Yenidoğan çetesi soruşturması: Savcıyı tehdit nedeni belli oldu
Yenidoğan çetesi soruşturması: Savcıyı tehdit nedeni belli oldu
Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin soruşturma sırasında kendisini müsteşar olarak tanıtıp savcıyı makamında tehdit etmeye kalkan Mustafa Kemal Zengin'in bu girişiminin nedeni belli oldu. Zengin'in, Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaparken tutuklanan Tuğce Toptemel'i serbest bıraktırmaya çalıştığı anlaşıldı.
Haber Giriş Tarihi: 29.10.2024 18:35
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2024 21:35
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Engin Yavuz'u makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in "Bunlar tehlikeli insanlar, savcıyı öldüreceklerdi" ifadeleriyle suçladığı otoparkçı kardeşlerin ifadesi ortaya çıktı. Savcının tehditin ardından 5 kişiyle birlikte tutuklattığı Yavuz Çelik ve Baki Çelik, ifadelerinde Zengin'i hedef aldı.
“SOKAKTA ÇOK GÜÇLÜLER”
Kendisini İçişleri eski Bakanlığı Müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin yanındaki avukat Aylin Arslantatar ile birlikte savcının makamında savcıya ölüm tehditleri ederken Zengin'in "Bu kişiler Papa suikastını yapmış kişiler" olarak tanıtıp, tutuklandıktan sonra da "Sokakta çok güçlüler, savcıyı öldüreceklerdi, uyarmak istedim" dediği tutuklu şüpheliler Baki Çelik ile Yavuz Çelik'in de Mustafa Kemal Zengin'i suçladığı ortaya çıktı.
“ÜVEY KIZI”
Yavuz Çelik, verdiği ifadede, serbest bırakılması için Mustafa Kemal Zengin ile görüştüğü Tuğçe Toptemel'in üvey kızı olduğunu iletti ve "Tuğçe'yi annesiyle birlikte okuttuk, hemşire oldu. Tuğçe, tutuklanmadan yaklaşık iki yıl kadar önce Beylikdüzü ilçesinde Özel Birinci Hastanesi'nde çocuk yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 2-3 ay kadar de önce tarihini tam hatırlayamıyorum, içeriğini bilmediğim sağlık kuruluşlarıyla ilgili yapılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklandı.” dedi.
“BANA BİLGİ VERMEDİ”
Daha sonra Mustafa Kemal Zengin ile karşılaştıklarında kızının tutukluluğundan bahsettiğini ve “Kendisi bana 'Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olmak isterim, sen Tuğçe'nin bilgilerini ve dosya numarasını ver' dedi. Ben de verdim. Konuşmalarından avukat çevresinde araştıracağını zannettim. 'Ben sana haber vereceğim' dedi. Bu görüşmeden yaklaşık 10-15 gün sonra Mustafa Kemal zengin otoparka geldi ve oturduk. Bize kızımız Tuğçe'nin dosyasını araştırdığını, yakın zamanda ek ifadesinin alınacağını ve serbest kalabileceğini söyledi. Fakat bu bilgiyi kimden nasıl aldığını söylemedi.” açıklamasında bulundu.
“SAVCI İLE HİÇ KONUŞMADIK”
Çelik, ifadesinde “Ben de Tuğçe'nin avukatı ve sevgilisi Mustafa G.'yi çağırdım, durumu anlattım. Kendisi de bana buna anlam veremediğini, çünkü ek ifade vermek için itirafçı olması gerektiğini, zaten Tuğçe'nin bu dosyada en masum kişi olduğunu ve suçsuz olduğunu ek ifade gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Aracına binerek otoparktan ayrıldı." ifadelerini kullandı.
Baki Çelik ise verdiği ifadesinde "Mustafa Kemal Zengin 2,5 ay kadar önce kardeşim Yavuz Çelik ve bana emekli hakim ve savcı tanıdıkları olduğunu, avukatlık yaptıklarını, işlerin de iyi olduğunu, Emniyette gözaltında bulunan Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebileceğini söyledi. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim, Tuğçe Toptemel'in erkek arkadaşı avukat olduğundan dosyayı kendisinin takip ettiğini söyledim. Ben savcının kim olduğunu bilmiyorum, Mustafa Kemal Zengin ile savcı hakkında hiç konuşmadık.” ifadelerini kullandı.
“O SÖZLER TAMAMEN ASILSIZ”
Çelik, Büyükçekmece Adliyesi'ne hiç gitmediğini ve Zengin'in Savcının odasında kendi ismini ne maksatla kullandığını bilmediğini ifade ederek “Bir savcının makamında tehdit edilemeyeceğini, herhangi bir tutuklunun tehdit ile tahliye edilmeyeceğini gayet iyi biliyorum. Mustafa Kemal Zengin'in Cumhuriyet Savcısı‘na benim ismimi kullanarak bahsettiği siyasi parti yöneticileri ile alakalı sözleri tamamen asılsızdır, hiçbir siyasi partiye üyeliğim yoktur." söyleminde bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yenidoğan çetesi soruşturması: Savcıyı tehdit nedeni belli oldu
Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin soruşturma sırasında kendisini müsteşar olarak tanıtıp savcıyı makamında tehdit etmeye kalkan Mustafa Kemal Zengin'in bu girişiminin nedeni belli oldu. Zengin'in, Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaparken tutuklanan Tuğce Toptemel'i serbest bıraktırmaya çalıştığı anlaşıldı.
Yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Engin Yavuz'u makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in "Bunlar tehlikeli insanlar, savcıyı öldüreceklerdi" ifadeleriyle suçladığı otoparkçı kardeşlerin ifadesi ortaya çıktı. Savcının tehditin ardından 5 kişiyle birlikte tutuklattığı Yavuz Çelik ve Baki Çelik, ifadelerinde Zengin'i hedef aldı.
“SOKAKTA ÇOK GÜÇLÜLER”
Kendisini İçişleri eski Bakanlığı Müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin yanındaki avukat Aylin Arslantatar ile birlikte savcının makamında savcıya ölüm tehditleri ederken Zengin'in "Bu kişiler Papa suikastını yapmış kişiler" olarak tanıtıp, tutuklandıktan sonra da "Sokakta çok güçlüler, savcıyı öldüreceklerdi, uyarmak istedim" dediği tutuklu şüpheliler Baki Çelik ile Yavuz Çelik'in de Mustafa Kemal Zengin'i suçladığı ortaya çıktı.
“ÜVEY KIZI”
Yavuz Çelik, verdiği ifadede, serbest bırakılması için Mustafa Kemal Zengin ile görüştüğü Tuğçe Toptemel'in üvey kızı olduğunu iletti ve "Tuğçe'yi annesiyle birlikte okuttuk, hemşire oldu. Tuğçe, tutuklanmadan yaklaşık iki yıl kadar önce Beylikdüzü ilçesinde Özel Birinci Hastanesi'nde çocuk yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 2-3 ay kadar de önce tarihini tam hatırlayamıyorum, içeriğini bilmediğim sağlık kuruluşlarıyla ilgili yapılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklandı.” dedi.
“BANA BİLGİ VERMEDİ”
Daha sonra Mustafa Kemal Zengin ile karşılaştıklarında kızının tutukluluğundan bahsettiğini ve “Kendisi bana 'Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olmak isterim, sen Tuğçe'nin bilgilerini ve dosya numarasını ver' dedi. Ben de verdim. Konuşmalarından avukat çevresinde araştıracağını zannettim. 'Ben sana haber vereceğim' dedi. Bu görüşmeden yaklaşık 10-15 gün sonra Mustafa Kemal zengin otoparka geldi ve oturduk. Bize kızımız Tuğçe'nin dosyasını araştırdığını, yakın zamanda ek ifadesinin alınacağını ve serbest kalabileceğini söyledi. Fakat bu bilgiyi kimden nasıl aldığını söylemedi.” açıklamasında bulundu.
“SAVCI İLE HİÇ KONUŞMADIK”
Çelik, ifadesinde “Ben de Tuğçe'nin avukatı ve sevgilisi Mustafa G.'yi çağırdım, durumu anlattım. Kendisi de bana buna anlam veremediğini, çünkü ek ifade vermek için itirafçı olması gerektiğini, zaten Tuğçe'nin bu dosyada en masum kişi olduğunu ve suçsuz olduğunu ek ifade gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Aracına binerek otoparktan ayrıldı." ifadelerini kullandı.
Baki Çelik ise verdiği ifadesinde "Mustafa Kemal Zengin 2,5 ay kadar önce kardeşim Yavuz Çelik ve bana emekli hakim ve savcı tanıdıkları olduğunu, avukatlık yaptıklarını, işlerin de iyi olduğunu, Emniyette gözaltında bulunan Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebileceğini söyledi. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim, Tuğçe Toptemel'in erkek arkadaşı avukat olduğundan dosyayı kendisinin takip ettiğini söyledim. Ben savcının kim olduğunu bilmiyorum, Mustafa Kemal Zengin ile savcı hakkında hiç konuşmadık.” ifadelerini kullandı.
“O SÖZLER TAMAMEN ASILSIZ”
Çelik, Büyükçekmece Adliyesi'ne hiç gitmediğini ve Zengin'in Savcının odasında kendi ismini ne maksatla kullandığını bilmediğini ifade ederek “Bir savcının makamında tehdit edilemeyeceğini, herhangi bir tutuklunun tehdit ile tahliye edilmeyeceğini gayet iyi biliyorum. Mustafa Kemal Zengin'in Cumhuriyet Savcısı‘na benim ismimi kullanarak bahsettiği siyasi parti yöneticileri ile alakalı sözleri tamamen asılsızdır, hiçbir siyasi partiye üyeliğim yoktur." söyleminde bulundu.
Çok Okunanlar