Abdullah Gül-Ali Babacan'ın kuracakları yeni parti ve Ahmet Davutoğlu'nun başlattığı siyasi hareket toplumda ne oranda karşılık bulacak ?Birçok kesimin merakla beklediği bu soruya verilen cevaplar sığ ve derinliği olmayan bakış açısıyla değerlendirildiğinde kısa sürede bitecekleri yönünde ancak şimdiden yapılan bu değerlendirmeler hükümsüzsüzdür..Genel itibariyle ve son İstanbul büyükşehir belediye başkanlık seçimlerine baktığımızda merkez sağda giderek büyüyen bir açıklığın varlığını söyleyebiliriz.

Toplumdaki bu isteğin ve beklentinin tam manasıyla olgunlaştığını yeni bir siyasi hareketin tek başına iktidar olmasına yetecek düzeyde olduğunuda söyleyemeyiz.Siyasette milletin gözünde özgül ağırlığı oranında yer kaplayan isimler bunun için en güncel örnek Meral Akşener'dir.Geldi sağ cenahta açılan boşluktan doğru zamanlamayla 39 milletvekiline denk düşen parçayı kopardı aldı.Yeni sistemin ruhu ve yapısı bu kopuşları durdurmaya uygun olmadığı gibi zorunlu birlikteliklerİ de sakat uygulamalara zemin hazırlıyor.

Milletin ezici bir çoğunluğu Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğunu anlamış değildir bunun birçok sebebi var birde son dönemlerde ki AK Parti kadrolarının yetersizliği,dağınıklığı ve konu hakkındaki bilgisizliğini gözden kaçırmamak gerekiyor.Sistem yüzde 51'i yakalamak için veya bir parça koparabilmek güçlü tarafa eklemlenebilmek için bir uçtan diğer uca savruluşa son derece müsait Doğu Perinçek bile AK Parti ilçe başkanı gibi çalışma yapıyorsa varın gerisini siz düşünün.

Nereden nereye gelindi.Verilmemesi gereken tavizler verilir,ilkeler rafa kaldırılır,milli değerlerden,liyakatten, siyasi etik kurallarından uzaklaşılırsa çürüme için ilk adım atılmıştır.Böyle bir durumda zararın en büyüğünü millet çeker şuan itibariyle milletin omuzlarına ağır bir ekonomik yük verilmiştir taşıyabileceği zamanı ve noktayıda millet koyacaktır.AK Parti merkez sağdaki büyüyen açığı kapatamıyor ancak tüm olumsuzluklara rağmen merkez sağda yine en güçlü parti böylede bir gerçek var ortada.

Millet AK Partiden umudu kesmiş değil.Duygusal bir kopuş başlangıcı olduğu kesin ancak daha olgunlaşmadı.AK Parti iki kavram üzerinde yükseldi ilki adalet ikincisi kalkınmaydı.Bu iki kavram Edirne'den Kars'a kadar millette kabul gördü vücut buldu ve bu aziz millet siyasi tarihimiz boyunca hiçbir siyasi harekete vermediği krediyi AK Partiye verdi.Önemli bir bakanlığı yönetecek kadrosu olan ancak devletin bütün organlarını idare etme tecrübesi olmayan AK Partiyi milletimiz iktidara getirip devleti yönetme yetkisi verdi.

FETÖ işte bu noktada devreye girdi gerekli insan kaynağını yıllardır devletin her kurumuna gizlice yerleştiren FETÖ AK Partideki bu kadro açığını fütursuzca kullandı. Hakim,savcı,polis,vali,kaymakam,genelmüdür,milletvekili,bakan atamalarına imza attılar.Askeriyenin en stratejik noktalarına istedikleri generalleri terfi ettirdiler.Üniversiteleri ele geçirdiler.Her noktaya babalarının çiftliği gibi atamalar yaptılar.Bugün adalet bakanı Abdülhamit Gül "Düne kadar FETÖ'cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp FETÖ ile mücadele dersi vermeye kalkışmasınlar. Türk yargısına hesap sormaya kalkmasınlar, Türk yargısına töhmette bulunmaya kalkmasınlar" diyorsa FETÖ ile mücadelenin sonunda değil başındayız demektir.AK Parti bu konudaki kararlılığını sürdürüyor.Adalet ve Kalkınma kavramlarıyla başlayan yükseliş toplumda oluşmaya başlayan Adaletsizlik ve işsizlik karşısında daha ne kadar sürdürülebilir ?AK Parti yeniden bütün Türkiye'yi kucaklayabilir mi ?AK Partiye en büyük zararı muhalefet değil kendisi veriyor.Haini sadece dışarıda değil içeride de aramak lazım.

AK Parti milletin kendisine verdiği bu büyük krediyi ehil olmayan,liyakat sahibi olmayan,ne konuştuğunu,ne yazdığını bilmeyen,temsil yeteneği bulunmayan ellere teslim edip heba ediyor.AK Partinin milletle restleşme sürecine giden yolunu bu dil hazırlamıştır. Millete ilk rest Ahmet Davutoğlu istifasıdır.İkinci rest bazı belediye başkanlarının görevden alınması ve hiçbir hukuki ve siyasi gerekçe gösterilmemesidir.Üçüncü resti ise sorunlu ve sıkıntılı süreç yönetimlerinde milletin önüne çıkardığı ne konuştuğunu emin olun kendisinin bile anlamadığı isimlerdir.Millet kendisiyle restleşilmesini istemez hele ki oy kunusunda çok hassastır 15 Temmuz darbe girişiminde canını ortaya koymuş bu millete şımarıklığa gelinmeyeceğinin anlaşılmamasıda çok ilginç değil midir ?.Tahammül etmek zorundayız.

Melih Gökçek,Kadir Topbaş,Edip Uğur,Recep Altepe seversin sevmezsin ayrı konu ancak millet oy vermiş 5 Yıl başkansın demiş milletin sözü üstüne söz olmaz. Millet ilk tokadı Ankara'da ikinci ve sert olanını İstanbul'da vurdu.AK Parti milleti irite eden üst yönetiminde bulunan birçok ismi geri plana almalı görevlerine devam etseler bile gözükmemelerini sağlamalıdır.Tevfik Göksu,Ali İhsan yavuz ve daha birçok isim iyi niyetli olabilirler ancak zedelendiler.İzmir milletvekili Alpay Özalan'da ayrı bir hikaye Sayın Davutoğlu'nu eleştireyim derken gayri ciddi bir twit atıyor.Kabul edelim yada etmeyelim Davutoğlu bu ülkede başbakanlık dahil önemli makamlarda bulundu hiç değilse kendisini eleştirirken vefalı olunmalı çeyreği kadar ağır olmasada hatrı sayılır bir isim eleştirmeli.Zaten Sayın Erdoğan gerekeni söylemiş.

Kraldan fazla kralcılara dur denmelidir.Böyle giderse AK Parti eriyişini durduramaz.Evlerde tencere kaynamazken,eve giden ekmeği üçten bire düşen vatandaşa yol,köprü,baraj,füze,uçak anlatamazsınız .Çözüm yeni bir anayasadadır.Ekmeğin,suyun yoluda oradan geçmektedir.