Türkiye'yi sarsan ihmali bebek cinayetlerinde şüphelilerin savunmaları, bu kadarına da 'pes' dedirtti. Yenidoğan soruşturmasında şüpheliler, bebek ölümlerinin 'malpraktis' yani 'hekim hatası kaynaklı' olduğunu savundu. Savcılık ise aksine 'Eylemlerin kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır' ifadelerine yer verdi.
Haber Giriş Tarihi: 23.10.2024 09:34
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 12:34
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Türkiye'de kamuoyunu derinden sarsan ihmali bebek cinayetleri davasında, şüphelilerin savunmaları şok etkisi yarattı. Yenidoğan bebek ölümlerine ilişkin devam eden soruşturmada, şüpheliler ve avukatları, ölümlerin 'malpraktis' yani doktor hatasından kaynaklandığını savunarak, ölümlerden sorumlu olmadıklarını öne sürdü. Malpraktis savunması, doktorların bilgisizlik, tecrübesizlik veya hatası sonucu hastanın zarar görmesi olarak tanımlanıyor.
Ancak savcılık, şüphelilerin bu savunmalarına karşılık sert bir tavır takındı. İddianamede, bebek ölümlerinin kaza ya da hata sonucu değil, bilinçli olarak gerçekleştirildiği belirtilerek, "Eylemlerin kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Malpraktis davalarında genellikle tazminat talepleri gündeme gelirken, taksirle ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla da ceza davaları açılabiliyor. Bu tür davalarda, soruşturmanın başlaması için öncelikle Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesi gerekiyor. Ancak, bu davada savcılık, şüphelilerin eylemlerinin hata değil kasten öldürme kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Şüphelilerin savunmalarının, olayın boyutlarını daha da karmaşık hale getirdiği ve yargı sürecinin titizlikle yürütüldüğü belirtiliyor.
Buna karşın savcılık iddianamesinde, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.
UZMAN GÖRÜŞÜ, "BEBEK ÖLÜMLERİ TEKRAR TEKRAR YAŞANIR"
Yenidoğan Bebek Çetesi'nin şüpheliler ile avukatları, bebek ölümlerinin cinayet değil 'malpraktis' olduğu yönünde savunma yaptılar. Ancak savcılık bu konuda iddianamede net değerlendirmelerde bulundu.
İddianamede, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da... eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.
Yine bebek ölümlerinde Sağlık Bakanlığı'nın uzman mütalaa raporuna da iddianamede yer verildi. Ölen her bebek için tek tek, '....bebeğin tedavisinde modern tıbbın gereklerini yerine getirilip getirilmediği, komplikasyon ya da malpraktisin söz konusu olup olmadığı, hastanın ölümü ile uygulanan tedavi ve ventilatör devresinin bebeğe gecikmeli olarak takılması arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı ve bu bakımdan sağlık personeline atfedilecek bir kusur bulunup bulunmadığı soruldu.
Her ölen bebek için bu sorunun cevabı verilerek bebek ölümlerinin 'malpraktis' olmadığı yönündeki Sağlık Bakanlığı uzmanlarının kanaatleri iddianamede açıklandı. Bakanlığın tıbbi görüş raporunda doktor hatasının olup olmadığı ayrıntılarıyla ele alındı. Rapora göre yenidoğan yoğun bakım bebeklerinin yüzde 90'ı üçüncü düzey bakım gerektirirken yüzde 10'u dördüncü düzey bakım gerektiriyordu. Tebliğe göre birinci, ikinci, üçüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde neonatoloji uzmanı doktor bulunmaması halinde yenidoğan yoğun bakım konusunda deneyimli bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olması gerekiyordu. Dördüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde ise neonatoloji uzmanı bulundurma zorunluluğu vardı.
Ancak bebek ölümlerinin hepsinde üçüncü seviyedeki çocuk doktorları sorumluluk almadı. Doktor yerine tüm tanı ve tedaviler hemşireler tarafından yapılınca bebek ölümleri yaşandı. Sağlık Bakanlığı uzmanlarının mütalaa raporunda, "Teorikte çocuk hekiminin, pratikte hemşirenin izlemine bırakılan, yüzde 90'ı yenidoğan bebeğin hayat hakları ellerinden alınmıştır. Aynı 4. düzeyde olduğu gibi 3. düzey yenidoğan yoğun bakımlarından yenidoğan yoğun bakım doktorunun görevlendirilmesi şeklinde tebliğde değişiklik yapılmadan bu olayların tekrar ve tekrar yaşanacağı kanaatindeyiz" vurgusu yapıldı.
NEONATOLOJİ NEDİR?
Neonatoloji, yenidoğan bebeklerle ilgili uzmanlık dalı olarak adlandırılıyor. Bu bölümdü uzmanlaşan kişilere de neonatolog deniyor. Şüphelilerin ve avukatlarının 'malpraktis' iddiasıyla ilgili doktorların vs. yargılanmalarına izin verildiği takdirde TCK'nın 85'inci maddesine göre bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Ancak savcılığın bu iddianamesinde TCK'nın 83'üncü maddesine göre ihmali davranışla kasten öldürme suçundan 10 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
ÇETE ÜYESİ, İBB'NİN AMBULANSÇISI ÇIKTI
İstanbul'da yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek SGK üzerinden haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla 10 bebeğin ölümüne neden olan çeteyle ilgili detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Örgüt faaliyetlerinde adı geçen çete üyesi Fehmi Alperen'in İBB'nin Hızır Acil personeli olduğu öğrenildi. Alperen'in, yenidoğan bebekleri tedavi yöntemlerinin uygun olup olmadığına bakılmaksızın anlaşmalı hastanelere sevk ettiği tespit edildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yenidoğan çetesinin 'malpraktis' planı!
