bir imam tayin ettiler ve bunu da Türkiye'den seçtiler.
Türkiye
2000'li yılların başında Mardin de başlayan Dinler arası diyalog tartışmaları tüm dünyada etkisini gösterdi. Küresel güçlerin Türkiye temsilcisi olan FETÖ'cüler Dünya genelinde bir network ağı oluşturmuşlardı. Medya, Siyaset, Eğitim, Dini Cemaatler bu yapılanmaya biat etmediği sürece bir anda pasifize edile bilinirdi.
28 Şubat, Necmettin Erbakan'ın devrilmesi, İmam hatiplerin ve dini vakıfların kapatılması, fişlemeler ve onca kişinin cezaevine girmesinin asıl sebeplerinden bir tanesi ise oluşturmak istedikleri sistemin karşısına hiç kimsenin çıkmamasını sağlamaktı. Haliyle Necmettin Erbakan Yeni Dünya Düzeninin yeni dinini kabul etmeyecek nitelikteydi ve devrildi.
Peki, FETÖ Türkiye'de görünen yüz ise görünmeyen yüzleri kimlerdi?
İnsanlık sürekli bilinmeyeni merak eder. Gizem, sırlar, merak ve görünemeyen, İnsanın hep ilgi duyduğu konuların başında yer alır.
Kendi yaşantınızda, internette ve sosyal medyada mutlaka hepiniz rastlıyorsunuzdur. Astral seyahatler, Quantum teorileri, New Age, Panteizm, Aşk ile boyutlar arası geçiş gibi kavramlar merak uyandırıyor. İnsan hep bilinmeyeni keşfetmek çabasında olduğu için bu tarz kavramların peşinden çok kolay sürüklenebiliyor.
Büyüleyici ve saygın kavramlar örneğin; Aşk ve Sevgi türü kelimeler bu yeni Dinin vaz geçilmez bir parçası. Bireylerin İnanç ve geleneklerini sarsmamak için de Yaratıcı, Mutlak ALLAH, Sonsuzluk gibi kavramlar kullanılıyor. Yeni Dinin ismi şuan New Age olarak geçse de Ortadoğu ve yüzyıl savaşları neticelenmeyene kadar sadece bilinçaltına yerleştirme çabasında olacaklardır.
Bu yeni Dinin Türkiye'de ki loca faaliyetleri ise kardeşlik birlikleri gibi sistemlerle yürürlüğünü koruyor. Türkiye'den gidip yurt dışına yerleşen ve oradan internet üzeri Quantum teorileri, evren galaksi ve Din seminerleri veren ve buna ilişkin kitaplar yazan birçok kişi bulunmaktadır.
Dünya ve Ortadoğu
İslam sanki şiddet diniymiş gibi lanse edilip, ılımlı İslam kavramını ortaya çıkarttılar. Dinler arası diyalogla insanları bu sistemin içine çekmeye başarabildiler. Din yok ALLAH var. Peki, Peygamber kim bu sistemde? Tabi ki inandıkları kişiler. Özel hipnoz ve bilinçaltı kontrolleri ile kendilerine bağladıkları kişileri yenidünya düzeninin ve dinin canavarları şekline dönüştürdüler. 11 Eylül, Arap Baharı ve en son Suriye, Irak İşgali ile bu proje devamlılığını korudu. Ilımsız İslam modeli devreye girdi. İslami şiddet. El Kaide, DAEŞ gibi gladyatörlerini sahaya sürdüler. Kendi dinlerine zeval gelmesin diye, İslam dini onlar için bir denekti. Şiddet sarmalını bilinçaltı ile dayatıp, İnsanları yeni din arayışına sevk etmeye çalıştılar. Kısmen başarılı oldular. Türkiye ve Dünya'da Deizm akımı gün be gün yayılmaya başladı.
Makyajlayıp yaratmış oldukları yeni dinin sloganı ise, sevgi ile kuşanmış Aşk kelimesi. Aşka ise şimdilik ALLAH diyorlar. Yaratılan yeni dinde cinsiyet kavramı ise yok. Para ise tek bir merkezde kontrol edilir. İnsanları tek bir sisteme örneğin; internete bağımlı hale getirdiler. Düşünsenize iki gün internet kesildiği ve ya yavaşladığı zaman insanlar bunalıma giriyor. Özgürlük ise Aşk kelimesi gibi sömürülüyor. Cinsiyetin olmadığı bir toplumda ise Kadın erkek eşitliğinden bahsedilebilir mi?
