Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG- H) Kürtçe: Tevgera Ciwanen Welatparêz Yên Şoreşger), PKK sempatizanlarının kurduğu gençlik yapılanmasıdır. Güya bölgede fuhuş ve uyuşturucuyla mücadele için oluşmuştu. Sonra bu gençlik hareketinin zorba bir hareket olduğu ortaya çıktı. Deli Dumrul hikâyesindeki, Deli Dumrul bir köprü yapar ve vatandaşı zorla bu köprüden geçirtmeye çalışır. Oysa zaten nehir üstünde köprü vardır ama Deli Dumrul zorba ve zorbalıkta da sınır tanımıyor. Vatandaşı köprüden geçirtip bir de zorla haraç alıyor. İşte bu YDG-H'de böyle bir örgütlenme. Tehdit eden, vatandaştan haraç alan, kendi düşüncesi dışında hiçbir düşünceye saygı duymayan bir yapılanma. Diyarbakır'da kına gecesi düzenleyen ve mutlu günlerinde halay çeken düğün sahipleri ve misafirleri tehdit eden, “bu düğüne müsaade etmeyiz” diyen yapı ile Deli Dumrul aynı yapı ve organizmanın parçası değil mi? Düğün yapan ailenin suçu nedir? Eğlenmeleri, düğün yapmaları, halay çekmeleri midir? Hani fuhuş ve uyuşturucuyla mücadele ediliyordu. Demek ki, halay ve düğün yapmakta suç. Kim bunlar? PKK'nın açıklamalarında var; “bağımsız birimler.” Zorbalığa bulunan kılıfın adı, bağımsız birimler. Peki, bu bağımsız birimler kendi kendine mi yapıyor bunu? Yok mudur emir veren, direktif alan. Herkes kafasına göre iş mi görür? Böyle bir durumun olmadığını sağır sultan, kör Salih de bilir. Yoksa adı, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi olur mu? Demek ki ortada bir yapı var ve bu yapı bir örgütlenme ve organize içinde. Yoksa PKK'dan habersiz kim kafasına buyruk, gençlik hareketi kurar ve sokakları tehdit eder. Adı üstünde gençlik… Deli Dumrul yani. Kanı damarında durmaz. Yani direktif alır ama kendine göre çözümleme yapıp çıkarımlarda bulunabilir. Birde bu çocuklara Comandante payesi verdin mi, neden kendini Che Guvera hissetmesin ki ama işte sakıncalı piyade burada ortaya çıkıyor. Che devrimcidir ama bu çocuklar, sokak fedaisidir. Gençlik; örgütler, cemaatler için önemli bir argüman. Fethullah Gülen neden “bedduacı hocacıya” dönüştü biliyor musunuz? Mesele dershane değil, mesele gençliğin kontrolünden çıkmasıydı. Gülen klanı, gençliği kullanarak ve o gençlik üzerinden organizasyonunu devletin kılcal damarlarına enjekte ederek Paralel Yapı olmadı mı? PKK da şehir yapılanmalarını hep gençlik üzerinden yürütmüyor mu? Hep genç nüfusumuzla övünürüz ama gençliğimizi bozuk para gibi nasıl paraladığımızı hiç görmeyiz. Bu çocuklar kimin çocukları? Zengin burjuva ailelerinin Moda çocukları mı? Ahmet Hakan'ın evladı mı? Hani şu Nişantaşı müdavimi adam var ya. Selahattin'in çocuğu mu? Kimin çocukları bunlar. Bu çocuklar yoksullukla cebelleşen, kandırılmış ve bir umuda inandırılmış fakir fukaranın çocukları. Ellerinde Molotof'u polise atarken aslında devrim adına yaptığını ama aslında Molotof attığı çocukların da kendileri gibi yoksul aile çocukları olduğunu bilmiyorlar. Zengin oğlan Polis olur mu, Askere gider mi, dağa çıkar mı, sokakta Molotof atar mı? Yapmaz, çünkü fındık kırmakla meşguldür, çünkü yurtdışında okul okuyordur. Ankara'da Starbucks Coffee'de Comandante oyunu oynuyordur, karı kız peşindedir. Sosyal paylaşım sitelinde mastürbasyon yapıp, siyaseten orgazm olmaya çalışıyordur. Dağdan ve karakollardan gelen ölüm haberlerine küfrü basıyordur. Gece içip içip devrimci kesiliyordur. Saat öyleni bulunca uyanıyordur. Yoksul devrimci çocuklar mı? Onlar gece uyumuyordur, güya operasyon yapıyordur, koşuyordur sokaklarda, kaçacak delik arıyordur, cemaat evinde himmet parası ödüyordur, ülkesine ihanetçi yetiştiriliyordur. Olan da bu ülkenin gençliğine oluyordur... Oluyordur da. Ölen çocuklara bakın, hepsi yoksul aile çocuğu, hepsinin kötü anıları var. Ya babasız büyümüştür, ya annesiz. Küsmüştür, kızgındır ve yoksuldur ve farkında olmadan kullanılmaya müsaittir. Yazık ediliyor bu ülkenin gençliğine. Gencecik yaşta, yakışıklı bir mezar taşına adını kazıyorlar ve annelere yazık oluyor, çocuklarını büyütebilmek için Comandante gibi mücadele edip, umutlarını toprağa gömüp, gözyaşlarıyla mezarlıklarda çiçekler büyütüyorlar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Zengin oğlan Polis olur mu, dağa çıkar mı?
Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG- H) Kürtçe: Tevgera Ciwanen Welatparêz Yên Şoreşger), PKK sempatizanlarının kurduğu gençlik yapılanmasıdır. Güya bölgede fuhuş ve uyuşturucuyla mücadele için oluşmuştu. Sonra bu gençlik hareketinin zorba bir hareket olduğu ortaya çıktı.
Deli Dumrul hikâyesindeki, Deli Dumrul bir köprü yapar ve vatandaşı zorla bu köprüden geçirtmeye çalışır. Oysa zaten nehir üstünde köprü vardır ama Deli Dumrul zorba ve zorbalıkta da sınır tanımıyor. Vatandaşı köprüden geçirtip bir de zorla haraç alıyor.
İşte bu YDG-H'de böyle bir örgütlenme. Tehdit eden, vatandaştan haraç alan, kendi düşüncesi dışında hiçbir düşünceye saygı duymayan bir yapılanma. Diyarbakır'da kına gecesi düzenleyen ve mutlu günlerinde halay çeken düğün sahipleri ve misafirleri tehdit eden, “bu düğüne müsaade etmeyiz” diyen yapı ile Deli Dumrul aynı yapı ve organizmanın parçası değil mi?
Düğün yapan ailenin suçu nedir? Eğlenmeleri, düğün yapmaları, halay çekmeleri midir? Hani fuhuş ve uyuşturucuyla mücadele ediliyordu. Demek ki, halay ve düğün yapmakta suç.
Kim bunlar? PKK'nın açıklamalarında var; “bağımsız birimler.” Zorbalığa bulunan kılıfın adı, bağımsız birimler. Peki, bu bağımsız birimler kendi kendine mi yapıyor bunu? Yok mudur emir veren, direktif alan. Herkes kafasına göre iş mi görür?
Böyle bir durumun olmadığını sağır sultan, kör Salih de bilir. Yoksa adı, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi olur mu? Demek ki ortada bir yapı var ve bu yapı bir örgütlenme ve organize içinde. Yoksa PKK'dan habersiz kim kafasına buyruk, gençlik hareketi kurar ve sokakları tehdit eder.
Adı üstünde gençlik… Deli Dumrul yani. Kanı damarında durmaz. Yani direktif alır ama kendine göre çözümleme yapıp çıkarımlarda bulunabilir. Birde bu çocuklara Comandante payesi verdin mi, neden kendini Che Guvera hissetmesin ki ama işte sakıncalı piyade burada ortaya çıkıyor. Che devrimcidir ama bu çocuklar, sokak fedaisidir.
Gençlik; örgütler, cemaatler için önemli bir argüman. Fethullah Gülen neden “bedduacı hocacıya” dönüştü biliyor musunuz? Mesele dershane değil, mesele gençliğin kontrolünden çıkmasıydı. Gülen klanı, gençliği kullanarak ve o gençlik üzerinden organizasyonunu devletin kılcal damarlarına enjekte ederek Paralel Yapı olmadı mı?
PKK da şehir yapılanmalarını hep gençlik üzerinden yürütmüyor mu? Hep genç nüfusumuzla övünürüz ama gençliğimizi bozuk para gibi nasıl paraladığımızı hiç görmeyiz.
Bu çocuklar kimin çocukları? Zengin burjuva ailelerinin Moda çocukları mı? Ahmet Hakan'ın evladı mı? Hani şu Nişantaşı müdavimi adam var ya. Selahattin'in çocuğu mu? Kimin çocukları bunlar.
Bu çocuklar yoksullukla cebelleşen, kandırılmış ve bir umuda inandırılmış fakir fukaranın çocukları. Ellerinde Molotof'u polise atarken aslında devrim adına yaptığını ama aslında Molotof attığı çocukların da kendileri gibi yoksul aile çocukları olduğunu bilmiyorlar.
Zengin oğlan Polis olur mu, Askere gider mi, dağa çıkar mı, sokakta Molotof atar mı? Yapmaz, çünkü fındık kırmakla meşguldür, çünkü yurtdışında okul okuyordur. Ankara'da Starbucks Coffee'de Comandante oyunu oynuyordur, karı kız peşindedir.
Sosyal paylaşım sitelinde mastürbasyon yapıp, siyaseten orgazm olmaya çalışıyordur. Dağdan ve karakollardan gelen ölüm haberlerine küfrü basıyordur. Gece içip içip devrimci kesiliyordur. Saat öyleni bulunca uyanıyordur.
Yoksul devrimci çocuklar mı? Onlar gece uyumuyordur, güya operasyon yapıyordur, koşuyordur sokaklarda, kaçacak delik arıyordur, cemaat evinde himmet parası ödüyordur, ülkesine ihanetçi yetiştiriliyordur. Olan da bu ülkenin gençliğine oluyordur...
Oluyordur da. Ölen çocuklara bakın, hepsi yoksul aile çocuğu, hepsinin kötü anıları var. Ya babasız büyümüştür, ya annesiz. Küsmüştür, kızgındır ve yoksuldur ve farkında olmadan kullanılmaya müsaittir.
Yazık ediliyor bu ülkenin gençliğine. Gencecik yaşta, yakışıklı bir mezar taşına adını kazıyorlar ve annelere yazık oluyor, çocuklarını büyütebilmek için Comandante gibi mücadele edip, umutlarını toprağa gömüp, gözyaşlarıyla mezarlıklarda çiçekler büyütüyorlar.