DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ her yıl aldığı karar ve raporlar ile gündem belirliyor. (WHO.)
Bütün bu raporlar KÜRESEL ŞİRKETLERİN iki dudağı arasında belirlenerek gündeme geliyor. Her yıl yüz binlerce insan sigara ve diğer içici maddeler etkisiyle ölüyor. Sigara sektörü bu konuda acımasız. İçilen sigaralar artık sizin bildiğiniz sigara ve tütün ürünleri değil. Sigara sektöründen diğer sektörlere kozmetik ve ilaç sektörüne kadar hepsinde ortak hareket ediyorlar. Kobay Metodu? Kullandığınız deodorantlara dikkat edin. Sadece bayan olarak algılanmasın erkekler de artık yaygın olmayan rahatsızlıklara nüksedecek mutasyon geçirmiş mikropların tehdidi altında. Bu ürünlerin içine bilerek mutasyon geçirmiş mikroplar koyuyorlar. Aldığımız gıdadan her ne kadar gıda kodeksine uygun deseler de kullanılan gıda boyaları ve kimyasallar ile sağlımızla oynuyorlar Önce HASTA ediyorlar? Sonra İLACINI veriyorlar! Sonrada KOBAY olarak diğer başka hastalıklara yön veriyorlar.
Sağlık seviyesinin yükseltilmesi konusunda en fazla kazanımı gerçekleştirmiş olan ilk üç ülke Japonya, Avustralya ve Fransa olarak sıralanmış. Türkiye'nin durumu ise pek de iç açıcı olarak gösterilmiyor. Sağlık alanında el atılması gereklidir diyerek operasyonlarını resmi hale sokuyorlar. Raporda Türkiye, toplam 191 ülke arasında 73. sırada yer alıyor. (WHO 2000), sağlık statüsü konusunda elde edilen kazanımların toplum grupları arasında adil bir şekilde dağıtımı söz konusu olduğu zaman ise Türkiye'nin yeri 109. sıra oluyor. Yani dayatıyorlar, sağlık sektörü üzerinden ülkemizin operasyona açık hale gelmesini sağlıyorlar. Resmi olarak bunun dünya kamuoyuna böyle lanse ediyorlar. Milletimiz her türlü açık tehlikeye ve sağlık tehdidine karşı kullanılıyor. ZEHİRLENİYORUZ! Devlet olarak dışa bağımlılığı kesmediğimiz takdirde, dışarıdan bu konularda destek almadığımız takdirde. Yoluna giren durumlar olacaktır. Türk Sağlık Sisteminin temel üç amaç açısından başarması gereken ve yapması gereken pek çok şeyin olduğu bir gerçektir. Sağlık seviyesinin yükseltilmesi ve finansmanda adalet amaçları özellikle sağlık sektörüne ayrılan kaynakların artırılması, mevcut kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması, tamamen yerli ve milli politikalar ile hareket edilmeli. Gıda ve TARIM öncelikli olarak kendi yerli ve milli sermayemiz ve tohumlarımız ile desteklenirse sorunun köküne darbe vururuz. NET!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erkan Macit
Zehirleniyoruz!
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ her yıl aldığı karar ve raporlar ile gündem belirliyor. (WHO.)
Bütün bu raporlar KÜRESEL ŞİRKETLERİN iki dudağı arasında belirlenerek gündeme geliyor.
Her yıl yüz binlerce insan sigara ve diğer içici maddeler etkisiyle ölüyor. Sigara sektörü bu konuda acımasız. İçilen sigaralar artık sizin bildiğiniz sigara ve tütün ürünleri değil.
Sigara sektöründen diğer sektörlere kozmetik ve ilaç sektörüne kadar hepsinde ortak hareket ediyorlar.
Kobay Metodu?
Kullandığınız deodorantlara dikkat edin. Sadece bayan olarak algılanmasın erkekler de artık yaygın olmayan rahatsızlıklara nüksedecek mutasyon geçirmiş mikropların tehdidi altında. Bu ürünlerin içine bilerek mutasyon geçirmiş mikroplar koyuyorlar. Aldığımız gıdadan her ne kadar gıda kodeksine uygun deseler de kullanılan gıda boyaları ve kimyasallar ile sağlımızla oynuyorlar
Önce HASTA ediyorlar?
Sonra İLACINI veriyorlar!
Sonrada KOBAY olarak diğer başka hastalıklara yön veriyorlar.
Sağlık seviyesinin yükseltilmesi konusunda en fazla kazanımı
gerçekleştirmiş olan ilk üç ülke Japonya, Avustralya ve Fransa olarak sıralanmış. Türkiye'nin durumu ise pek de iç açıcı olarak gösterilmiyor. Sağlık alanında el atılması gereklidir diyerek operasyonlarını resmi hale sokuyorlar.
Raporda Türkiye, toplam 191 ülke arasında 73. sırada yer alıyor. (WHO 2000), sağlık statüsü konusunda elde edilen
kazanımların toplum grupları arasında adil bir şekilde dağıtımı söz konusu olduğu zaman ise Türkiye'nin yeri 109. sıra oluyor.
Yani dayatıyorlar, sağlık sektörü üzerinden ülkemizin operasyona açık hale gelmesini sağlıyorlar. Resmi olarak bunun dünya kamuoyuna böyle lanse ediyorlar.
Milletimiz her türlü açık tehlikeye ve sağlık tehdidine karşı kullanılıyor.
ZEHİRLENİYORUZ!
Devlet olarak dışa bağımlılığı kesmediğimiz takdirde, dışarıdan bu konularda destek almadığımız takdirde.
Yoluna giren durumlar olacaktır.
Türk Sağlık Sisteminin temel üç amaç açısından başarması gereken ve yapması gereken pek çok şeyin olduğu bir gerçektir. Sağlık seviyesinin yükseltilmesi ve finansmanda adalet amaçları özellikle sağlık sektörüne ayrılan
kaynakların artırılması, mevcut kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması, tamamen yerli ve milli politikalar ile hareket edilmeli.
Gıda ve TARIM öncelikli olarak kendi yerli ve milli sermayemiz ve tohumlarımız ile desteklenirse sorunun köküne darbe vururuz.
NET!