Aile yapısını, gelenek ve göreneği de ret eden bu yeni din sadece bireyselliği savunuyor. Ve biz farkında olmadan içine çekiliyoruz bu yeni sistemin. Gördüğümüz her şeyi eleştiriyor ve eleştirdiğimiz her olgunun içinde kendimizi bir anda bulabiliyoruz. Herkesi tek merkezli toplama gayreti içerisindeler.
Sizce kaçımız bu yeni Dünya düzeni dininin mensubu olmamışız?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Alver
Yeni Dünya Düzeninde İstenilen Yeni Din
Papa Francis bir vaazında:
“Cehennem yok; Âdem ve Havva gerçek değil” Yeni Dünya düzeninin yeni dininin sinyalleri verildi bu sözle.
Bir dönemler merak konusu olan, İlluminaticiler, Masonlar artık gölgelerinden çıkıp belirginleşmeye başladılar. Yeni Dünya düzeninde artık küresel misyonerlerini deşifre etmeye başladılar.
Suriye ve Irak savaşında Avrupa'ya göç edip kayıp olan çocukların akıbetini sormamızda fayda var diye düşünüyorum. Binlerce çocuk nerede? Hangi sistematik göç bu çocukları alıp nereye götürdü?
Yeni Dinin şekillendiği merkez üs Vatikan olabilir mi?
Ortadoğu da ölen masum sivillerin kanlarıyla şekillenen bu yeni din ölenlerin çocuklarını eğitip yetiştirerek, tüm dünyaya bir daha misyoner olarak geri gönderecek. Bu çocuklar sadece dini değil siyasi ve askeri olarak ta yetişecekler.
İlk Irak ve Afganistan savaşında bunu yaptılar. Çocukları yetiştirip ülkelerine geri gönderip misyoner, siyasetçi veya bürokrat olarak yerleştirdiler.
İnsanları duyarsız kılan, Aile yapısını yok eden, İnsanları tek tipleştiren bu yeni dinin Tanrısı kim?
Sadece Türkiye'de değil Dünyanın her ülkesinde Yeni sahte mehdiler çıkartan, sahtekâr din adamlarını milyon dolarlık sermayelerle finanse eden ve medya başta olmak üzere her türlü desteği verenler kimler?
Sanırım sorduğum soruların cevabını tahmin edebiliyorsunuz artık. Herkes istemeden eviriliyor!
Kültürel erozyonla birlikte, Medeniyet erozyonu ve ardından Din erozyonu nasıl yaşanıyor bu kapitalist ve küresel sistemde?
İnsanların, Devletlerin, Siyasilerin bir birleriyle diyalog kuramadığı bir dünyada Dinler arası diyalog isimli bir olgu ortaya çıkarttılar. Türkiye'de Acımasızca Darbe Planı gerçekleştiren ve İnsanları hunharca katleden, dünün en keskin ılımlıları ve diyalogcuları nasıl olurda bu kadar vahşi olabilirdi?
Yeni din; Kâinat imamı ilan ediyor.
Küreselleşmede artık ülkelerin ve dinlerin bir anlamı yok. Küresel güçler kendilerine bir imam tayin ettiler ve bunu da Türkiye'den seçtiler.
Türkiye
2000'li yılların başında Mardin de başlayan Dinler arası diyalog tartışmaları tüm dünyada etkisini gösterdi. Küresel güçlerin Türkiye temsilcisi olan FETÖ'cüler Dünya genelinde bir network ağı oluşturmuşlardı. Medya, Siyaset, Eğitim, Dini Cemaatler bu yapılanmaya biat etmediği sürece bir anda pasifize edile bilinirdi.
28 Şubat, Necmettin Erbakan'ın devrilmesi, İmam hatiplerin ve dini vakıfların kapatılması, fişlemeler ve onca kişinin cezaevine girmesinin asıl sebeplerinden bir tanesi ise oluşturmak istedikleri sistemin karşısına hiç kimsenin çıkmamasını sağlamaktı. Haliyle Necmettin Erbakan Yeni Dünya Düzeninin yeni dinini kabul etmeyecek nitelikteydi ve devrildi.
