Geçtiğimiz günlerde Avrupa'nın göbeğinde ilginç gelişmelere sahne olan bir basın toplantısı düzenlendi. Ulusal yapay zekâ stratejisinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Malta Dijital Ekonomi ve İnovasyon Bakanı Silvio Schembri, ulusal yapay zekâ stratejisinde dünyada 10 ülke arasında yer almayı hedeflediklerini söyledi. Malta Yapay Zekâ Görev Gücü'nün Başkanı Wayne Grixti de yapay zekâ robotlarına vatandaşlık verilmesi için bir pilot projeyi hayata geçireceklerini anlattı. Biliyorsunuz daha evvelde Sophıa'ya Suudi Arabistan vatandaşlık vermişti. Sophia, Hong Kong merkezli insansı robotlar üreten Hanson Robotics şirketi tarafından geliştirilmiş bir robot. Robot Sophia bu anonsun ardından "Dünya'nın ilk vatandaşlık hakkına sahip olan robot olmaktan gurur ve onur duyuyorum" demişti.

Sophia'nın insanlarla göz teması kurabilmek için ve insanları tanıyabilmesi için kameraları ve özel bir yazılımı var. Peki, bu kadar yapılan yatırımlar teknolojinin ilerlemesi, bundan sonra -insanların hayatının kolaylaşması adına mı olacak? Yoksa

-Android robotlar ve yapay zekânın sınırı olmayan bir gelişme ile insanlar ile robotlar arasında bir bağ mı olacak? Ya da daha aksiyon bir soru sorayım. -Yapay zekâ robotlar ile insanlar arasında savaş mı çıkacak? -Gelecekte Hümanoid robotlar ile insanlar arasında Dünya da neler olacak? - Kötü bir şey olmamasının garantisini kimler verecek? Ya da zaten istenen bu mu?

Hollywood film sektörü bu konuda gayet güzel filmlere yer veriyor, veriyor da film sektörü bize gelecekte neler olacağının mesajınıda veriyor. Daha başka bir açıdan bakalım malum konumuz teknoloji ve yapay zekâ olunca; bilgisayar oyunları da bu konuda çok önemli gelişmelere sahne olmuş durumda. Kanada'daki bir oyun şirketi Eidos Montreal yapay zekâ ve android robotlar konusunda öne çıkardığı oyunlar ile göze çarpıyor. En etkili mesajlar veren oyunu ise DEUS EX

Deus Ex

Deus Ex serisinin logosu da bir başka konu olarak ele alınabilir çünkü logo illuminatinin simgesi ve ters üçgenden oluşuyor.

Deus Ex bir dizi gibi tasarlanmış video oyunu. Serideki ilk iki oyun Ion Storm şirketi tarafından geliştirildi ve sonraki bölümler ise Ion Storm'un kapanmasının ardından Eidos Montréal tarafından geliştirildi. 21. yüzyılda konu bahsi geçen oyun dizisi, dünyayı proxy ağı ile kontrol etmek isteyen gizli unsurlar arasındaki çatışmalara ve trans hümanist tutumların ve teknolojilerin distopik bir gelecek ortamında etkilerine odaklanıyor.Ve daha sonra gelecekte neler olacağının altını çiziyor hem de tarih vererek.

Dizi altı oyundan oluşuyor: Deus Ex (2000), Deus Ex: Görünmez Savaş (2003), Deus Ex: İnsan Devrimi (2011), Deus Ex: Düşüş (2013), Deus Ex Go(2016) ve Deus Ex: İnsanoğlu Bölünmüş (2016). Oyun dizisi çok önemli bir sayıda beğeni topladı ve dünya çapında 5 milyondan fazla sattı. Çok ilginç ki her bölüm Dünyada olacak hadiseleri anlatıyor. Senaryo bile olsa gerçek kuruluşların isimleri geçiyor. Ve her dizi gelecek yıllarda nelerin olacağını nasıl olacağını nokta atışı yaparak belirtiyor. Mesela Gizli Örgütlerden esinlenilmiş, komplo teorileri ele alınmış FEMA, MAJESTİC 12, TAPINAK ŞÖVALYELERİ yer alsa da asıl konu İLLUMINATI, oyun dizisi ve serisi boyunca ana tema İLLUMINATI. Öyle senaryolar var ki hayret etmemek mümkün değil. Dünya önce Gri ölüm denilen bir nano virüs ile karşı karşıya oluyor. İnsan kıyımları ve hastalığın dev boyutu sergileniyor. Nano virüsün sebep olduğu hastalık ölümleri ve dev şirketlerin devreye girmesi. Senaryonun daha ilginç tarafı ise hümanoid insanlar yani yarı robot, yarı insan teknolojisi, gelişmiş insanlar ve humanoidler bir arada. Aslında oyunda verilen mesajlar NET! Yapay zekâyı zorla benimsetmek ve kabul ettirmek istiyorlar. Bunun da ilk atılımını Malta yaptı zaten. Robotlara vatandaşlık vermeyi planlayan Malta ilk kurşunu atmış oldu.

-Peki, hümanoidler ile insanlar arasında bir anlaşmazlığın olmayacağının garantisi var mı? Yıl 2027 on yıl sonrası geleceğin dünyası hümanoid insanlar! Tam dünyanın KAOS dönemi. Hadi Bakalım Kolay Gelsin!