SON DAKİKA

Yeni düzen ve Süleyman Soylu…

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2017 13:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2017 13:30

Dünya ve Türkiye'de gündem o kadar hızlı akıyor ki, uluslararası ajanslar bile bu hıza yetişemiyor. An içinde her şey değişiyor, şu an yazacaklarımın hükmü yitirilmiş olabilir. Bu hem korkutuyor insanı, hem de heyecanlandırıyor.

Durmadan bilgi yeniliyor kendini. Dün bildiğimiz doğrular, bugün yanlışa dönüyor ve altını kırmızıçizgilerle çizdiğimiz yanlışlar da bugün için doğrular olarak karşımıza çıkıyor. Doğru da, yanlış da hükmünü yitirdi, artık çıkarları önceleyen doğrular ve yanlışlar var.

Türkiye'de bu yeni düzene ayak uydurmaya çalışıyor. Dış siyaseti kurgulamak hiçbir zaman bu kadar zor olmamıştı, dostlarınızın ve düşmanlarınızın ellerinin değiştiği yeni düzende, tuttuğunuz elin hiç hükmü yok.

Siyaset artık pandora kutusunun içine saklandı, kutuya giren bir daha kendine gelemiyor. Herkes pandora kutusunda kendi doğrusunu ve yanlışını buluyor ve sonrası tam bir muamma, siyaset bilmecesine dönüşüyor.

Dün dostunuzdu, bugün azılı düşmanınız, dün düşmanınızdı bugün şekerpare, tadından yenilmez en muhteşem ikiliniz. Ne zamana kadar, an gelip çatana kadar, o an ki, tüm duygularınız tersyüz.

Türkiye bugün çıkarları doğrultusunda en doğrusunu yapıyor, yeni düzen oyunlarını çözmüş ve oyun kuran haline geliyor. Bu ülke önemli eşiklerden geçti ve geçiyor.

Reisin dediği gibi, “bu ülke Kurtuluş savaşı veriyor.”

Böyle zamanlarda iç siyaset tükenir, muhalefet iktidarın saffına katılır ve devletin bekası için herkes tek yürek olur.

Kılıçdaroğlu henüz bunu anlamış değil, bu yüzden hep bildiği en iyi şeyi yapıyor; yalan söylüyor, patinaj yapıyor ve düşmanların ellerinden tutuyor.

CHP'nin bu hastalığı İsmet İnönü'den buyana böyle devam ediyor.

Böyle zamanlarda iktidar kenetlenir ve kimse koltuk kavgası yapmaz. Damatlar yerini bilir…

Türkiye bu yeni düzenden geçerken İçişleri Bakanlığı gerçekten doğru ellerde yürüyor. Süleyman Soylu, bu ülke tarihinde bu makama oturmuş en dik duruşlu siyaset adamıdır.

PKK, tarihi boyunca bu İçişleri Bakanı döneminde darbe yediği kadar hiçbir zaman yememiştir. Bir İçişleri Bakanı düşünün, bir Tendürek dağına çıkıyor, bir Kato'ya. Öbür gün bir bakıyorsun Yüksekova da en sarp dağlarda, bir bakıyorsun Cudi de, bir bakıyorsun Lice'de…

Böyle bir İçişleri Bakanı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gelmedi ve gelmez de. Bölgede Süleyman Soylu için, “sanki Bakan değil, Komutan” diyenler var. Aynen öyle Soylu bir Komutan gibi, o dağ senin, bu dağ benim diyerek, hiç kimseden korkmadan geziyor.

Böylesi ne görüldü, ne de duyuldu.

Şimdilerde, “Soylu gidecek” diye dedikodular yapanlar var. Gitsin diye bekleyenler var. İyi de Soyluyu kim istemez. Ankara'dan, Bakanlığın koridorlarına dahi çıkmayan Bakanları bekleyenler var. PKK'da istemiyor Soyluyu, FETÖ'de istemiyor, DEAŞ'te…

Başka kim istemiyor, bazı siyasiler? Onları herkes tanıyor. Güçlerini bir yerlerden alanlar onlar. Anlaşılır gibi değil. Soyluyu istememekte ne menem bir şey…

Bugün Türkiye için doğruları kurgulamanın zamanı, yanlışları değil. Soylu gidecekse, bu asla bu ülkenin menfaatine olmaz, bu da böyle biline…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Haberyazilimi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.