Peki, FETÖ Türkiye'de görünen yüz ise görünmeyen yüzleri kimlerdi?
İnsanlık sürekli bilinmeyeni merak eder. Gizem, sırlar, merak ve görünemeyen, İnsanın hep ilgi duyduğu konuların başında yer alır.
Kendi yaşantınızda, internette ve sosyal medyada mutlaka hepiniz rastlıyorsunuzdur. Astral seyahatler, Quantum teorileri, New Age, Panteizm, Aşk ile boyutlar arası geçiş gibi kavramlar merak uyandırıyor. İnsan hep bilinmeyeni keşfetmek çabasında olduğu için bu tarz kavramların peşinden çok kolay sürüklenebiliyor.
Büyüleyici ve saygın kavramlar örneğin; Aşk ve Sevgi türü kelimeler bu yeni Dinin vaz geçilmez bir parçası. Bireylerin İnanç ve geleneklerini sarsmamak için de Yaratıcı, Mutlak ALLAH, Sonsuzluk gibi kavramlar kullanılıyor. Yeni Dinin ismi şuan New Age olarak geçse de Ortadoğu ve yüzyıl savaşları neticelenmeyene kadar sadece bilinçaltına yerleştirme çabasında olacaklardır.
Bu yeni Dinin Türkiye'de ki loca faaliyetleri ise kardeşlik birlikleri gibi sistemlerle yürürlüğünü koruyor. Türkiye'den gidip yurt dışına yerleşen ve oradan internet üzeri Quantum teorileri, evren galaksi ve Din seminerleri veren ve buna ilişkin kitaplar yazan birçok kişi bulunmaktadır.
Dünya ve Ortadoğu
İslam sanki şiddet diniymiş gibi lanse edilip, ılımlı İslam kavramını ortaya çıkarttılar. Dinler arası diyalogla insanları bu sistemin içine çekmeye başarabildiler. Din yok ALLAH var. Peki, Peygamber kim bu sistemde? Tabi ki inandıkları kişiler. Özel hipnoz ve bilinçaltı kontrolleri ile kendilerine bağladıkları kişileri yenidünya düzeninin ve dinin canavarları şekline dönüştürdüler. 11 Eylül, Arap Baharı ve en son Suriye, Irak İşgali ile bu proje devamlılığını korudu. Ilımsız İslam modeli devreye girdi. İslami şiddet. El Kaide, DAEŞ gibi gladyatörlerini sahaya sürdüler. Kendi dinlerine zeval gelmesin diye, İslam dini onlar için bir denekti. Şiddet sarmalını bilinçaltı ile dayatıp, İnsanları yeni din arayışına sevk etmeye çalıştılar. Kısmen başarılı oldular. Türkiye ve Dünya'da Deizm akımı gün be gün yayılmaya başladı.
Makyajlayıp yaratmış oldukları yeni dinin sloganı ise, sevgi ile kuşanmış Aşk kelimesi. Aşka ise şimdilik ALLAH diyorlar. Yaratılan yeni dinde cinsiyet kavramı ise yok. Para ise tek bir merkezde kontrol edilir. İnsanları tek bir sisteme örneğin; internete bağımlı hale getirdiler. Düşünsenize iki gün internet kesildiği ve ya yavaşladığı zaman insanlar bunalıma giriyor. Özgürlük ise Aşk kelimesi gibi sömürülüyor. Cinsiyetin olmadığı bir toplumda ise Kadın erkek eşitliğinden bahsedilebilir mi?
Aile yapısını, gelenek ve göreneği de ret eden bu yeni din sadece bireyselliği savunuyor. Ve biz farkında olmadan içine çekiliyoruz bu yeni sistemin. Gördüğümüz her şeyi eleştiriyor ve eleştirdiğimiz her olgunun içinde kendimizi bir anda bulabiliyoruz. Herkesi tek merkezli toplama gayreti içerisindeler.
Sizce kaçımız bu yeni Dünya düzeni dininin mensubu olmamışız?