Türkiye'yi sarsan ihmali bebek cinayetlerinde şüphelilerin savunmaları, bu kadarına da 'pes' dedirtti. Yenidoğan soruşturmasında şüpheliler, bebek ölümlerinin 'malpraktis' yani 'hekim hatası kaynaklı' olduğunu savundu. Savcılık ise aksine 'Eylemlerin kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır' ifadelerine yer verdi.
Türkiye'de kamuoyunu derinden sarsan ihmali bebek cinayetleri davasında, şüphelilerin savunmaları şok etkisi yarattı. Yenidoğan bebek ölümlerine ilişkin devam eden soruşturmada, şüpheliler ve avukatları, ölümlerin 'malpraktis' yani doktor hatasından kaynaklandığını savunarak, ölümlerden sorumlu olmadıklarını öne sürdü. Malpraktis savunması, doktorların bilgisizlik, tecrübesizlik veya hatası sonucu hastanın zarar görmesi olarak tanımlanıyor.
Ancak savcılık, şüphelilerin bu savunmalarına karşılık sert bir tavır takındı. İddianamede, bebek ölümlerinin kaza ya da hata sonucu değil, bilinçli olarak gerçekleştirildiği belirtilerek, "Eylemlerin kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Malpraktis davalarında genellikle tazminat talepleri gündeme gelirken, taksirle ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla da ceza davaları açılabiliyor. Bu tür davalarda, soruşturmanın başlaması için öncelikle Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesi gerekiyor. Ancak, bu davada savcılık, şüphelilerin eylemlerinin hata değil kasten öldürme kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Şüphelilerin savunmalarının, olayın boyutlarını daha da karmaşık hale getirdiği ve yargı sürecinin titizlikle yürütüldüğü belirtiliyor.
Buna karşın savcılık iddianamesinde, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.
UZMAN GÖRÜŞÜ, "BEBEK ÖLÜMLERİ TEKRAR TEKRAR YAŞANIR"
Yenidoğan Bebek Çetesi'nin şüpheliler ile avukatları, bebek ölümlerinin cinayet değil 'malpraktis' olduğu yönünde savunma yaptılar. Ancak savcılık bu konuda iddianamede net değerlendirmelerde bulundu.
İddianamede, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da... eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.
Yine bebek ölümlerinde Sağlık Bakanlığı'nın uzman mütalaa raporuna da iddianamede yer verildi. Ölen her bebek için tek tek, '....bebeğin tedavisinde modern tıbbın gereklerini yerine getirilip getirilmediği, komplikasyon ya da malpraktisin söz konusu olup olmadığı, hastanın ölümü ile uygulanan tedavi ve ventilatör devresinin bebeğe gecikmeli olarak takılması arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı ve bu bakımdan sağlık personeline atfedilecek bir kusur bulunup bulunmadığı soruldu.
Her ölen bebek için bu sorunun cevabı verilerek bebek ölümlerinin 'malpraktis' olmadığı yönündeki Sağlık Bakanlığı uzmanlarının kanaatleri iddianamede açıklandı. Bakanlığın tıbbi görüş raporunda doktor hatasının olup olmadığı ayrıntılarıyla ele alındı. Rapora göre yenidoğan yoğun bakım bebeklerinin yüzde 90'ı üçüncü düzey bakım gerektirirken yüzde 10'u dördüncü düzey bakım gerektiriyordu.
Tebliğe göre birinci, ikinci, üçüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde neonatoloji uzmanı doktor bulunmaması halinde yenidoğan yoğun bakım konusunda deneyimli bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olması gerekiyordu. Dördüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde ise neonatoloji uzmanı bulundurma zorunluluğu vardı.
Ancak bebek ölümlerinin hepsinde üçüncü seviyedeki çocuk doktorları sorumluluk almadı. Doktor yerine tüm tanı ve tedaviler hemşireler tarafından yapılınca bebek ölümleri yaşandı.
Sağlık Bakanlığı uzmanlarının mütalaa raporunda, "Teorikte çocuk hekiminin, pratikte hemşirenin izlemine bırakılan, yüzde 90'ı yenidoğan bebeğin hayat hakları ellerinden alınmıştır.
Aynı 4. düzeyde olduğu gibi 3. düzey yenidoğan yoğun bakımlarından yenidoğan yoğun bakım doktorunun görevlendirilmesi şeklinde tebliğde değişiklik yapılmadan bu olayların tekrar ve tekrar yaşanacağı kanaatindeyiz" vurgusu yapıldı.
NEONATOLOJİ NEDİR?
Neonatoloji, yenidoğan bebeklerle ilgili uzmanlık dalı olarak adlandırılıyor. Bu bölümdü uzmanlaşan kişilere de neonatolog deniyor.
Şüphelilerin ve avukatlarının 'malpraktis' iddiasıyla ilgili doktorların vs. yargılanmalarına izin verildiği takdirde TCK'nın 85'inci maddesine göre bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ancak savcılığın bu iddianamesinde TCK'nın 83'üncü maddesine göre ihmali davranışla kasten öldürme suçundan 10 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
ÇETE ÜYESİ, İBB'NİN AMBULANSÇISI ÇIKTI
İstanbul'da yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek SGK üzerinden haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla 10 bebeğin ölümüne neden olan çeteyle ilgili detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Örgüt faaliyetlerinde adı geçen çete üyesi Fehmi Alperen'in İBB'nin Hızır Acil personeli olduğu öğrenildi. Alperen'in, yenidoğan bebekleri tedavi yöntemlerinin uygun olup olmadığına bakılmaksızın anlaşmalı hastanelere sevk ettiği tespit edildi.
Çok Okunanlar