SON DAKİKA
Hava Durumu

Zekiyiz budala değil!

Yazının Giriş Tarihi: 07.09.2015 09:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.09.2015 09:32

(Yazıyı kaleme aldığımda henüz Dağlıca saldırısı olmamıştı. Şehidlerimize Rabbimden rahmet ülkemize başsağlığı ve sabırlar diliyorum.)

Türkiye'de siyaset yıllardır belli odakların rehinesidir. Türkiye siyasetinin son 60 yılına bir bakın darbeler, muhtıralar, ekonomik krizler, siyaset mühendislikleri, bürokratik vesayet ve bağlantılı ayakları, siyasi tutuklamalar, haksız hükümler ve yargılamalar, sivil siyaseti sürekli dizayn etmeye çalışmış ve bu sevdasından asla vazgeçmeyen statükocular…

Bugün tekrar aynı tezgah sergilenmeye çalışılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı topluma enjekte edilmeye çalışılarak sivil siyaset yeniden esir alınmaya çalışılıyor… Çünkü Erdoğan alışılmışın dışında bir siyasetçi ve sadece içerdeki vesayetçiler ve destekçileriyle devrilemeyecek kadar güçlü işte bu sebepten dolayı dış mihraklardan da zaman zaman destek alınıyor…

Sayın Erdoğan'a dün nasıl kirli planlar hazırlanıyorsa bugünde aynı odaklar aynı kirli tezgahların başındadır. Türkiye düşmanı şer odaklarını ayakta tutan özünde millet düşmanlığıdır…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlık besleyen unsurlar Ak Parti iktidarları dönemlerinden öncede aynı zihniyetteydiler bugünde aynı kafadalar. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul büyükşehir belediye başkanı iken Selçuklu padişahı Alparslan'ın söylediği ve şair Ziya Gökalp'in bir şiirinde kullandığı ‘Minareler süngü,kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker' sözlerini tekrarladığı için cezaevine gönderildi.

Ana merkez akım medya davul zurna çaldırmaya başladı, mutluluk çığlıkları havalarda uçuştu,viskiler,şaraplariçildi,ahlaksızlık sınırlarını aşan manşetler atıldı çünkü gelecek vaad eden önemli bir siyasi aktör daha kafasını kaldırmadan sivil siyaset sahnesinden siliniyordu.

Dönemin egemen güçlerinin beslemesi Ertuğrul Özkök 23 Nisan 1998 tarihli Hürriyet gazetesinde mahkumiyet kararını şöyle yorumluyordu ‘' Yaşadığımız olaylar,tanık olduğumuz gelişemeler,hepimizi bir demokratik samimiyete doğru itiyor.Hepimize samimi davranma,kışkırtıcı tutumlardan uzak durma görevini yüklüyor.Mesela Siirt'te söylenen o sözler…kimse kimseye bu sözlerin masum amaçlarla söylendiğini yutturmaya kalkmasın …‘‘minareler süngü,camiler kışla olacaktır'' derken neyin kastedildiği ,kimlerin hedef alındığı,insanların neye davet edildiği açıkça bellidir.Hepimiz düşünceyi söylemek ile eylemi kışkırtmak arasındaki farkı anlayacak kadar zekiyiz. İnancın ve dinin mukaddes mekanları ile süngü,miğfer ve kışla kavramlarının hangi amaçla yan yana telaffuz edildiğini anlamayacak kadar budala değiliz'' diyordu…Yazının başlığı ise ‘ZEKİYİZ BUDALA DEĞİLİZ' idi…

Ertuğrul Özkök bu ifadeleriyle açık açık kışkırtma yapıyor ancak mesele sadece Özkök değil aynı zamanda ona bu talimatı verenlerdir. Aynı Özkök bugün düşmanlık çizgisinden zerre şaşmadan aynı sadakatle efendilerinin emirlerini yerine getiriyor. ‘ VAY ŞEREFSİZ' ‘411 EL KAOSA KALKTI' manşetleri de aynı kirli aklın ürünüdür…

Türkiye'nin huzurundan,barışından,gücünden yana gözüküp her türlü kirli tezgahı bu millete yutturmaya çalışanlar kirli manşetleriyle bugüne kadar binlerce itibar cinayetinin yanında bir çok gerçek cinayetinde sorumlusudurlar. Bunların kalemleri ve beyinleri kanlıdır. Hükümet devirmekten tutun,başbakan azarlamaya kadar her türlü suç bu sivil siyaset katillerinin dosyasında mevcuttur. Sayın Erdoğan'ı savunduğunu sanan Ak Partili bazı isimler susmalıdırlar onlar konuştukça bu soytarılar daha çok azıyor. Sayın Erdoğan sevgisi bu milletin yüreğindedir. Bunu yıkmaya kaos ve kandan beslenen şer odaklarının gücü asla yetmeyecektir…

Özkök ve onun gibilere yine onların sözleriyle cevap vermek lazım ne demişler di; ‘ZEKİYİZ BUDALA DEĞİLİZ'

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.